Öteki Tiyatro’nun “12 Öfkeli Adam” Oyunu Üzerine Söyleşi

Öteki Tiyatro’nun “12 Öfkeli Adam” Oyunu Üzerine Söyleşi

Öteki Tiyatro’nun “12 Öfkeli Adam” oyununun yazarı/yönetmeni Murat Karahüseyinoğlu ve oyuncularından Hamit Demir ile konuştuk…

Sude Damar: Öncelikle, reji ve metinle ilgili bir soru sormak istiyorum size. Rejiyi neden 12 Öfkeli Adam oyunundan öykünerek yapmaya karar verdiniz, sizi buna iten etken ne oldu? 68 hareketi aslında birçok farklı yerden ele alınabilen bir geniş bir konu, ama siz Deniz, Yusuf ve Hüseyin hakkında verilen idam kararları doğrultusunda bir metin oluşturmuşsunuz. Neden?

Murat Karahüseyinoğlu: Denizlerle ilgili bir şey yazmayı hep istemiştim, ama yazmaya karar vermeme sebep olan şey TBMM idam görüşmelerinin kitap olarak yayınlanması oldu. Önce filmi/senaryoyu yazdım, sonra tiyatroda bunu anlatmaya kalksam nasıl olur diye düşünürken “12 Öfkeli Adam” yola çıkarıcı fikir oldu. 

Evet konu Deniz, Yusuf  ve Hüseyin üzerinden gidiyor ama onlar sahnede yoklar. 12 Öfkeli Adam filminin 12 kişisi bizde 4 vekil, masaya oturtulan-misafir edilen 5 seyirci ve 3 boş sandalye de Deniz-Yusuf ve Hüseyin için. Böylece toplamda 12 kişi olunuyor. Bizim Öfkelilerimiz de bunlar.

Foto: Esra Kılıçer

Yavuz Pak:  Sizi dört oyuncuyla oynamaya koşullar mı zorladı?

Murat Karahüseyinoğlu: Biraz öyle gibi. Ama böylesi de başka doğru ve güzel oldu. Yani artık bir zorunluluk değil de, “seçim’”oldu. 

Sude Damar: İsimler geçmiyor oyunda, bunun belli bir amacı var mı?

Murat Karahüseyinoğlu: Tartışan insanlar gerçek, tartışılan konu da tutanaklardan hiçbir ekleme yapılmadan olduğu gibi alındı. Ama isim vermek ya da parti isimleri anmak oyundan beklediğimiz etkiyi yaralayacaktı ve bu yüzden isimleri kullanmadım. Şu an sorsanız da hatırlamam zaten. İsimlerin seyirci-dinleyen üzerinde bir baskı oluşturma, yanlışı doğru, doğruyu yanlış yapma gibi bir etkisi olduğu malûm. Kimin söylediğine bakmadan dinlemenin/izlemenin daha tarafsız bir bakış açısı sağlayacağını düşünerek, bundan olabildiğince uzak durdum. Bir kaç yerde isim vermek zorunda kaldım elbette, ama bunlar da bir tercihti.

Denizler, yazdığım ilk versiyonda vardı bu versiyonda yoklar. Yoklar, çünkü az önce anlattığım gibi, isimlerin baskısıyla asıl tartışılması gerekenin ıskalanmasını önlemek istedim. Tarafların Meclis’te dillendirdikleri düşünceleri, bir oyunda olması gerektiği gibi, özetleyerek ama eksiltmeden, olduğu gibi verdim ve seyircinin sonunu bildiği bir süreci nedenleri ve niçinleri ile ilk ağızdan duymasını istedim. 

Foto: Esra Kılıçer

Yavuz Pak: Farklı siyasi partilerin temsilcileri olarak, oyuncuların politik pozisyonlarını ve fikirlerini içselleştirmiş, adeta bedenlerine, jestlerine, mimiklerine kadar benimsedikleri ideolojik tavrı kuşanmış olmaları metinle oldukça uyumlu. Bu oyunculuk tavrı, Brechtyen gestus kavramıyla ilişkilendirilebilir mi?  Oyunculuklar bakımından ideolojik/kültürel ve politik bir çalışma yaptınız mı, buna gerek duydunuz mu?

Hamit Demir:  Evet… Blok olarak “evet” ve “hayır”cılar var, bunlar nereden bakıyorlar? Türkiye’de adı sağ diye tanımlanan bir cephe var, sağın boyutları var; inançlıları var, milliyetçileri var, liberali var vb. Bir de “hayır” diyenler var. Burada da, sosyal demokratından, radikal kabul edilecek sola kadar geniş bir yelpaze var. Bunların hepsini bir blokta tutabilir miyiz? Bir blokta tek çatışma da yaşanabilirdi; milliyetçilerle liberaller yer yer çatışabilirdi, ya da sosyal demokratla Marksistler yer yer çatışabilirdi. Çalışırken Hoca’nın ısrarla istediği şey şuydu: “Siz özdeşleşerek oynamayın, bundan mümkün mertebe kopun, çünkü sözün duyulması öncelikli olacak”. Çünkü oyuncu şehvete kapılırsa, arzuyla oynamaya başlarsa, sözün değeri ve anlamı görülmeyecek. Bizim bütün derdimiz aslında sözlerin duyulması, fikirlerin, blok çatışması noktasındaki niyetin öne çıkmasını sağlamak. Siyasi partilerden azade bir fikir çatışması var. Oyuncu özdeşleşerek oynadığında hazzı çağırır. Haz çağırdığında da ister istemez, sözden azade bir şey ortaya çıkar. Ama oynadıkça ve pekiştikçe herkes kendi bulunduğu yerin jestini de, mimiklerini de, toplamda “gestus”unu da üretmek noktasında serbestti.

Foto: Esra Kılıçer

Seyirciye de oyucuya da kurulan tuzak, Hoca’nın masaya seyirciyi oturtmasıydı. Biz çevremizde seyirciyle oynadık zaten, tecrübemiz vardı bu konuda. Yüz yüze, göz göze de oynadık. Ama seyircinin oyun alanında olması sürekli rastlanılabilecek bir biçim değil. O bambaşka bir deneyim alanı. Dolayısıyla bizi öyle bir noktaya getirdi ki biz şunu söylemedik: “Biz seyirciyle ne yapacağız, iletişim kurabilir miyiz?’’ Gelen seyirciyi masada görmememiz olmaz. ‘’Ne gerekiyorsa yapın’’ diye bir boşluk bıraktı Hoca; o boşluk da bize oyun alanı yaratmış oldu. Dolayısıyla oyunculukta bir form arayışından çok, oyunun gerektirdiği formu bulmamız gerekiyordu. Provalarda bir kere seyirci ile çalıştık sonra oyuna girmiş olduk. 

Yavuz Pak: Peki, seyirci konumundaki üç kişiyi nasıl seçiyorsunuz?

Murat Karahüseyinoğlu: Kim istiyorsa oturuyor. Taleple gelen de var ama. 

Yavuz Pak: Metin gibi, sahnelemede, oyunun teknik ve estetik veçhelerinde ve oyunculuklarda da “gerçekçiliğin” belirleyici olduğu görülüyor. Tartışmaların alevlendiği kimi sahnelerde, oyuncuların doğaçlamalarında dahi gerçekçilikten kopmadan rejiye sadık kalabilmeleri ve oyuncu etkileşimini diri tutan hamleleri, birbirine aşina olmalarından mı yoksa çok prova alınmış olmasından mı kaynaklanıyor?

Foto: Esra Kılıçer

Hamit Demir: O Murat Hoca’nın başarısı. Çünkü ısrarla bunu istedi. Replik satmak deriz ya biz, “al repliği söyle, sen söyle, ben de söyleyeyim” gibi… O ısrarla söylenenin öne çıkmasını sağlayacak güçlendirici basınç yaptı. Hatta provalarda zorlandığımız anlar oldu arkadaşlarımızla da; biri bir replik söylerken diğeri araya girip bir şey söylediğinde takıldı, devam diyerek zorlaya zorlaya sürdürdük… Çünkü çok kolay alışılan bir şey değil. Bir de özellikle akademik eğitimle oyuncu olan insanlar için bu replik meselesini unutmak daha zor. Ama buradaki replikten çok oradaki hikaye, kavga meselesi… O kavgayı nasıl sürdüreceksin? Eğer tarafını biliyorsan ve söylemini anlamışsan yürür gider. Bence yerleştirme sanatı da yaptı Hoca, çok iyi yerleştirdi. Ben çok zorlanırdım karşı tarafta olsaydım.

