
(artık büyüdüğünü kabul ederek, yağmur’a da evin anahtarından çektirdim geçende.. yanlışlıkla derneğinkini çoğaltmışım fakat…
fark edince, yeniden gittim anahtarcıya.. doğru anahtarları verip, akşama alırım dedim.. öyle yaptım sanıyorum ama bu kez de başka bi müşterinin anahtarını alıp gitmişim..
sonuç olarak dernekte hiçbi kapıyı açmayan bi anahtar var.. bu olaydan çağrışımla buyrun, sene 2014’e gidelim)
**** ****
babamın şemsiyesi araba gibiydi aynı..
bütün sülale o şemsiyenin altına sığabilirdik gibime gelirdi..
paraşüt de sayılırdı biraz..
karadeniz’in hiç eksik olmayan o fırtınalı havalarında, öğlen yemeği için babamı beklerken ablamla, apartmanın 4. katındaki penceremizden denize doğru bakar;
-”şimdi babam şemsiyesiyle uçarak gelip balkona konsa”..
yeri doldurulamaz bi boşluktur o’ndan geriye kalan..
pazar yeri şemsiyen olsa,
sunay akın’ın seveni de çok sevmeyeni de..
yeni ünlendiği ilk yıllarında;
-”tatlı su aydını” diye eleştirildi sevgili ağabeyim..
bense hep sevdim o’nu.. laf söyletmem.. sunay akın’a ağzını açabilmek için ilk önce şöyle bi şiiri yazabilmen lazımdır;
boşanırcasına yağdığı o günü
hani şemsiyeyi iyice çekip başımıza
dudaklarımla hesaplamıştım
şimdilerde saçmalamaya başladığı falan..
tayyibe göz kırptığı filan.. akil adam, makil adam durumları..
bi gün çıkar meydan yerine, açıklar helbet..
gerisini o zaman gonuşuruz..
er meydanında yer alabilmen için, önce sevdiceğinin yüz ölçümünü bilecen..
eniştem, ablamın eşi yaani..
geçen gece şemsiyesini bizim masal’da unutmuştu..
aldım yanıma, eve götüreyim, sabah gider bırakırım diye..
-”gelirken getirir misin”?
-”nerdesin, oraya getireyim??
Allah’tan, aynı apartmanda oturuyoz dolmuşun saabıyla..
eşim unuttu ya, benim sanmış..
gençlik kolları başkanım nerden bilecek??
masamın yanında duruyo bi kimsesiz şemsiye.. çok yağmurlu bi akşam, almış yanına..
masal’a gelmiş.. gürsel başkan’ındır bu diye..
çıkarken şemsiyeyi mekanda unutmuş..
baldızıma emanetti o anda mekan..
dışarıda işlerim var idi..
-”aaa, bizim gürsel’in bu”..
-”yaa bu şemsiye ne zaman eve geri geldi”??
çok titizdir eniştem.. mahçup olmiyim.. şemsiyeyi tekrar masal’a getirecem..
inerken şemsiyeyi takside unutmuşum..
-”ula gürsel, tesadüfen eniştenin işyerine gittimdi.. bıraktım şemsiyesini”..
sağanak yağmur var şimdi giresun’da..
şemsiyesini dolmuşta unutmuş..
-”falanca abinin dolmuşunda eniştem şemsiye unutmuş, bizim apartmandaki filanca abiye baksan da evdeyse söylesen, tanır onlar birbirlerini”
-” asla gürsel, asla bakamam, asla”!!!
yaani diyom ki sevgili kardeşlerim..