1993’ün 2 Temmuz’unda yaşanan Madımak Katliamı’nda katledilen şair Metin Altıok’un anısına düzenlenen “Metin Altıok Şiir Ödülü” sahibini buldu. Seçici kurulunu Doğan Hızlan, Hilmi Yavuz, Eray Canberk, Şükrü Erbaş, Ali Cengizkan, Latife Tekin ve Haydar Ergülen’in oluşturduğu ödülü, “Pâre” adlı kitabıyla tiyatro ve sinema sanatçısı, yazar, şair Orhan Alkaya aldı.
Kırmızı Kedi Yayınevi’nin düzenlediği ve Beyoğlu Belediyesi’nin desteklediği, bu yıl 18’incisi düzenlenen Metin Altıok Şiir Ödülü’nün ödül töreni, İstiklal Caddesi’nde bulunan tarihi Ses Tiyatrosu’nda düzenlendi.
Törene, Beyoğlu Belediye Başkan Yardımcısı Elif Yıldırım, Metin Altıok’un kızı Zeynep Altıok Akatlı, Mazlum Çimen ve çok sayıda yurttaş katıldı.
Orhan Alkaya’ya ödülünü, Beyoğlu Belediye Başkan Yardımcısı Yıldırım, Zeynep Altıok Akatlı ve şair Haydar Ergülen verdi. Ödül olarak TEMA Vakfı’na yapılan bağışın sertifikası ve Altıok’un bir deseninden oluşturulan ödül heykelciği verildi.
Gecede, tiyatro sanatçısı Cem Yiğit Üzümoğlu ile müzisyen Vedat Sakman, izleyicilere müzik eşliğinde Altıok’un yaşamının anlatıldığı özel bir dinleti sundu. Şair, şiir ve şarkılarla yaşatıldı…
“TEMMUZ BENİM ÖMRÜM”
Törende konuşan Zeynep Altıok Akatlı, “Metin Altıok’u yalnızca bizden nasıl hunharca, vahşice alındığını hatırlayarak, o kör karanlığa lanet ederek ve onun kara kaderine ağıt yakarak değil; nasıl yaşadığına, neye inandığına ve nasıl, ne yazdığına bakarak anıyoruz. O, bir şiirin içine hem insanı hem zulmü hem de iyiliği ve sabrı sığdırabilen bir şairdi. Turgut Uyar ‘Bu temmuz nasıl olsa birkaç yıl sürer’ diyordu. Ben 32 yıldır bitmeyen temmuzu yaşıyorum. Temmuz benim ömrüm oldu. Ama ne acıya, ne başkalarına kader biçilecek kara temmuzlara yenilmeyeceğiz” ifadelerini kullandı. Akatlı, “Bugün, bu ödülün sahibi olan Orhan Alkaya, ‘Pare’ adlı kitabıyla, parçalanmışlığın içinden yeniden bir bütünlük duygusuna çağırıyor bize. Dizelerinde hem kırıkların içinden sızan ışığı hem de insanın özlemlerini duyuyoruz. Metin Altıok’un adıyla, onun inancıyla, kendiyle yetinmeyen, kendini aramayı sürdüren, başkalarının acılarıyla kendini kanatan, kendini bir ejderin sırtındaki parlak puldan yenileyen şairlere inanıyoruz. Bu ödül Orhan Alkaya’ya çok yakıştı” dedİ.
‘DAR ALANDA DERİN ŞİİRLER”
Ödülün sahibi Orhan Alkaya ise “Öncelikle Pâre’yi değerlendiren seçici kurula teşekkür ediyorum. Benim gibi ödüllere aday olmayan birini, üstelik Metin’in adını taşıyan bir ödülle gerçekten onurlandırmış olması çok hoşuma gitti. O büyük şairin dar bir alanda bu kadar derin şiirler üretmesine her zaman hayranlık duymuştum” diye konuştu.