Murat Karahüseyinoğlu: Teknik olarak yaptığımız şey şu: Repliği var, söyleyeceği lâfı var, karşı taraf nerede girerse girsin sana düşen repliğini söylemek, nasıl söylersen söyle. Herkes kendisine ait olan alanı, duruşu savunacak. O repliği savunacaksın.

Yavuz Pak: Peki, riskli değil mi rastgele seyirciyi sahneye almak?

Foto: Esra Kılıçer

Hamit Demir: Oyuncusun, baş edeceksin.

Murat Karahüseyinoğlu: Oyunda anlatılan, seyircinin de sorunu aslında. Mağdurlar da, suçlayanlar da, savunanlar da burada; halk olarak sen de buradasın. Böylelikle bütüncül bir görüntü çıktı. Ortada oynamamızın mantığı biraz öyle bir şey; bir saat boyunca kimsenin başka bir yere bakamaması ya da gözünü kaçıramaması gibi. Herkes herkesi görüyor çünkü. Bu önemli bir şey.  Böyle olunca herkes oyuna kanalize oluyor. Oyuncu da, seyirci de çıkamıyor oyundan.

Yavuz Pak: Oyun mekanında yer alan seyirciler, oyunun zamansal kırılmaya uğrayarak bugünden gözlemlenmesine, dün ile bugünün bütünleşmesine mi hizmet ediyor diyebilir miyiz?

Hamit Demir: Bir de rejinin altından çıkan şey şu: 1980-90’lara kadar gelen kuşak bu olaylara ya tanıklık etti ya da bu tür olaylara ilişkin az da olsa bir bilgisi vardı. Fakat genç kuşağın politik argümanların havada uçuştuğu, masalarda bunların tartışıldığı alanları olmadı çoğunlukla. Böyle bir tartışma tanıklığı bile, onlar için çok tetikleyici bir şeye dönüşebiliyor. 1970’lerde bir derneğin ya da bir komisyondaki tartışmanın ortasına düşüyorlar. Yani zaman aşınıyor. Seyirci kendiyle de yüzleşiyor. Bu durumda seyirci, ‘’Ben bir tiyatro oyunu izleyeceğim, oyunda bir şeyler yapacaklar ben de göreceğim’’ halinden uzaklaşıyor. Gerçekliği çok ağır geliyor, elini oynatamaz hale geliyor oyun boyunca. Hiç konuşmasalar da, doğrudan hem oyunun içinde, hem oyunun müdahili oluyorlar.

Foto: Esra Kılıçer

Murat Karahüseyinoğlu:  Aslında seyirci olmalarına pek izin vermedik. Tiyatroda “şimdiki zaman” dediğimiz şey, daha doğrusu tiyatromuzun genellikle beceremediği şeylerden biri, “burada ve şimdi duygusu” genelde yok sayılıyor. Provalarda söylediğim şey de; “önce aklınıza gelsin, sonra dilinizden çıksın”. Eğer bunu yaparsanız akıp gidiyor. Sadece replik söylemek değil. O doğaçlamaların tamamı böyle oluşuyor. Sanki o an gerçekten orada onu söylemişsin gibi hissettiğinde tiyatronun tadı oluyor. “O an orada olması” durumunu, ben tiyatroda hem doğru hem de olması gereken olarak görüyorum. 

Yavuz Pak: Oyunu özellikle mi meydan sahne olarak tasarladınız? İtalyan sahnede oynamayı düşünüyor musunuz?

Murat Karahüseyinoğlu: Oyunun ortada oynanıyor olması  ‘orada ve şimdi’ duygusunu pekiştiren en önemli unsur elbette ama sonraki oyunlar için ortada oynamayı sürdüreceğimiz sahneler bulmakta zorlanacağımız da bir gerçek. Hiç ekonomik olmamasına rağmen ortada oynayabileceğimiz küçük sahnelerle şimdilik devam ediyoruz.

Yavuz Pak: Bugünle kıyaslandığında, o dönemin politikacılarının konuşmalarından çok daha birikimli oldukları gözlemleniyor. İdeolojisi ne olursa olsun, günümüzün parmak kaldırıp indiren, ihale takipçisi vekillerinden farklı bir manzara izliyoruz.

Foto: Esra Kılıçer

Murat Karahüseyinoğlu: O da farklı bir türlü yüzleşme tabii. Sol camianın replikleri, karşı tarafın replikleri ve duruşlarıyla birlikte düşünüldüğünde farklı bir durum gerçekten. 

Yavuz Pak: Oyunun çıkışında kimi seyircilerden şunu duydum: “Sağın intikamı, 3’e 3.” Oyundaki sağı temsil eden oyuncuların uzlaşmaz, katı tavırları üzerinden ve kimi tarih okumalarından kaynaklanan indirgemeci bir akıl yürütme. Ben katılmıyorum bu görüşe. Her ne kadar Menderesler’in idamı üzerinden sağın bir intikamı olarak yorumlansa da, Denizler’in idamı, sınıf savaşımının bir veçhesi olarak, Türkiye’de yükselen toplumsal muhalefetin, onun devrimci öncülerinin egemen sınıflar tarafından yok edilerek bastırılması girişimidir. “Üçe üç” ya da “sağın intikamı” yaklaşımı, diyalektik tarihsel materyalizm yerine, küçük burjuva romantizmini yansıtan bir yaklaşım değil midir?

Hamit Demir: Katılıyorum size. O dönem yükselen bir sınıf mücadelesi var, tüm dünyada var, bizde de yükselmiş, hatta en zirvede ve sistemin bunun önüne blok çekilmesi gerekiyor. Aile içi bir meseleyi hallediyoruz gibi magazinleştirdi sistem bu adamları da bir bakıma. “3 sizden aldık, 3 de öbür taraftan alacağız.” Çarpıtma tabii bunlar tarihsel olarak.

Foto: Esra Kılıçer

Sude Damar:  Oyunda sıklıkla hukuki tartışmalara tanık oluyoruz. Nihayetinde tartışılan, bir suç işlenip işlenmediği, işlenmişe de, bu suçun idam cezasını gerektirip gerektirmediği gibi tartışmalar… Siz oyuna hukuki boyutuyla nasıl hazırlandınız? Masa başı, reji süreci nasıl geçti? 

Murat Karahüseyinoğlu: Bu noktada özel bir hazırlık yapmadık. En iyi bildiğimiz şeydi zaten, aşina olduğumuz ve çeşitli sebeplerle sıklıkla karşılaştığımız kavramlardı, hukuki bilgilerdi bunlar. Çünkü herkes belli bir yaşta. Özellikle 50 yaşın üstünde olması grubu oluştururken tek kriterimdi. Çünkü belli bir yaşın altındakilere bu bilgileri, o toplumsal, tarihsel atmosferi anlatmak çok güç. Bu oyunda genç biri de oyunculuk yapabilirdi ama, ne o dönemi biliyordur, ne bu duyguları yaşamıştır, ne o copu yemiştir, ne o küfrü duymuştur. Dolayısıyla o kavramı anlamaz, anlamadığı için söyleyemez.

Hamit Demir: Bizim de tabii “bir dakika bu neydi?” deyip baktığımız, “burada neler olmuştu?” dediğimiz şeyler oldu. Pek çoğumuzun belki de hiç oraya bakmadığı yerler vardı. Gazeteler, örneklemeler, Meclis’te o gün kaç kişiydiler vs. Biz de her şeyi bütün detaylarıyla biliyor muyduk, hayır. Ama sürecin nasıl geliştiğini, kimlerin neler yaptığını, neler düşündüğünü çok iyi biliyoruz. Bazı özel bilgileri tabii ki hatırlamak için tekrar baktık. Ama çok mu zorlandık, hayır. Çünkü o dönemin bizzat tanığıyız ve bizim kuşağımız politik, toplumsal gelişmelere her zaman duyarlı, çok okuyan, araştıran bir kuşaktı.

Foto: Esra Kılıçer

Yavuz Pak: Sevgili Celile Toyon ile yaptığımız söyleşide, Denizler’in idam edildiği gün kulisteki tüm aynalara Deniz, Hüseyin ve Yusuf’un fotoğraflarının iliştirildiğini ve o gün tiyatrocuları sahneye gözyaşları içinde çıktıklarını anlatmış, “6 Mayıs günü bizim için evlatlarımızı kaybettiğimiz gündü” demişti. Bugünün tiyatrocularının toplumsal/politik olaylara benzer duyarlılıklar beslediğini söyleyebilir miyiz?

Murat Karahüseyinoğlu: Her ne söylense, kendini bir yere herkesi başka bir yere koymak gibi garip yerlere çekiliyor.. Şöyle söyleyebilirim: Tiyatronun “tanımını” bırakalım, herkese göre olanı, kendimize göre bile olsa yapmamış/yapa-mamışsak, gittiğimiz yol “yol” olmadığı gibi, varacağımız yer de amaçladığımız yer olmayacaktır. Sorun tiyatronun ne olduğu ve ne gibi bir fayda ürettiğinin adını koymakta.

Hamit Demir: Bizim hiç görmediğimiz irili ufaklı bir çok insan, topluluk var aslında. Görünebilir durumda olanların çoğu ‘’bir sektörel kaygı içinde’’ ve bu tür şeylerden, politik tavırdan uzaklar. Estetik uzaklık ayrı bir sorun, politik uzaklık başka bir halde zaten. Kimseyi de yargılayamam, ekmek parası derse…

Foto: Esra Kılıçer

Sude Damar: Oyun, bütün politik içeriğiyle beraber, bir idam kararının da tartışması. Günümüzde de çeşitli olaylar olduğunda, özellikle sosyal medyada “idam geri gelsin” taleplerinin ortaya çıktığın görüyoruz. Kimi örneklerde bu tepki fazlasıyla büyük olabiliyor. Bu konunun tekrar tekrar gündeme gelmesi hakkında siz ne düşünüyorsunuz?

Murat Karahüseyinoğlu: Aslında bu tartışmalar tüm dünyada yaşanıyor. Bizde idam,  kendi talebimizden ziyade, dışarıdan bir baskıyla, AB’ye uyum süreci sebebiyle kaldırıldı. Oysa, idam bir suç karşılığı olmadığı gibi bir ceza şekli de değildir. 

Hamit Demir: Tarihsel, estetik, sosyal, sosyolojik bilinç oluşmayınca, çürüme başlar. Toplumun yaşadığı şey bu çürüme. Öyle olunca da adalet, hukuk kavramları bilinmiyor, tanınmıyor, cehalet arttıkça “kısasa kısas” talepleri başlıyor.

12 Öfkeli Adam kadrosu

Yavuz Pak: Söyleşi için çok teşekkür ederiz.

Murat Karahüseyinoğlu: Biz de size ve Tiyatro… Tiyatro… Dergisi’ne teşekkür ederiz.

SUDE DAMAR – YAVUZ PAK

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • Koç
  • Boğa
  • İkizler
  • Yengeç
  • Aslan
  • Başak
  • Terazi
  • Akrep
  • Yay
  • Oğlak
  • Kova
  • Balık
KOÇ BURCU YORUMU

Bugün, içsel gücünün ve cesaretinin zirveye ulaşacağı bir gün. Yeni başlangıçlar için kendini hazırlamalısın. İletişim becerilerin artacak, bu da başkalarıyla olan ilişkilerinde enerji ve tutku katacak. Kendine güvenmenin ve hedeflerine kararlılıkla odaklanmanın tam zamanı. İş hayatında ya da kişisel projelerde liderlik vasıflarını öne çıkarabilirsin. Duygusal olarak, içsel huzurunu bulma yolunda ilerleyecek, geçmişle yüzleşmenin ve özgürleşmenin önemini kavrayacaksın. Enerjik yapın çevrendekilere de ilham verecek. Fırsatları değerlendirmek, mevcut ilişkinin dinamiklerini dönüştürmek için harika bir zaman. Duygusal destek arayışında olanlarla empatik bir bağ kurabilirsin. Hayallerini gerçekleştirmek için aktif adımlar atman gereken bir süreçtesin; cesaretini topla ve harekete geç!

