“Neden kadınlar daha az kazanır?”, “Toplumsal cinsiyet önemli midir?”, “Sevdiğin kimdir?”, “Bakım emeği değersiz midir?”
Emirgân’da Sakıp Sabancı Müzesi’nin (SSM) merdivenlerinden çıkarken her basamakta bu sessiz soruları okuyorum. Bunun gibi 700’e yakın soru bir serginin performansı aynı zamanda. 50 yıldır kadın ve gençlerin sorunlarını dert edinmiş bir feminist sanatçı Suzanne Lacy’nin “Sessiz Sorular” performansının Sabancı Müzesi’ndeki yansıması.
Ziyaretçilerin şiddet, umut ve güç üzerine bıraktığı isimsiz sorular suskunluğun bile nasıl ortak bir hafızaya dönüşebildiğini gösteriyor.
Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi, bu yıl kapılarını yarım yüzyılını aşkın süredir kadınların görünürlüğüne, eşitliğe ve şiddetin karanlık yüzünü açığa çıkarmaya adamış bir sanatçıya açıyor: Suzanne Lacy.
SABANCI VAKFI SPONSOR
Feminist sanatın dünyadaki en önemli temsilcilerinden biri olan Amerikalı sanatçı, “Birlikte/ Togæther” sergisiyle yalnızca estetik bir deneyim sunmuyor, Türkiye’nin yıllardır verdiği eşitlik mücadelesiyle güçlü bir bağ kuruyor.
Serginin açılışını Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı’nın ev sahipliğinde, Vakıf genel müdürü Nevgül Bilsel Safkan, SSM Müdürü Prof. Ahu Antmen’in rehberliğinde gezdim. Antmen, Lacy’nin üretimini “katılımcı performansın küresel ölçekte öncüsü” diye tanımlıyor. Bu buluşmanın tesadüf olmadığı açık. Sabancı Vakfı’nın 50 yılı aşkın süredir kadınların ve kız çocuklarının güçlenmesi için yürüttüğü çalışmalar, Lacy’nin sanatının temel sorularıyla kusursuz bir şekilde örtüşüyor. “Sabancı Vakfı olarak 50 yılı aşkın süredir kadınların ve kız çocuklarının hayatın her alanında eşit şekilde yer aldığı bir gelecek için çalışıyoruz. Suzanne Lacy’nin üretimi, tam da bu inancımıza; dayanışmanın, katılımın ve kolektif sorumluluğun dönüştürücü gücüne dokunuyor” diyor Güler Sabancı ve bu bağı şöyle özetliyor: “Sanat, toplumsal vicdanı besleyen en güçlü alanlardan biridir. Kadınların hikâyeleri görünür oldukça toplum da dönüşür.”
Lacy, sergi vesilesiyle yayımlanan kitapta toplumsal katılımlı sanatın özünü şöyle açıklıyor: “Sanatın önemi, insanlara faydalı olmasından gelir.”
“Birlikte/Togæther”, aldığı ilgiyle 8 Mart 2026’ya dek uzatıldı. Lacy’nin işleri bireyleri pasif izleyici olmaktan çıkarıp söz üretmeye, hafızayı paylaşmaya davet ediyor. Suzanne Lacy, genç sanatçılara “köklerine ve toplumun deneyimlerine kulak verin” çağrısı yapıyor.
“Birlikte/Togæther”, Sakıp Sabancı Müzesi’nin hafızasında yalnızca bir sergi olarak değil, kamusal bir diyaloğun başlangıcı olarak yerini almaya aday. Çünkü kadın görünür olduğunda, toplum da dönüşmeye başlıyor.



































