Metin Çoban, “Yolunuz Işıklı, Ruhunuz Şen Olsun …”

Metin Çoban, “Yolunuz Işıklı, Ruhunuz Şen Olsun …”

Dört yıl önce bugün hayata veda eden Metin Çoban’ın 60. sanat yılı için yazarımız Pınar Çekirge’nin kaleme aldığı söyleşi/yazıyı okurlarımızla paylaşıyor, tiyatroya hayatını adayan Metin Çoban’ı saygıyla anıyoruz…

*****

Server Paşa – Nerime Sultan gelecekti bu sabah. Doru atlar çekiyordu arabasını. Feracesini açtı, saçları döküldü omuzlarına. ( 1 )

Yıllardır röportajlar yapan, yazılar yazan biri olarak, bir tespitimi özellikle paylaşmak istiyorum. Kimi sanatçılar vardır; onlarla değil tanışmak, konuşmak, aynı zamanı paylaşmak bile hayatın ödülüdür.Üstelik ayrıcalıklı bir ödül. Onlarla bir araya gelindiğinde kronoloji değerini kaybeder. Kendinizden geçtiğinizi hissedersiniz sanki. Soru bile sormaktan çekinirsiniz, dinlemenin büyüsüne kapılırsınız çünkü.

Metin Çoban, sadece İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Tiyatroları’nın değil, Türkiye Tiyatrosu’nun altmış yılına (hatta daha da fazlasına) yakından tanıklık etmiş çok önemli bir isim.

Tiyatro, müzik, dans hep olmuş hayatında. Deyim yerindeyse, o herkeste bulunmayan sanatçı genlerine sahip, gerçek bir sanat ustası. Tartışılmaz bir aktör. Bir İstanbul beyefendisi.

Şimdi nasıl hatırlamam, “Dört Kişilik Bahçe”de Server Paşa yorumunu? Ya “Naşit Bey”de Mınaktan Efendi’yi? “Kösem Sultan”ın Süleyman Ağası’nı?

“İlaç almak istemiyorum. Kendimi daha iyi hissediyorum bu sabah. Nerime Sultan hazretleri de teşrif etmişler madem. Kendisiyle biraz şahsi olarak görüşeceğim. Nasılsınız Nerime Sultan hazretleri? Ohh ohh, iyi iyi, afiyettesiniz inşallah. Ud dersleriniz nasıl gidiyor efendim? Epey terakki etmiş olmalısınız…” (2)

Şöyle bir düşündüm de, aslında Metin Çoban ile ilk karşılaşmam tam tamına elli dört sene öncesine dayanıyor. “Dans Eden Eşek”in kadrosunda meğer Metin Çoban da yer alıyormuş. Geçen gün röportaj öncesi, arşiv çalışması yaparken rastladım bu bilgiye. İzlediğim ilk ve hayran kaldığım Birsen Kaplangı nedeniyle, tiyatroya bağlandığım oyundu “Dans Eden Eşek”. Şu kadroya bakın hele:”Şehir Tiyatrosu Yeni Komedi Sahnesinde Can Gürzap çevirisi, Beklan Algan rejisiyle. Oyuncuları: Selmin Barutçuoğlu /Ayla Algan – Fatma Andaç – Birsen Kaplangı- Metin Çoban- Mazlum Kiper – Fadıl Garan…”

Hepsini, her şeyi anlatacağım.

Yarına derin izler bırakacak rollerle tanınmıştı Metin Çoban.

Şimdi, zamanın tozlarını alıyoruz birlikte. O seneleri konuşuyoruz tek tek.Her an’ının kaydedilmesi gereken bir sanat hayatı, üzerine tezler yazılması gereken, tiyatroya ömrünü adamış istisnai bir aktör var karşımızda. Kimi haksızlıklara, zorluklara, yokluklara vakarla direnişi var. Yüz akıyla geçtiği nice sınav da. Arada küçük hüsranlar belki. Peki ya pişmanlık? Hayır! Kesinlikle, hayır!