BOĞA BURCU YORUMU

Bugün, içsel huzurunu bulma arayışında olduğun bir süreçte kendini bulabilirsin. İhtiyaç duyduğun güven duygusunu çevrendeki sevgi dolu insanlarla pekiştirmek isteyebilirsin. maddi konular üzerinde düşünmeye başlayarak, sağlam temeller oluşturma arzusuyla hareket edeceksin. Sakinliğinle başkalarına ilham kaynağı olurken, ilişkilerde daha derin bağlar kurma fırsatları karşına çıkabilir. Duygusal konularda samimi ve açık olmak, sorunların üstesinden gelmene yardımcı olacak. Yeni başlangıçlara kapı açabilmek için yenilikçi düşüncelere fırsat ver, geçmişe takılıp kalma. Kendine duyduğun şefkat, enerjini dolaşımda tutacak ve içsel dengeyi sağlamak adına atılacak adımlarda cesaret verecek. Bugün, kendini bildiğin ve tanıdığın alanlarda derin bir mutluluk bulabilirsin.

İKİZLER BURCU YORUMU

Bugün iletişimde özgürlük ve esneklik ön planda. Farklı bakış açılarını kucaklamak, genel geçer düşünceleri sorgulamak için harika bir zaman. Zihnindeki düşünceleri açıkça ifade etmekten çekinme; bu sayede çevrendeki insanlarla olan bağlarını güçlendirebilirsin. Sosyal etkileşimler, günün enerjisini yüksek tutacak ve yeni bağlantılar kurma şansı sunacaktır. Duygusal ilişkilerde yaşanacak olan ani ve beklenmedik gelişmeler, seni düşündürmekle kalmayıp, eski kalıplardan kurtulmana yardımcı olabilir. Hayatındaki değişim rüzgarlarını, kendine tanıdığın fırsatlar olarak değerlendirmeyi unutma. Unutma ki, keşfetmekten çekinmezsen her yeni deneyim, sana değer katacak. Kendine güven, zihin açıklığın ile bu günü dolu dolu yaşamaya bak.

YENGEÇ BURCU YORUMU

Duygusal derinlikler ve sezgilerin güçlendiği bir dönemdesin. Ailevi bağların gündeme geleceği bu süreçte, sevdiklerinle olan ilişkilerine dikkat etmelisin. Anlayışınla çevrendekilere destek olabilirsin. İçsel huzur arayışın, seni geçmişinle yüzleşmeye yönlendirebilir. Sağlık konularında temkinli olmalı, stresten uzak durmalısın. Kreatif yönlerin öne çıkacak; sanatsal aktiviteler, ruh halini derinleştirecek. Duygularını ifade etmekten çekinme, yaratıcılığın ve sezgilerin seni yönlendirecek. Belirsizliklere karşı açık ol, yeniliklere kapı aralamak için cesur adımlar atabilirsin. Gün boyunca küçük sürprizler ve keyifli anlar seni bekliyor.

ASLAN BURCU YORUMU

Bugün, içsel gücünüzü ve cesaretinizi sergilemek için mükemmel bir zaman. Yaratıcılığınızın zirveye çıkacağı bir dönemdesiniz; hayal gücünüzü serbest bırakmak ve projelerinizi hayata geçirmek için ilham alabileceğiniz fırsatlar karşınıza çıkacak. Kendinizi ifade etmekten çekinmeyin, sahne sizin, ışıklar üzerinizde olacak.İletişim becerileriniz güçleniyor. Sosyal çevrenizle olan etkileşimlerinizde karşınızdakileri etkileyebilir, yeni bağlantılar kurabilirsiniz. Bugün, liderlik vasfınızı sergileme şansı bulacaksınız. Başkalarına ilham vermek, onları motive etmek konusunda doğal bir yetenekle donatılmışsınız.Kendi ihtiyaçlarınıza da dikkat etmekte fayda var. Kendinize yapacağınız küçük ama özel bir hediye, ruhunuza iyi gelecek. Sağlık ve zindelik konularına odaklanmalı, bedeninize iyi bakmalısınız. Doğayla iç içe geçireceğiniz zaman, enerji seviyenizi yükseltecek.Romantik ilişkilerde tutku ve derin duygular öne çıkıyor. Partnerinizle aranızdaki bağı güçlendirmek için samimi ve içten bir iletişim başlatabilirsiniz. Yeni bir aşk içinse; kalbiniz açık, heyecan verici tanışmalara hazır olun.

BAŞAK BURCU YORUMU

Bugün detaylara odaklanma arzusu güçlü. İleriye dönük planlarınızı analiz ederken, titiz yaklaşımınız size büyük avantajlar getirecek. Elinizdeki işleri sonlandırmak adına kaleminizden akan yaratıcılığı ve sistematik düşünceyi birleştirin. İş alanında takımla iş birliği içinde olmanız, iletişimde beklenmedik fırsatları doğurabilir. Sağlığınıza dikkat etmeyi unutmayın; küçük bir yürüyüş bile zihinsel ve bedensel dengeyi sağlayacak. Günün sonunda, içsel huzurunuzu bulmak adına hoşlandığınız etkinliklere zaman ayırın. Anlık keyifler, büyük tatminler doğurabilir.

TERAZİ BURCU YORUMU

Harmoni ve denge arayışında olduğun bir dönemdesin. İletişim becerilerin ön planda, bu nedenle sosyal çevrenle olan bağlantılarını güçlendirmek için fırsatlar karşına çıkabilir. Başkalarına yardımcı olma isteğin güçlü, bu da ilişkilerinde sıcaklığı artırabilir. İş veya özel hayatındaki işbirlikleri olumlu sonuçlar doğurabilir; ortak projelerde yaratıcı fikirlerinle takdiri toplayabilirsin. Kendine zaman ayırmayı unutma; içsel huzuru bulmak, stresle başa çıkmana yardımcı olacak. Duygusal olarak, belirsizlikler farkındalığını artırabilir, bu da önceliklerini net bir şekilde belirlemene fırsat tanır. Gözlem yeteneğin yüksek, çevrendeki durumları değerlendirmek için bu fırsatı iyi kullan. Sevdiklerinle geçireceğin zamanlar sana tatmin ve mutluluk getirebilir.

AKREP BURCU YORUMU

Duyguların derinliklerinde bir dalış yapmaya hazır ol. Bugün, içsel keşifler ve sezgisel anlar için mükemmel bir zaman. Kendini sorgulamak, içindeki tutku ve motivasyonu yeniden değerlendirmek için uygun bir dönemdesin. Belki de geçmişten gelen bazı yaraları iyileştirmek ya da yeni hedefler belirlemek isteyebilirsin. Sosyal ilişkilerde daha samimi ve gerçekten bağlı kalmak önemli olacak; güven, bu ilişkilerin temel taşını oluşturuyor.Aşk konusunda, duygularını ifade etme cesareti göstermek, karşındaki kişiyle ilişkinizi derinleştirebilir. Tek başına kalmak istemesen de bazen yalnızlık, zihninde netleşmene yardımcı olabilir. Bu yüzden, iç sesini dinle ve kalbine bir süre kulak ver.Finansal konularda dikkatli olman gereken bir dönemdesin. Harcamalarını kontrol etme zamanı geldi. Küçük ama önemli kazançlar sağlamak için fırsatları kaçırmamalısın. İlerleyen günlerde daha büyük planlar yapabileceğin bir yapının temellerini atmak adına bugünü değerlendirebilirsin. Unutma, sabır ve strateji her zaman kazanır.

YAY BURCU YORUMU

Bugün, keşif ve macera arzusunun yoğun olduğu bir döneme işaret ediyor. Yeni deneyimlere açık olmalı, sınırlarını zorlamaktan çekinmemelisin. İletişim becerilerin, karşına çıkan ilginç insanlarla etkileşimde büyük rol oynayacak. Öğrenme isteğin, seni beklenmedik yerlerde bilgiye yönlendirebilir. Sosyal çevrendeki insanlarla paylaşacağın fikirler, tartışmalara yol açabilir. İlişkilerde samimiyeti ön plana çıkarmak, derin bağlar kurmana yardımcı olacak. İçsel senin sesine kulak vermek, rehberliğini güçlendirecek. Bugün, hayallerini gerçeğe dönüştürmek için atacağın adımlar önemli bir dönüm noktası olabilir. İnan ve harekete geç!

OĞLAK BURCU YORUMU

Bugün, sorumluluk ve disiplin konuları ön planda. Zihninizdeki hedefler netleşiyor, kararlı adımlarla ilerleyeceğiniz bir süreçte olduğunuzu hissediyorsunuz. İş hayatında beklenmedik fırsatlar karşınıza çıkabilir; bunları değerlendirmek için kendinize güvenmelisiniz. Sosyal ilişkilerde dikkatli olmanız gerekebilir; bazı insanlar niyetlerini gizleyebilir. Ailevi konularda ise anlayışla yaklaşmanız, huzuru getiriyor. Kendinize zaman ayırmayı unutmayın; içsel dinginliği bulmak, dışarıdaki karmaşadan uzaklaşmanıza yardımcı olacak. Yalnız kalmak istediğinizde, kendinize dönmeyi tercih edin.

KOVA BURCU YORUMU

Sosyal çevrenle olan ilişkilerin ön planda. Kendini ifade etme ihtiyacın oldukça yüksek. Anlık düşüncelerinin ve duygularının başkaları üzerinde derin bir etki yaratabileceği bir gün. Arkadaşlarınla yapacağın sohbetlerde kendini çok daha özgür hissedeceksin. Uluslararası konulara ya da toplumsal meselelere ilgi duyman, yeni fikirlerin seni heyecanlandırması olası. Yenilikçi düşüncelerinle dikkat çekebilir, ilham verici projelerde yer alabilirsin. Göz önünde olmayı isteyebilir, yeni bağlantılar kurmak için fırsatları değerlendirebilirsin. Duygusal anlamda ise, kendini tanıma sürecinde fark ettiğin detaylar seni daha da güçlendirecek. İçsel yolculuğuna çıkmayı ve kendi derinliklerine inme cesaretini göstereceksin. Özgürlüğü ve bireyselliği kutlama zamanı.

BALIK BURCU YORUMU

Hayal gücünün ve yaratıcılığının ön planda olduğu bir gün seni bekliyor. Duyguların derinliklerine dalabilir, içsel dünyanda keşifler yapabilirsin. Artık farkında olduğun hislerini kabullenmek ve olumlu bir şekilde kanalize etmek için harika bir dönemdesin. Sanat, yazı veya herhangi bir yaratıcı faaliyet için ilham dolu bir atmosfer oluşacak. İletişimler, duygusal açıdan yoğun ve anlam derinliği içerebilir; başkalarıyla daha yakın bağlantılar kurabilir, duygu paylaşımlarına açıksın.Özellikle sosyal ortamlarda, karşına çıkan fırsatları değerlendirerken sezgilerini dinlemen önemli. İçinden gelen sese güven, zira bu dönem yaptığın seçimlerin sonucunu etkileyebilir. Kendini ifade etmek, hissettiklerini açıkça paylaşmak için uygun bir zemin var. Ancak, başkalarının duygusal ihtiyaçlarına karşı duyarlı olman senin için faydalı olacak. Kendi sınırlarını korumayı da unutma; empati yeteneğin yüksek ama kendini de ihmal etmemelisin.Bugün, kendine zaman ayırmayı ve ruhunu beslemeyi ihmal etme. Doğa yürüyüşleri, meditasyon veya bir hobiyle ilgilenmek, seni yenileyecek. Duygusal derinliğin, bazen yük taşıyor gibi hissettirebilir, ama sakin kalmak ve dengeni bulmak ile bu yüklerden kurtulabileceğini unutma. Gelecek yönünde tutkulu hayaller peşinde koşmak için bu dönemi değerlendirmek, seni ileride daha tatmin edici bir yolculuğa çıkarabilir. Kendi iç sesini duymak, bugün ve yarın için büyük önem taşıyacak.

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM