
1831’de İskoçya’nın Lewis Adası’nda keşfedilen bu ortaçağ satranç taşları British Museum’daki en popüler koleksiyonlar arasında yer alıyor.
Lewis satranç figürleri, Romalı tarzda deniz ayısının diş kemiklerinden imal edilmiş. Bugüne kadar ikisi tamamlanmış olan dört takıma ait toplam 78 figürden oluşuyor. Toplam olarak 8 şah (erkek tarzı), 8 şah (kadın tarzı), 16 piskopos(Fil/Koşucu), 15 at, 12 kale ve 19 piyon bulunmuş.
Mezar taşına benzeyen piyonların haricinde tüm figürler insani özelliklere sahip. Şah (kadın ve erkek) tahta oturmuş, süvari atın üzerinde temsil edilmiş. Elbiseler ve silahlar detaylı bir şekilde işlenmiştir. Örneğin piskoposlar bir piskopos değneği ve İncil ile donatılmıştır.
Kalelerden birkaçı kalkanı arkasında vahşi bakış ile dişlerini birbirine bastıran vahşi bir savaşçı olarak tasarlanmış. Fakat birçok figür daha çok kederli veya şaşkın yüz ifadelerine sahip. En büyük oyun taşı 10,2 cm’ye kadar olan yüksekliğiyle piskoposlar (filler).
Keşif tarihi açıklık kazanmayan bu satranç figürleri hakkında çeşitli efsaneler ve rivayetler var. Figürlerin Isle of Lewis adasına nasıl geldiği de meçhul. Tahmin edilen, 12. ve 13. yüzyıllarda Isle of Lewis adasında Norveçli bir satıcı tarafından saklanıldığı yönünde.
Lewis Satranç Figürleri, ilk defa 11 Nisan 1831’de Society of Antiquaries of Scotland (İskoçya Antikatoplayıcıları Vakfı) tarafından bir toplantıda sergilenmiş. Satranç figürlerinin koleksiyonu ilk gösterimden sonra dağılmış. 10 figür, boyacı Charles Kirkpatrick Sharpe tarafından satın alınmış.
67 figür ise bugün halen sergilendiği British Museum tarafından 84 Britanya lirası karşılığında müze envanterine katılmış.
Duygusal derinliklerinle yüzleşmek için mükemmel bir zaman. İçsel sezgilerin seni yönlendirecek, gizli hislerini keşfetmende yardımcı olacak. Yaratıcı projelerine odaklanmak için ilham alabileceğin bir ortam yaratmalısın. Sosyal etkileşimlerde daha duyarlı olman, başkalarının hislerine karşı empati kurmana olanak tanıyacak. Geçmişten gelen anıların gün yüzüne çıkabileceği, bu anıları değerlendirip, onları geleceğe taşımak için fırsat sunacak. Kendini ifade etmekte zorlanıyorsan, yazmak iyi bir seçenek olabilir. Ayrıca, sevdiklerinle arandaki bağları güçlendirmek için samimi bir konuşma yapabilir, hislerini açıklığa kavuşturabilirsin. Özellikle, ruhsal ve bedensel sağlığına özen göstermek, dengeyi bulmanda önemli bir rol oynayacak. Karar verme aşamasında dikkatli olmalı, aceleci davranmamalısın. Doğa yürüyüşleri veya meditasyon gibi aktiviteler, zihnini sakinleştirip, yeni açılımlara kapı aralayacaktır. Kendine zaman ayırmayı es geçme; bu, iç huzurunu bulmanda etkili bir yol olacak. Pozitif enerjini paylaşırken, kendi sınırlarını da korumayı unutmamalısın.