Duygu yükünden en ufak bir fire vermeden oynadığı, “On İki Öfkeli Adam”ı hatırlıyorum şimdi. Yaşar kıldığı karakterle kurduğu organik bağı yansılaması, derinlikli, yankılı oyunculuğu geliyor aklıma.Sonra “Kösem Sultan” , “Dört Kişilik Bahçe”. Ve unutamadığım Server Paşa yorumu, bugün için bile.

Metin Çoban’ı dinlerken artık daha iyi anlıyorum, tiyatro onun için bir varoluş biçimi, hatta varoluşunun nedeni ve tek amacı.

Hayatıyla sahnede ödeşmiş çünkü. Çok emek vermiş. Gün olmuş bayrak taşımış sahnede, küçük de büyük de roller oynamış. Aşağı yukarı yüz on iki oyun, dile kolay. İşte onlardan bazıları:”Baş Sayfa”, “Gecenin Sonu /İpler Elimizde/Çivi Çiviyi Söker”, “Sonuna Kadar”, “Çatıdaki Çatlak” , “Güllerden Konuşuyorduk”, “Ayak Bacak Fabrikası” , “Anna Karenina” , “Paralar Bankada”, “Atinalı Timon”, “Büyük İkramiye” , “Yaprak Dökümü” ….

Hiç ödül almamış, biliyor musunuz ? Ödülü, aldığı alkışlar olmuş, canlandırdığı rollerle anılmak olmuş. Örneğin; Aydın Arıt “Aya Bir Yolcu” oyunundaki karakteri Metin Çoban’ı düşünerek Metin Çoban için yazmış.

Uçsuz bucaksız hatıralara eşlik eden altmış sene. Şubat 2019 Metin Çoban’ın altmışıncı, Jeyan Mahfi Ayral Tözüm’ün ise seksen birinci sanat yılları. Üzerlerine tezler yazılmalı, belgeseller yapılmalı, diye geçiyor yeniden içimden bir an. Susuyorum.

Neden hep geç kalıyoruz? Sahi, neden?

“Ben usta çırak ilişkisiyle yetişmiş alaylı bir oyuncuyum. Onlardan, yani ustalarımdan öğrendiklerimi hiçbir mektep öğretemezdi bana.Mesleğin inceliklerini, konservatuvarda değil, kuliste, sahnede öğrendim çünkü. Büyük, çok değerli ustaların tedrisatından geçtim.”

“Dediğim gibi, sahnede, kuliste öğrendik tiyatroyu. Kulis benim için dershaneydi adeta. Öğrenimindeki kimi eksiklikleri orada tamamladım. Şimdilerde usta çırak münasebetinin yerini rejisör almış gibi, ama bu aynı şey değil. Olamaz da.”

“İzleyici en büyük hakemdir. Tevazu önemlidir bizim meslekte. Ne yapıyorsan, en iyisini yapacaksın. Bana göre sahnede olup biteni birebir yaşanmakta olduğunu, seyirciye inandırmalıdır oyuncu, doğal oynamalıdır. Rolünü benimsemelidir.”

“Sahnede kavga olmaz, rol çalınmaz. Ufak işler bunlar. Sahneye ihanet edenin, saygısızlık yapanın vay halinedir. Sahne bağışlamaz çünkü. Bir de provalarda oyuncuya para ödenmiyor oluşuna çok karşıyım, olmaz böyle bir anlayış.”

“Yıllar içinde saygı azaldı sanki. Neler gördüm, yaşadım! Okulsuz, alaylı diyenler çıktı arada. Aldırmadım, gülümsedim. Sustum.”

Amatör olarak Kadıköy Halkevi, okul temsilleri ve Hhlk içinde ‘Seyirlik Oyunlar ile başlar tiyatroya Metin Çoban. Profesyonelliğin ilk adımı Atilla Revüsü’nde atar. Gencecik bir delikanlıdır henüz. Dans, müzik, tiyatroyla doludur düşleri. Ses operetinde Eşref Kolçak, İnci Birol, Meral Körmükçü, Mualla Kaynak, Ayla Karaca ile çalışır. Ve bir not, Madam Olga hocasıdır. Bale dersi alır kendisinden.

“Tiyatromuzda sahnelenen yerli oyunlar için ‘Oyun Müziği’ bestelerim de vardır. Keza Radyo Tiyatrosunda yönettiğim yerli oyunların bazısının müziklerini de ben hazırladım, çocuk oyunu, büyük oyunu ayırt etmeden ve maddi kazanç amaçlamadan. Hep amatör ruhla çalıştım tiyatromda.”

“Muhittin Sadak ile ‘Şehir Korosu ve Nedim Otyam Korosu- Necati Başara, Ahmet Yamacı, Orhan Dağlı ve Feriha Tunceli eğitmenliklerinde Türk halk ve sanat müziği (Aksaray Musiki Derneği) Neveser Kökdeş, Ferudun Darbaz Eğitiminde Türk sanat müziği (Musiki Kültür Derneği) 1950-1970 arası, bizden olan müziğin içinde amatör kalarak yoğrulduğum dönemdir, zaman zaman aksama olsa da. 1965 yılında ısrarlara dayanamayarak Efes & Şençalar Plak’ta kendi bestelerimi okudum, tiyatromuzun yönetim kurulu üyesi birkaçının “Tercihini yap”demeleriyle (Muhsin Ertuğrul hocam o dönemde  başrejisördü) profesyonel ses sanatçılığından kaçındım. Sahi, Engin Uludağ’ın ısrarıyla ‘Hürrem Sultan’ oyunu için bir beste yapmıştım. Dediğim gibi, müzik hep oldu hayatımda. Mesela ‘Çatıdaki Çatlak’ta bir şarkı söylemiştim, çok var böyle.”

“Hep bahsederim, bana göre, 1959 – 1966 dönemi Şehir Tiyatrosu’nun altın yıllarıydı. Derken Muhsin Bey’in gitmesi, tiyatroya siyasetin karışması.”

“Konudan konuya geçiyorum ama, ‘Carmen Meranda’ operetini oynuyoruz. Rolüm, yani ‘Çiko’ bir anda lakabım oluvermişti. Seyircinin beni beğenmesiyle yevmiyem üç liradan, beş liraya çıkartıldı hemen.”

“Ahh, hayatımın en büyük utancıdır. Şimdi bile anlatırken yerin dibine geçiyorum. Efendim, Perihan Tedü’nün yönettiği ‘Anna Karenina’da öğretmen ve uşak olmak üzere iki ayrı rolüm vardı. Anna’nın oğluna Kazaçok öğretip şarkı söylediğim sahne, özellikle çok alkış alıyordu. Neyse, uzatmayayım, bir gün uşağın antresini unuttum. Sahnede arkadaşlarım kuşkusuz, zor anlar yaşadılar. Kimse yüzlememiş olsa da, o utanç bana yetti.”

“Gün oldu kadromu yok etmeye, ceza almamı sağlamaya çalıştılar. Neden yaptılar, neden uğraştılar benimle, bilemem. Hiç unutmam, oyun saat 21.00’de, benim sahne alışım saat 22.30 civarı. Saat tam 20.00’de kuliste oluyorum. Bir arkadaşım, ‘Metin Çoban geç gelmiştir’ diye rapor yazıp idareye veriyor. Vasfi Rıza Zobu bunun üzerine, ‘Sahne sırası oyunun sonuna doğru olanlar, piyesin başlama saatinde gelebilirler’ diye, bir duyuru yapmıştı.”

“Hiç ara vermeden, rol şuymuş, buymuş demeden, mazeret göstermeden; 1959 ‘ dan 2019’a tam altmış sezondur sahnedeyim. Muhsin Ertuğrul, Vasi Rıza, Gencay Gürün, Erol Keskin’den Süha Uygur’a Şehir Tiyatrosu’nda görev yapmış tüm genel sanat yönetmenleri ile çalıştım.”

“Artık Muhsin Ertuğrul’un karşı olduğu bir tiyatro var. Çünkü, genel sanat yönetmeninin elini kolunu bağlayan bir edebi kurul mevcut. Sahnelenecek eserleri bu kurul belirliyor.”

“Hoca sözcüğünden pek hoşlanmadığını bildiğimden, ‘Muhsin Bey’ diye hitap ederdim kendisine.’Metin Paşa,’ derdi bana.

“Yeşilçam kurallarını sevmedim ben. O kurulu düzeni beğenmedim. Yadırgadım. Tat almadım, anlayacağınız. Şirket neredeyse tüm yapım işlerini bana bırakırdı, bir koşuşturma ki, sormayın gitsin. Mesela, Figürancı Metin vardı. Çekilecek filmler için figüran temin ederdi. Film şirketi diyelim, figürana yirmi beş lira verir, oysa figürana on lira ödenirdi. Setlerde bize yemek gelir, onlar peynir ekmekle idare etmeye çalışırlardı.Haksızlığa gelemem ben asla!

“Müzik, tiyatro konuşulan bir evde geçti ilk çocukluğum aslında. Annem güzel şarkı söylediği için ‘Küçük Safiye’ diye anılırdı. Teyzem ud çalardı. Ne yaptım ettim, küçük teyzemi zorlayarak daha okula gitmeden okuma ve yazmayı öğrendim. Evimizde iki Kerime Nadir romanı vardı. “Funda” ve “Samanyolu” . Her ne kadar, takdir edersiniz ki, derin aşklardan anlayacak yaşlarda olmasam da, o romanlarda yer alan köşkleri, yaz bahçelerini, geniş mermer merdivenleri gözümde canlandırıyordum. Tabii, kahramanları da. Bir süre sonra, Bakkal Abdullah Ağa’nın gazete ve mecmua sayfalarından yapılmış kese kağıtlarına merak sardım, onları özenle açıp okur, sonra bakkala iade ederdim. Sahi, Kadıköy’de Ankara Pastahanesinin yanında bir gazete satıcısı vardı. Dergi, gazeteleri mandalla ipe asardı. ‘1001 Roman’ filan, gizlice alır, hemen orada saklanıp okur, yerine koyardım. Satıcı durumu fark etmiş, param olmadığını da sezinlemiş, yaptığımı hoşgörüyle karşılamıştı.”

“Efendim okula başlamışım, bale yapıyorum, şarkı söylüyorum lakin henüz beni keşfeden yok. Bazen mahallenin hanımları kabul günlerinde gelip şarkı söylememi istiyorlar. Hiç, hayır, der miyim? ‘Penceren kar gelir…’ diye başlıyor, yirmi beş kuruşu alıyorum. İyi para o zamanlar…”

“Hatırlıyorum, anneannemlerin evinde yüklük vardı. Düşünsenize tüllü şapkalar, giysiler, dedenin fesi, tütün kutusu neler yoktu ki orada. Bu aksesuarları kullanır, çift kanatlı kapıyı açar, taklitler yapardım ille de seyircim olmalıydım ama.”

“Yirmi aylık filanmışım sanırım, henüz sıralıyormuşum. Artık ne olmuşsa, götürüldüğüm bir düğünde, gramofondan yükselen şarkıyla kalkıp yürümeye başlamışım.”

“Bir gün Vural Pakel, ‘Sen hala bu operetlerde aç, bilaç çalışıyorsun. Bak Muhsin Bey, gazete ilanıyla genç oyuncular arıyormuş. Git başvur,’  dedi. Aslında Muhsin Ertuğrul ismini, beş yaşındayken, İskenderun Halkevi’nde izlediğim ‘Kahveci Güzeli’ filmi ile öğrenmiştim ilk kez. Sonra aradan yıllar geçecek, Gebze Haydarpaşa banliyö treninde kendisiyle karşılaşacak, hatta aynı kompartımanda yol alırken karşılıklı konuşacaktık.”

“Ve öncesi var. Yedi yaşındaydım. Dram Tiyatrosu’nda sahnelenen ‘ Yaprak Dökümü’nü merak eder olmuştum. Ama çocuk oyunu değildi, dokuz yaşın altındaki çocukların izlemesi kesinlikle yasaktı. Nitekim annem, ablam, eniştem gişe görevlisini bir türlü ikna edemediler. Sessizce ağlamaya başladım. Birden beyaz gömlekli, bordo gömlekli bir bey yanıma gelip eğilerek ‘neden ağladığımı,’ sordu. Anlattım. Yaşımdan, tiyatro oyunlarını okumak için, kendi kendime okumayı nasıl söktüğümden filan, bahsettim. Uslu, sessizce izleyeceğimin sözünü alıp ‘ Yaprak Dökümü’nü izlememe, kendi koyduğu ‘değişmez’ kurala rağmen izin  verdi. O beyaz gömlekli bey meğer, Muhsin Ertuğrul’muş.”

“Ve Muhsin Ertuğrul’a gittim. Ciddi anlamda tiyatrocu olmak istediğimi, çırağı, yardımcısı olmama izin vermesini istedim. Kabul etti.”

“Ne günlerdi. Sabah erkenden tiyatroya gelir. Doğruca Muhsin Bey’in odasını kontrol ederdim bir aksaklık , dağınıklık var mı, diye. Sonra prova. Saat 14.00’te çocuk oyunu, saat 18.00 ve 21.00’de yetişkin oyunu. Hep çalışmak.”

“Halam Süreyya Opereti grand dame’ı Sabriye Toksöz’dü.”

“Dedeme tiyatrocu olmama pek sıcak bakmıyordu. Çaba olan soyadımı Çoban yaparım.”

“Rejisörlerin incisi diye tanımlanan, Muhsin Bey’in çocuğu diye anılan, kulis, marangozhane, terzihane, sahne arasında koşup duran Metin Çoban kısıtlı yevmiyesiyle hayat savaşı veriyordu.”

“Nüvit Özdoğru’nun yönetip oynadığı ‘Baş Sayfa’ oyununda ilk kez sahne aldım Şehir Tiyatrosu’nda. Kadroda Hüseyin Kemal Gürmen, Feridun Karakaya, Mücap Ofluoğlu, Şakir Bozdağ, Saime Arcıman, Balarısı Metin, Aytaç Yörükaslan vardı. Canlandırdığım, Mr.Pincus rolünü seyirci o kadar sevmişti ki, dakikalarca ‘Pincus’ diye alkışlayıp tempo tutuyorlardı. Benzer bir durumu da ‘Çivi Çiviyi Söker’ de yaşadım. Selama çıktığımda, ‘İsmail..’ diye alkışlanıyordum. Bu ilgiden rahatsız olanlar çıkmış. Hatta parayla bilet alıp dağıttığımı filan söylemişler orada burada..”

Çevresi sarı ampullerle donanmış aynadaki toz dağılmıştı. Sabaha karşıydı zaman.

Gün gelmiş, eve dönecek parası olmadığından tiyatro binasının bir köşesinde uyumuş. Hiç yılmamış, hep çalışmış, kendisini gerçek anlamda mesleğine adamıştı. Metin Çoban’ı dinlerken Yavuz Pak da, ben de bin yıllardan süzülen repliklere, tiyatroya feda edilmiş soylu hayatlara kulak verdik. O yaşamlara tanık olduk bir kez daha.

Masanın üstünde duran teksti yeniden eline aldı okumaya başladı…

PINAR ÇEKİRGE

Kaynakça:

(1, 2 ) ” Dört Kişilik Bahçe ” Murathan Mungan

Bu röportajın gerçekleşmesindeki desteği için Ersin Umulu’ya teşekkür ederiz.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • Koç
  • Boğa
  • İkizler
  • Yengeç
  • Aslan
  • Başak
  • Terazi
  • Akrep
  • Yay
  • Oğlak
  • Kova
  • Balık
KOÇ BURCU YORUMU

Bugün, içsel enerjin yüksek ve çevrendekilere liderlik etme isteği içerisinde olabilirsin. Eğlenceli faaliyetlere katılmak ve yeni insanlarla tanışmak için mükemmel bir zaman. Cesaretin, seni zorlandığın durumların üstesinden gelmekte güçlendirecek. Ancak, düşünmeden hareket etmemeye dikkat et, aceleci kararlar alabilir ve sonradan pişman olabilirsin. İlişkilerinde açık ve dürüst olman, başkalarıyla olan bağlarını güçlendirecek. Hayatındaki değişimlere karşı açık ol. Taze bir bakış açısı, yeni fırsatların kapısını aralayabilir. Enerjini doğru yönlendirmek, gününü daha verimli geçirmeni sağlayacak. Kendinle barışık ol ve iç sesini dinle!

BOĞA BURCU YORUMU

Bugün kendinizi oldukça kararlı ve güçlü hissedeceksiniz. İçsel huzurunuz, çevrenizdekilere de yansıyacak. Maddi konularda beklenmedik fırsatlarla karşılaşabilirsiniz; akıllıca değerlendirmek önemli. İlişkilerde ise sıcak ve samimi bir iletişim kurma isteği ön plana çıkacak. Sevdiğiniz insanlarla vakit geçirebilir, kalp bağlarını daha da derinleştirebilirsiniz. Kendinize odaklanmak, ruhsal anlamda güçlenmenizi sağlayacak. Sanat ya da yaratıcılıkla ilgili bir aktivite, sizde yeni kapılar açabilir. Duygusal derinliklere inme isteğiniz, bazı görünmez engellerle karşılaşmanıza neden olabilir; bu nedenle iç sesinizi dinlemekte fayda var. Kendinize güvenin ve akışa bırakın.

İKİZLER BURCU YORUMU

sık sık fikir değiştirme eğiliminde olabilirsin. Bu, bazı insanlarla anlaşmazlıklara yol açabilir. Hislerini ifade ederken daha dikkatli ve ölçülü olman, iletişimdeki dengenin korunmasına yardımcı olur. Aşk hayatında sürprizler kapıda; belirsizliklerin üstesinden gelmek için açık sözlü olman faydalı olabilir. Kendini ifade etmekten çekinme, bu sayede duygusal bağları güçlendirebilirsin. Genel olarak, yaratıcılığını ortaya koymak için mükemmel bir dönemdesin, bu fırsatı değerlendirmek için papatya tarlasında koşuyor gibi hisset.

YENGEÇ BURCU YORUMU

Duygusal derinlikler, bugünlerde içsel bir yolculuğa çıkmanıza olanak tanıyor. Sevdiklerinizle olan bağlarınızı güçlendirmek, ruhsal tatmin sağlayacak. Anlık duygusal dalgalanmalar yaşayabilirsiniz; bu, geçmiş anılarınızı yüzeye çıkarabilir. Kendinize nazik davranmayı unutmayın. Evle ilgili konular, belki küçük bir yeniden düzenleme veya bakım, bugünkü enerjinizle uyumlu. Daha önce ertelediğiniz projelere yönelmek, yaratıcılığınızı harekete geçirebilir. Başkalarının ihtiyaçlarına duyarlılığınız, sizi doğal bir destek noktası haline getirecek. Unutmayın, duygusal dengenizi korumak, başkalarına sunacağınız yardımların kalitesini artırır. İçsel sesinize kulak vermek, bugünün en büyük öğretisi olabilir.

ASLAN BURCU YORUMU

Bugün enerjinin zirveye ulaştığı bir gün. Kendini daha yaratıcı ve heyecanlı hissediyorsun. İçinde fırtınalar kopan bir tutku var, bu da seni cesur adımlar atmaya itebilir. Sözlerin ve fikirlerin başkaları üzerinde etkili olabilir; bu yüzden düşüncelerini açıkça ifade etmekten çekinme. Sosyal hayatında ilgi odağı olabileceğin durumlar ortaya çıkacak. Yakın arkadaşlarınla yapacağın sohbetler, seni derinlemesine düşündürebilir. Beklenmedik sürprizlerle karşılaşabilirsin, bu da seni daha da heyecanlandıracak. Fakat dikkat et, aşırı kendine güven kalabalığın içinde kaybolmana neden olabilir. İçsel sesine kulak ver; kendi sınırlarını aşmakla birlikte, başkalarının duygularına da saygı göster. Bugün tüm renklerin bir araya geldiği bir tablo gibi; yüreğinle hissederek bu tabloyu yaratabilirsin. Unutma, senin cesaretin ve kararlılığın, başarılarının temel taşı olacak.

BAŞAK BURCU YORUMU

Detaylara verdiğin önemi göz önünde bulundurursak, bu gün hassasiyetin biraz artabilir. Karşılaştığın durumları incelemek ve analiz etmek için harika bir zihin açıklığına sahip olabilirsin. Ancak, mükemmeliyetçi yapın seni bazı gereksiz kaygılara sürükleyebilir. İş yerinde veya günlük yaşamda bir şeyleri düzeltme isteğin, etrafındaki insanların duygularını göz ardı etme riskini doğurabilir. Uzun zamandır üzerinde düşündüğün projelerde yapıcı adımlar atma fırsatın doğabilir. Kendine karşı nazik olmayı unutma, bu günde içsel huzurunu sağlamak için biraz durup nefes almak faydalı olabilir. Sosyal ilişkilerinde samimiyete önem ver, bir arkadaşınla veya sevdiğin birisiyle derin bir sohbet, bağlılığınızı artırabilir. Unutma, içsel dengeni bulmak, çevrendeki karmaşayı daha iyi yönetmene yardımcı olacaktır.

TERAZİ BURCU YORUMU

Bugün sosyal ilişkilerin ve iletişim becerilerinin ön planda olduğu bir gün. Çevrendeki insanlarla kuracağın diyaloglar, sana yeni fırsatlar ve projeler sunabilir. Duygusal denge arayışında, kendini ifade etme yollarını keşfetmekte fayda var. Özellikle sanatsal veya estetik konulara yönelmek, içsel huzurunu artırabilir. Ancak, başkalarının düşüncelerine fazla odaklanma riski taşıyabilirsin; kendi isteklerini de göz önünde bulundurmalısın. Kendini rahat hissettiğin ortamlara yönelmek, ruh halini olumlu yönde etkileyecek. Kendi sınırlarını korumayı unutmadan, sevgi ve anlayış dolu bir gün geçirebilirsin.

AKREP BURCU YORUMU

Sırların derinliğine inmeyi seven bir ruh halindesin. Duygusal yoğunluk, seni bazı kararlara yönlendirebilir. Bugün içsel hislerinle hareket etmen, daha fazla netlik sağlayacak. Kendini yeniden keşfetme fırsatların var; unutulmuş tutkuların, hayallerin ve isteklerin için zaman ayırabilirsin. İletişim kurarken sezgilerine güven, başkalarının niyetlerini anlamakta özel bir yeteneğin var. Duygusal bağların güçlenebilir, samimi paylaşımlar yapma ihtiyacı hissedebilirsin. Ancak, geçmişle yüzleşmekten çekinmemelisin; bu, sana büyük bir liberasyon getirebilir. Basit durumların karmaşık hale gelmesine izin verme; olayları olduğu gibi kabul etmek, seni daha huzurlu kılabilir. Bugün, içsel gücünü artıracak anlar yaşamak mümkündür. Sosyal ilişkilerde dikkatli ol; gizli kalmış hislerin dile gelebilir, bu da seni yeni bağlantılara sürükleyebilir. Hakkında düşündüğün değişim ve dönüşüm yolunda emin adımlarla ilerleyebilirsin.

YAY BURCU YORUMU

Yeni başlangıçlara ve maceralara açık bir ruh hali içindesin. İçsel özgürlüğün ve keşfetme arzun seni heyecan verici fırsatlara yönlendirebilir. Yakın çevrenden bazı kişilere ilham katabilir, anlayış ve destek sunarak onların da kendi potansiyellerini keşfetmelerine yardımcı olabilirsin. Sosyal ilişkilerdeki sıcaklığın, seni çekici kılacak ve insanları etrafında toplamana yardımcı olacaktır. Duygusal derinliklere inmeye hazır olabilirsin, bu da bazen beklenmedik yüzleşmelere neden olabilir. Ancak, bu durumlarla başa çıkma yeteneğin, ruhsal ve zihinsel olarak senden bekleneni aşma şansı sunar. Kendini ifade etmeye yönelik fırsatları kaçırmamalısın; yazılı ya da sanatsal projelere yönelerek içsel sesini daha güçlü bir şekilde duyurabilirsin. Sınırlarını zorlamaktan çekinme, bu süreç sana büyüme ve gelişme şansı sağlayacak.

OĞLAK BURCU YORUMU

Kararlılığın ve disiplini, seni hedeflerine bir adım daha yaklaştıracak. Bugün, sorumluluklarını yerine getirirken içsel bir tatmin duygusu bulacaksın. İş ortamında, otorite figürleriyle olan ilişkilerin özel bir önem taşıyacak; saygı ve güven, işbirliğinizi güçlendirecek. İş projelerine olan yaklaşımında yenilikçi fikirlerinle fark yaratabilirsin. Kişisel yaşamında yakın ilişkilerde ise, samimi iletişimler kurmak sana iyi gelecek. Sevgi dolu anların yanı sıra, geçmişle olan hesaplaşmalarını yapma fırsatın olacak; bu, sana ruhsal bir hafiflik getirecek. Duygusal zekânı kullanarak çatışmalardan kaçınabilir, daha derin bir anlayış geliştirebilirsin. Sağlığına dikkat et, bedenine gereken özeni göster. Günün sonunda, huzurlu bir ruh hali seni bekliyor.

KOVA BURCU YORUMU

Bugün, içindeki yenilik ve özgürlük arzusunun daha da belirginleşeceği bir gün. Sanat ve yaratıcılık alanında yeni fikirler aklını meşgul edebilir. Farklı düşünme yeteneğinle çevrendekileri etkilemek için harika bir zaman. Sosyal çevrende güçlü bağlantılar kurma fırsatı var; insanlarla derin ve anlamlı sohbetler yapabilirsin. Toplumsal konulardaki duyarlılığın ön plana çıkıyor, bu sebeple adalet ve eşitlik için bir şeyler yapmak isteyebilirsin. Kendini ifade etme şeklin, başkalarına ilham verebilir. Yine de, kişisel alanına saygı duyan insanlarla zaman geçirmek, içsel huzurunu artırman için önemli olacak. Belki biraz yalnız kalmak, düşüncelerini toparlaman için gerekli olabilir. Kendi değerlerine sadık kalmayı unutma; bu dönemde içsel rehberliğine güvenmek, seni doğru yöne yönlendirecek.

BALIK BURCU YORUMU

Duygusal derinliğin ve sezgisel yeteneklerinin ön planda olacağı bir gün. İçsel hislerin, çevrendeki olaylara karşı daha duyarlı olmanı sağlayacak. Etrafındaki insanlarla kuracağın bağlantılarda merhametin ve empatin çok önemli bir rol oynayacak. Sanatsal ve yaratıcı yönlerin, ilham verici projelere yönelmeni teşvik ederken, ruhsal olarak da kendini yenileyebilirsin. Ancak, sınırlarını korumayı unutma; başkalarının duygularına fazla kaptırmak, kendi duygusal dengenini sarsabilir. Yeni bağlantılara açılmak, sosyal çevreni genişletmek için güzel fırsatlar bulacaksın. Kendini ifade etmekte zorlanıyorsan, sakin bir ortamda yalnız kalmak, düşüncelerini netleştirmene yardımcı olabilir. Kendi ihtiyaçlarını anlamak ve onlara saygı göstermek, bu geçiş döneminde önemli. Unutma, hayallerini gerçeğe dönüştürmek için doğru zaman ve ortamı bulmak da önemli bir adımdır.

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM