
Türkiye’nin en çok ziyaret edilen müzelerinden biri olan Mevlana Müzesi ile özdeşleşen ve 13. yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman döneminde bugünkü şekli verilen Kubbe-i Hadra, o günden bugüne 6 kez restore edildi.
2020 YILINDA ÇALIŞMA BAŞLATILDI
En son 1960’lı yıllarda tamir ve bakımı yapılan Kubbe-i Hadra’nın zamanla yıpranmasından dolayı turkuaz çinilerinin değiştirilmesi için 2020 yılında çalışma başlatıldı.
Milyonlarca lirayı bulan restorasyonun maliyetini ise Akkanat Eğitim ve Sağlık Vakfı adına hayırsever iş insanı Ali Akkanat tarafından karşılanırken, o dönemde Kubbe-i Hadra’da bulunan çinilerin Bilim Kurulu tarafından yapılan değerlendirmeler sonucunda geleneksel tarzda imal ettirilerek yenilenmesine karar verildi.
RESTORASYON 1,5 YIL SÜRDÜ
Bu kapsamda ‘Yeşil Kubbe’ restorasyonunda, yıpranan, yer yer dökülen çiniler söküldü. Çiniler ile altındaki tuğla kubbe arasında yer yer 15 ila 18 santimetre kalınlığa ulaşan 100 ton beton temizlendi. Bilim Kurulu’nun çalışmaları sonucunda müze arşivinde bulunan 1816 ve 1835 yıllarına ait çini örneklerinden yola çıkılarak çiniler üretildi ve 1,5 yıl süren çalışmaların ardından kubbenin örtüsü geçen aralık ayında düzenlenen Şeb-i Arus törenlerinde kaldırıldı.
4 AY SONRA DÖKÜLMEYE BAŞLADI
Restorasyonun bitiminin üzerinden henüz 4 ay geçmesine rağmen, Kubbe-i Hadra’nın üzerindeki çiniler dökülmeye başladı. Çinilerin rüzgarın etkisiyle döküldüğü iddia edilirken Konya İl Kültür Turizm Müdürü Abdüssetar Yarar ise konuyla ilgili incelemenin devam ettiğini söyledi. Yarar, “Yapılan işin daha geçici kabulü yapılmadı. Kış ayının geçmesini bekledik. Aradan geçen zamanda çinilerde dökülme var. Bunun araştırmasını başlattık” ifadelerini kullandı.
DAHA ÖNCE 6 KEZ RESTORE EDİLDİ
Kubbe-i Hadra, 1798, 1816, 1835, 1912, 1949 ve 1964 yıllarında yapılan restorasyon ile bugüne kadar korunmuştu.
Duygusal derinliklerinle yüzleşmek için mükemmel bir zaman. İçsel sezgilerin seni yönlendirecek, gizli hislerini keşfetmende yardımcı olacak. Yaratıcı projelerine odaklanmak için ilham alabileceğin bir ortam yaratmalısın. Sosyal etkileşimlerde daha duyarlı olman, başkalarının hislerine karşı empati kurmana olanak tanıyacak. Geçmişten gelen anıların gün yüzüne çıkabileceği, bu anıları değerlendirip, onları geleceğe taşımak için fırsat sunacak. Kendini ifade etmekte zorlanıyorsan, yazmak iyi bir seçenek olabilir. Ayrıca, sevdiklerinle arandaki bağları güçlendirmek için samimi bir konuşma yapabilir, hislerini açıklığa kavuşturabilirsin. Özellikle, ruhsal ve bedensel sağlığına özen göstermek, dengeyi bulmanda önemli bir rol oynayacak. Karar verme aşamasında dikkatli olmalı, aceleci davranmamalısın. Doğa yürüyüşleri veya meditasyon gibi aktiviteler, zihnini sakinleştirip, yeni açılımlara kapı aralayacaktır. Kendine zaman ayırmayı es geçme; bu, iç huzurunu bulmanda etkili bir yol olacak. Pozitif enerjini paylaşırken, kendi sınırlarını da korumayı unutmamalısın.