Bağdat Caddesi son günlerde çok daha renkli, çok daha ışıltılı… Kafeleriyle, barlarıyla, restoranlarıyla, meyhaneleriyle İstanbulluların keyifle turladığı Bağdat Caddesi’nin son dönemde yeni bir konuğu var. Gölge Tiyatrosu…
Oyuncu Cemal Fatih Polat, yaklaşık 2 yıldır hayat verdiği sıra dışı gösterisini Bağdat Caddesi’nde sergilemeye başladı.
Geleneksel Karagöz yapım tekniğiyle hayat verdiği efsane isimler Bağdat Caddesi’nde büyük beğeni topluyor.
Neşet Ertaş’tan, Zeki Müren’e, Fazıl Say’dan, Louis Armstrong’a, Pavarotti’den Freddy Mercury’e kadar çok sayıda unutulmaz sanatçının şarkıları gölge tiyatrosu perdesinden Bağdat Caddesi’ne yayılıyor.
Cemal Fatih Polat 1985 doğumlu. Marmara Üniversitesi’nde iktisat eğitimi almış. Profesyonel tiyatro eğitimi de almış. 15 yıldır gölge tiyatrosu yapıyor.
“DÜNYANIN BİRÇOK YERİNDEN DAVET ALIYORUM”
Cemal Fatih Polat, Karagöz’le tanışmasını ve yeni gösterisinin hikayesini şöyle anlattı:
“2009 yılında Karagöz oynatmaya başlamıştım. 2017 yılında tasvirleri yapmayı öğrendim. Pandemide eve kapanınca sanatçı figürleri yapmaya başladım. Aşık Veysel’le başladım, Cem Karaca, Fazıl Say derken Pavarotti’ye kadar uzanan bir sanatçılarım oldu. O dönemde bu figürleri sokağa taşıdım. