Şamil Yılmaz ile “Dansöz” Üzerine…

Şamil Yılmaz ile “Dansöz” Üzerine…

Mek’an Sahne, Ankara menşeili bir topluluk. 10 yıl önce, Domus Sanat Çiftliği’nin çatısı altında iş yapan bazı isimlerin, yeni bir ekip oluşturmasıyla ortaya çıkmış bir tiyatro. Ekip ağırlıklı olarak, Ankara Üniversitesi Tiyatro Bölümü’nden ve Eskişehir Konservatuvardan mezun isimlerden oluşuyor. Artık bir İstanbul topluluğuna dönüşen ekibin son oyunu “Dansöz”, Meryem’in hikâyesine odaklanıyor. Meryem ve onu çevreleyen kişiler, koşullar… İki sezondur adından çok söz ettiren “Dansöz”ü, Mek’an Sahne’nin kurucusu ve oyunun hem yazarı hem yönetmeni olan Şâmil Yılmaz ile konuştuk…

Ayçe Özyiğit : İlk sorum pandeminin etkileri üzerine olacak. Salgın nedeniyle tiyatrolar her anlamda büyük sıkıntılara maruz kaldı. Kapanan sahneler, kaldırılan oyunlar… Kısıtlamalar kaldırıldığında ise, ekonomik kriz çaldı tiyatroların kapısı bu defa. Süreçten siz nasıl etkilendiniz?

Şâmil Yılmaz : Her şeyden önce, kendi mekânımız gibi gördüğümüz Kadıköy Theatron kapandı biliyorsunuz. Galiba ekip olarak pandeminin, ya da pandeminin iyice görünür kılan siyasetlerin, bizden aldığı en büyük şey, Theatron oldu. Çok uzun zamanda, başta Behiç Cem Kola olmak üzere, onlarca insanın emeği ve parasıyla kurulmuş olan bir mekânı, yanlış ve kötü niyetli kültür politikaları yüzünden kaybettik. Bunun dışında herkes gibi biz de, bir kez daha -ama daha sert bir biçimde, ne bağımsız tiyatronun ne de tiyatrocuların bir güvencelerinin olmadığı gerçeğinin sağlamasını yapmış olduk. Bir şey sizi maddi anlamda yaşatmıyorsa, oraya yapacak manevi ve yaratıcı yatırım da bir sorun haline gelmeye başlıyor. Genel durum aşağı yukarı herkeste de bu biçimde galiba. Yaygın bir inanç ve istek kaybı yaşanılıyor.

Ayçe Özyiğit : “Mek’an Sahne”, Ankara’da yola çıkmış bir tiyatro topluluğu. Açıkça söylemek gerekirse, internetten size dair fazla bir bilgi toplayamadım. Oyunlarınız, kuruluş tarihiniz gibi genel bilgiler var sadece. Mek’an Sahne hakkında bilgi alabilir miyiz sizden? Kaç kişilik bir ekipsiniz? Yapısı, hedefleri nedir? 

Şâmil Yılmaz: Mek’an’ı Ankara’da kurduk. Fakat zaman içinde zorunlu taşınmalar oldu. Bu nedenle, ekibin bir kısmı yaklaşık 5 yıldır İstanbul’da yaşıyor. Yani bir Ankara topluluğu değiliz artık. Ankara’da ne yapıyorsak, şimdi iki şehirli bir ekip olarak onu yapmaya devam ediyoruz. İyi tiyatro yapmak için uğraşıyoruz. Özel bir hedefimiz ya da beklentimiz yok. Yaptığımız oyunların hem bizde hem de seyircide bir karşılık bulması her zaman yeterliydi. Şimdi de öyle.  

 

Ayçe Özyiğit : Mek’an Sahne’nin birkaç oyunu hariç, tüm oyunlarının yazarı sizsiniz. Yazar olarak kendi oyunlarınızı sahneye koymak, farklı bir yazarın oyunlarını yönetmekten daha mı avantajlı?

Şâmil Yılmaz : Oyun yönetmek, benim birincil işim değil, hiçbir zaman da olmadı. Bu konuda iyi miyim, ondan da emin değilim aslında. Mesela Sezen’in yaratıcı tarafı bu anlamda benden çok daha güçlüdür. Mesele hiçbir zaman “kendi oyunlarım” ya da “başkalarının oyunları” ikiliği olmadı benim için. “Ben bu konuda iyi miyim, değil miyim?” daha doğru bir soru benim için. Ama birbirini iyi tanıyan, çok uzun zamandır birlikte iş yapan ve ayrıca çok iyi arkadaş olan insanlardan oluşuyor Mek’an. Kendi oyunlarımı yönetmenin değil, ama bu ortak dilin bir “reji dünyası” oluşturmasının çok katkısı oldu bana. Bir avantaj varsa buralarda bir yerdedir sanırım. Ve eğer ortada bir anlayış varsa, bu bana ait değil. Ben, “kolektif sürecin” ortaya çıkardığı estetiğin bir parçası olarak, yine topluluktaki insanların dahil olduğu bir süreçte işin araştırmasını yapıyorum sadece. Bunu ekibin başka herhangi bir üyesi de en az benim kadar yapabilecek yetkinlikte artık. 

Ayçe Özyiğit : Ankara ve İstanbul’da oyun sahnelemenin farklılıkları neler? Hangi şehir tiyatroya daha fazla imkân sağlıyor sizce? Her iki şehirde tiyatroyu deneyimlemiş biri olarak iki şehri kısaca karşılaştırabilir misiniz?

Şâmil Yılmaz : Ankara’da az sahne ve az ekip var. Üstelik seyirci de bağımsız ekiplerin işlerinden çok Devlet Tiyatroları repertuvarında yetişmiş bir seyirci. Seyir alışkanlıkları çok farklı yani. Ankara’da bu alışkanlıkları ve mekânsal zorlukları aşmaya çalışmak hep yorucuydu. Hala da yorucu. İstanbul ise çok ekibin ve çok mekanın olduğu, çok hızlı bir üretim döngüsünde işleyen bir şehir. Bu da bir rekabet ortamı yaratıyor. Biraz daha gergin bir atmosfer var İstanbul’da. Ama bu Ankara’da hiç gerilmiyorduk demek değil tabii. İki şehirde de uyum sağlayıp mücadele edecek şeyler var, benim için biri diğerinden “şimdilik” daha iyi ya da kötü değil.    

Ayçe Özyiğit : Dansöz oyunu “bakış” temasını farklı yönleriyle sorgulatıyor. Meryem’in hayatına, dansına eşlik eden bakışın, bakmanın  hikayesini izliyoruz. En sevdiği şeyden, danstan mahrum bırakılıyor ve uzun süre dans etmesine izin verilmiyor. Belk de Meryem’i çıldırtan şey dansını değiştirmek zorunda kalması olması oluyor. Ama zaten Meryem en başında seyircilere “bakarak” oynadığı dansı değiştirmemiş miydi?

Şâmil Yılmaz : İlk talep “bakacaksın” talebiydi. İkinci talepse bizim “istediğimiz gibi oynayacaksın” talebi oldu. Buna arada yaşadıklarını, temel kırılma noktasında duran pavyonun köpeği Ghost’un başına gelenleri falan da eklerseniz, Meryem’in “çıldırma” değil ama “karar anı” daha net çıkar ortaya. “Değişim” talebi, Meryem’in Mısır ekolünden aldığı bir biçim ve etiği, daha çok klip estetiğinden öğrenilmiş figürlerle değiştirmesini istendiğinde geldi. Biz Meryem’i hiç o figürlerle dans ederken görmedik. Bakarak dans ederken gördük sadece. Meryem o gece o dansı hiç gerçekleştirmedi yani. Ne öncesinde, ne sahnede bizim önümüzde. 

Ayçe Özyiğit : Oyunda Meryem’i mahallede dans ederken gören komşusu cinselliği çağrıştırdığı gerekçesiyle annesine şikâyet ediyor onu. Yıllar sonra Meryem’in sahnede dans ederken seyircilere bakması yine cinsellikle bağdaştırılıyor. Her iki sınıf da kültürel olarak birbirine yakın. Öte yandan tiyatroda Meryem’i (Sezen Keser’i) dansöz kıyafetleri içinde izliyoruz ve sanıyorum ki çoğu kişi Meryem’in vücuduna göz gezdirmiyor bile. O halde “size göre”, bu cinsel açlık ya da bazı kişilerin her şeyi cinsel çağrışım olarak algılaması, sınıfsal (kültürel) farklara mı dayalı yoksa sınıf fark etmeksizin mekana ve zamana göre duyguların bastırılıp saklanmasından mı kaynaklı? 

Şâmil Yılmaz : Bunu kabul etmek, sınıfsal olarak çok sıkıntılı bir yorum olurdu. “Üst sınıf erkekler alt sınıftan erkeklere göre daha medenidirler” yorumuna çıkabilecek olası bir cümleyle adımın hiçbir biçimde yan yana anılmasını istemem. En fazla, kendi yırtıcılıklarını/açlıklarını gizlemeyi daha iyi öğrenmişlerdir herhalde diye düşünüyorum. Ama hepimiz, iş rıza gibi somut gündemlere geldiğinde, o sınıftan erkeklerin de cinsel çağrışım ya da talepkarlık konusunda iyi bir sınav vermediğini gayet iyi biliyoruz. Ya da ilişkideki manipülatif stratejiler konusunda, “kültürel sermayeleri” gereği, daha usta olduklarını… Doğrudan cinsel şiddet ve taciz faili olan onlarca örnek zaten var.  Sınıfsal eşitlik, kuşkusuz, hepimiz için bir şans olurdu. Meryem de dahil. Bunun iki sınıfın erkeklerinden çok, kadınların elde edecekleri, elde etmek için kendi mücadelelerini verecekleri ayrıcalık ve imkanlarla ilgili olduğunu düşünüyorum. Yoksa erkekler, “her ayrıcalıklı grup gibi”, her durumda kendi ayrıcalıklarını korumaya çalışacaktır ve zaten halihazırda çalışıyorlar…     

Oyunda Meryem’e bakmamak, eğitimli alternatif sahne seyircisinden çok, oyunun kendini kurduğu mesafeyle ilgili bence. Biz size o alanı açsaydık, muhtemelen daha rahat bakardınız. Orta sınıfın terbiyesi değil yani seyirciyi tutan, bizim bilinçli biçimde geliştirdiğimiz “teknik, reji, oyunculuk ve anlatı stratejileri”…  Bir de orada mesele cinsellik değil. Dans, Meryem için kendi varoluşuna dair bir şey. Ne olup bitiyorsa, çok daha derinde olup bitiyor. Eğer seyirci oraya bakmıyorsa, bunun nedeni Sezen’in performansının seyirciyle oradan bir diyalog kurmuyor olması. Çıplaklık değil asla mesele, Meryem de hiçbir zaman çıplaklığından utandığını söylemiyor zaten, umarım o kadar yüzeysel ve muhafazakâr bir yerde durmuyordur oyun…

Ayçe Özyiğit : “Dansöz”,  aslında tüm sektörlere indirgenebilecek bir oyun. Pek çok kimse yapılan işe, sanata sizin gözünle bakamıyor bu bir gerçek. İşin içine dışarıdan bir müdahale olunca artık yaptığınız iş de sizin olmuyor, seçtiğiniz meslek de. Bu durum bir bakıma hiçbirimizin mesleki veya sanatsal konularda özgür olmadığımızı kanıtlar nitelikte değil mi?

Şâmil Yılmaz : Bu söylediğiniz ekip olarak bizim için oyunun en “kişisel” tarafıydı diyebilirim. Bizler de sevdiğimiz işleri farklı mecralar için sevmediğimiz biçimlerde yapmak zorunda kalıyoruz. Yazmak, oynamak, düşünmek zorunda kaldığımız birçok şey, asıl yapmak, kendimizi var etmek istediğimiz yerle ilgili değil. Birçok insan ve iş kolu için bu durum böyle ne yazık ki. Oyunun en genel temalarından biri de bu sanırım. Çok haklısınız. Meryem gibi söyleyecek olursam: “Sevdiği ne varsa çekip alıyorlar insandan böyle!” 

Ayçe Özyiğit : Oyunu izlerken şöyle bir şey sezinledim. Metnin bir “erkeğin” kaleminden çıktığı… Çoğunlukla bir durum anlatışı sezinledim. Meryem’in ani çıkışları hariç, kadınsı duygular biraz daha geri plandaydı. Bu bilinçli bir tercih miydi? 

Şâmil Yılmaz : Değildi. Genel olarak kadınları tanımıyorum çünkü. Benzer biçimde, genellikle erkekleri de tanımıyorum ama. Ben sadece özel bir durum içinde, yine özel ama “kurmaca” bir karakter olan Meryem’i “biraz” tanıyorum. Genel “kadınlık durumuna” dair ondaki tek işaret, bana göre, başkalarının bakışındaki saldırgan talepkarlık karşısında gösterdiği “huzursuzluk”. Gece yabancı bir erkekle aynı sokaktan geçen çoğu kadının bildiği bir huzursuzluk bu. Bu da kadın doğasından çok, “toplumsal” bir fenomen. Ve oyun bütünüyle bu huzursuzluğun üzerine kurulu. Bunun dışındaki her şey, özel bir kadının özel koşullarına dair yine -kaçınılmaz olarak- özellikle kısıtlanıp daraltılmış kurmaca bir hikâyenin parçası. Bütün kadınları bağlayan bir yanı yok.  Bir kriz anının hemen sonrasında, dökülen kan bile henüz sıcakken anlatılan bir hikâyenin yüksek/gergin duygusuyla konuşan biri var tabii sahnede. Buna “kadınsı” diyebilir miyim peki? Sanırım hayır… Arada öfkeyle ya da bir hayvana gösterdiği şefkatle dolduğu anlar var, sıkışmışlık, içerleme, hayal kırıklığı, korku, aşk, beklenti, küçümseme, suçluluk, özlem, yorgunluk, şaşkınlık, ihanet, yalnızlık ve benzerleri oyunun içinden geçtiği diğer duygular…  

Bunlar ortada, hatta oyun bu duygulardan yapıldı, ama bunların da ne kadar “kadınsı” olduklarını bilmiyorum. Dürüst olmak gerekirse, çok tuzaklı buluyorum bu bölgeyi ve bu çeşit soruları. Bir adım sonrası “kadın uzmanı erkek yazarlar” gibi çok sorunlu bir kategoriye imkan veriyor çünkü. Haddimi aşmamaya çalışarak, cesaret edebildiğim bu kadarı diyeyim…     

Ayçe Özyiğit : Son olarak, Mek’an olarak planladığınız yeni projeleriniz var mı?

Şâmil Yılmaz : Yazım aşamasında olan birkaç proje var. Yıl bitmeden hiç değilse birini tamamlayıp yeni bir oyunla seyirci karşısına çıkmayı çok istiyoruz. Ama koşullar ortada, ne olur hiç bilmiyorum şu aşamada…  

Ayçe Özyiğit : Bu güzel söyleşi için teşekkür ederim.

Şâmil Yılmaz : Ben de size ve Tiyatro… Tiyatro… Dergisi’ne çok teşekkür ederim.

AYÇE ÖZYİĞİT

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • Koç
  • Boğa
  • İkizler
  • Yengeç
  • Aslan
  • Başak
  • Terazi
  • Akrep
  • Yay
  • Oğlak
  • Kova
  • Balık
KOÇ BURCU YORUMU

Bugün enerjin yüksek, etrafındaki insanların ilgisini çekmeyi başaracaksın. Kararlılığın ve cesaretin, karşılaştığın zorlukların üstesinden gelmene yardımcı olacak. Aşk alanında yeni gelişmeler mümkün; kalbinin sesine kulak ver. İş hayatında ise inisiyatif almak, projelerini bir adım öne taşıyabilir. Sosyal davetlerde daha fazla yer alarak yeni bağlantılar kurma fırsatı bulabilirsin. Ancak dikkatli ol; öfke ve sabırsızlık bazı iletişim sorunlarına yol açabilir. Eğer sakin kalmayı başarabilirsen, bu süreçte kendini kanıtlayabilir ve hedeflerine bir adım daha yaklaşabilirsin. İçsel düşüncelerinle yüzleşmek, kişisel gelişimine katkı sağlayacak. Kendine güven ve hayallerinin peşinden koş!

BOĞA BURCU YORUMU
İKİZLER BURCU YORUMU

Bugün sosyal etkileşimler ön planda. Konuşma yeteneğinle çevrendekileri etkileyebilirsin, bilgi alışverişi yaptıkça kendini daha enerjik hissedeceksin. Farklı bakış açılarına açık olman, yeni keşifler yapmanda yardımcı olacak. İçinde bulunduğun durumlarla ilgili düşüncelerini paylaşma ihtiyacı duyabilirsin; bu, ilişkilerin derinleşmesine yol açabilir. Aynı zamanda, düşüncelerinle yaratıcı projelerde yenilikçi yaklaşımlar geliştirmeye açık olmalısın. Kısa seyahatler veya iletişim yoluyla yeni insanlarla tanışmak, sana ilham verecek. İçsel merakın ve öğrenme isteğin gün boyunca seni yönlendirecek. Unutma ki, anlık değişimler ve sürprizler, günün renklerini daha canlı kılabilir.

YENGEÇ BURCU YORUMU

Duygusal yoğunlukların artacağı bir gün. İçsel huzurun, sevgi dolu ilişkiler içinde bulacağın destekle güçlenecek. Ailevi bağların, geçmişle yüzleşmek ve anıları tazelemek için harika bir zemin sunuyor. Aynı zamanda, kendini ifade etme konusunda cesur adımlar atabileceğin bir dönemdesin. Kalbini dinlediğinde, aslında neye ihtiyaç duyduğunu daha iyi anlayabilirsin. İş veya kariyer alanında farklı fırsatlar kapını çalabilir; sezgilerine güvenerek değerlendirmelisin. Unutma, kendine gösterdiğin naz ve şefkat, diğerlerine de yansıyarak etrafındaki atmosferi olumlu bir şekilde etkileyecek. Dinlenmek ve kendine zaman ayırmak da oldukça önemli. Karar alma süreçlerinde aceleci davranmamaya özen göstererek, içsel sesini dinlemen faydalı olacak.

ASLAN BURCU YORUMU

Bugün, içindeki yaratıcı potansiyeli daha fazla keşfetmek için mükemmel bir zaman. Göz alıcı fikirler havada uçuşuyor ve bu da seni başkalarına ilham verme konusunda güçlü kılacak. Sosyal ilişkilerde dikkatli olman gerekebilir; bazen nemariz ve dominant tavırların, sevdiklerinle aranda yanlış anlaşılmalara yol açabilir. Duygusal olarak derin bir bağ kurmak istediğin bir kişiyle karşılaşabilirsin; bu, içindeki romantizmi uyandıracak. Ayrıca, sağlık alanında kendine biraz daha fazla dikkat etmelisin. Enerjini yükseltmek için spor yapmayı veya doğada vakit geçirmeyi deneyebilirsin. Bugün, kendini ifade etme konusundaki cesaretin ve kararlılığın, sana sürpriz kapılar açabilir. Unutma, kendi potansiyelini fark etmek ve onu kullanmak, başarıya giden yolda en önemli adım.

BAŞAK BURCU YORUMU

Gününüzde detaylara odaklanma isteğiniz artacak. Karşılaştığınız sorunların üstesinden gelmek için mantıklı ve pratik bir yaklaşım benimseyeceksiniz. İş yerinde veya eğitim hayatında dikkatli olmalı, her ayrıntıyı gözden kaçırmamaya gayret etmelisiniz. Eleştiriler alabilir, fakat bunları yapıcı bir şekilde değerlendirip kendinizi geliştirmek için fırsat olarak göreceksiniz. Sağlığınıza dikkat etmeli, bedeninize iyi gelen alışkanlıklar edinebilirsiniz. Sosyal hayatınızda ise arkadaşlarınızdan destek alarak rahatlayacak ve moral bulacaksınız. Gün sonunda, tüm çabalarınızın karşılığını almanın huzurunu taşıyacaksınız.

TERAZİ BURCU YORUMU

Dengede kalma arayışın bu dönemde belirginleşecek. İlişkilerde uyum ve denge sağlamak için biraz daha fazla çaba sarf etmen gerekebilir. Sosyal ortamlarda karşılaşacağın insanlarla derin ve anlamlı etkileşimler yaşama şansın var. Yeni bağlar kurmak isteyebilir, ancak mevcut ilişkilerini de gözden geçirmek isteyebilirsin. Estetik ve güzellik kavramları yine seni cezbetmeye başlayacak; belki de bir değişim yapmak, görünümünde küçük dokunuşlar yaratmak isteyebilirsin. İçsel huzuru bulmak için doğayla vakit geçirmek, sanatla ilgilenmek veya meditasyon yapmak faydalı olacaktır. Sezginin güçleneceği bir gün; içsel sesine kulak vermek önemli. İş veya finansal konularda, aceleci kararlar almak yerine daha dikkatli düşünmen gerekebilir. Gökyüzündeki enerjiler, her şeyin denge içinde ilerlemesini sağlıyor; fırsatları değerlendirirken dikkatli olmalısın.

AKREP BURCU YORUMU

Derin duyguların ve gizli düşüncelerin yüzeye çıktığı bir gün. İçsel bir keşif yapma arzusu hissedebilirsin. Eski ilişkiler, belki de yarım kalan konuşmalar gündeme gelebilir. Samimi ve derin bağlar kurma isteği içindesin. Sosyal ortamlarda ilgi odağı olabilirsin; insanlar senin karizmandan etkilenebilir. Ancak, saklamak istediğin bazı duyguları tetiklenebilir. Empati ve anlayış, bu konuyu aşmanda yardımcı olacak. Cesur kararlar almak için iyi bir zaman; ne istediklerini netleştirmek, ilerlemeni hızlandırabilir. Bazen karanlık düşüncelere dalabilirsin, ama bunları olumlu bir dönüşüme dönüştürmek için bir fırsat olarak gör. Hayatın akışına güvenmeye devam et; dönüşüm sürecinde kendini bulmak için harika bir yolculuk başlamak üzere.

YAY BURCU YORUMU

Bugün, kendinizi açık ve özgür hissetmek isteyeceksiniz. Yeni deneyimlere olan merakınız artacak, keşif arzunuz sizi tanıdık alanların dışına itecektir. Kişisel gelişim için önemli fırsatların kapıda olduğunu hissedebilirsiniz. Sosyal çevrenizle iletişim kurarken cesur olmalısınız; arkadaşlarınızdan alacağınız destek, sizi cesaretlendirecek.Duygusal açıdan, kalbiniz birden fazla yönüyle kendini ifade etme ihtiyacı duyabilir. Sevdiklerinizle yapacağınız derin sohbetler, ilişkilerinizi güçlendirecek. Ancak, biraz sabırlı olmanızda fayda var; duygusal dalgalanmalar geçici olacak. Yenilikçi fikirlerinizi paylaşmak için ideal bir gün, potansiyel fırsatlar ortaya çıkabilir. Hobilerinize zaman ayırmak, ruh halinizi olumlu yönde etkileyecektir.Finansal konularda dikkatli olmanız gereken bir dönemdesiniz. Harcamalarınızı kontrol altında tutmak, gereksiz risklerden kaçınmanızı sağlayacaktır. Gelecek ile ilgili planlarınızı hayata geçirmek için sağlam adımlar atmalısınız. Unutmayın, doğru zamanlama ve hazırlık her şeydir. Kendi iç sesinize güvenin; bugün kararlılığınız, hedeflerinize ulaşmanızı sağlayacak.

OĞLAK BURCU YORUMU

Kariyer konusunda adımlar atma zamanı. Hedeflerin üstünde yoğunlaşmak, başarıya giden yolda atılacak sağlam adımlar için güç verecek. İş ortamında ortaya çıkan fırsatları değerlendirme cesaretine sahip olacaksın. Finansal konularda ihtiyatlı olman gerekebilir; gereksiz harcamalardan kaçınmalısın. Aile içindeki ilişkilerini güçlendirme isteği, seni duygusal açıdan tatmin edecek ve sevgi dolu anların kapısını aralayacak. Sağlığa dikkat etmek, bedenine iyi gelmeyen alışkanlıklardan uzak durmak önemli. Gün boyunca kararlı ve disiplinli tutumun, zorlukların üstesinden gelmende yardımcı olacak. İlerlemek için gerekli olan sabrı ve özveriyi gösterebileceksin. Kendi ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmayı unutmamalısın.

KOVA BURCU YORUMU

Bugün, özgürlük ve bireyselliğinize dair derin bir arzu hissediyorsunuz. Başkalarıyla olan ilişkilerde sınırlarınızı koruma isteği ağır basabilir. Sürükleyici ve ilham verici bir gün, sosyal ortamlar yeni bağlantılar kurmak için fırsatlar sunabilir. Özellikle sanatsal yönlerinizi serbest bırakacak aktiviteler, içinizdeki yaratıcı enerjiyi keşfetmeniz için itici bir güç olacaktır. Gruplar içinde liderlik rolü üstlenmekten çekinmemelisiniz, ancak başkalarının fikirlerine de açık kalmak işbirliği sürecini güçlendirebilir. Duygusal olarak, kendi iç dünyanıza dönmek ve düşüncelerinizi netleştirmek için zaman ayırmak faydalı olur. Sezgilerinizin güçlü olduğu bir dönemdesiniz; içgüdülerinizi dinleyin ve fırsatları değerlendirin. İnsanlarla olan iletişiminizde samimi ve içten olmanız, ilişkilerinize derinlik katacak. Kendinizi ifade etme biçiminiz, çevrenizdekilerin dikkatini çekecektir.

BALIK BURCU YORUMU

Bugün hayal gücünün ve sezginin ön planda olduğu bir gün. Kreatif projelere yönelmek, içsel dünyanı keşfetmek için harika bir zaman. Duygusal derinliklere inmek, başkalarına karşı daha empatik olmak ve ilişkilerde duygusal bağları kuvvetlendirmek için fırsatlar sunulacak. Ayrıca, ruhsal veya maddi konularda yapılacak yatırımlar ise ileride fayda sağlayabilir. Kendinle barış içinde olmak, dingin bir zihinle hareket etmek ön plana çıkıyor. Başkalarını dinlemek ve onların duygularını anlamak bugün daha da kolaylaşacak. İçsel huzuru bulma arzusu, seni farklı bir boyuta taşıyabilir. Doğaya ya da su kenarına çıkmak, ruhsal dengeni bulmana yardım edecek. Yaratıcılığını serbest bırak ve akışa kapıl. Unutma, sezgilerin bugün rehberin olacak.

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM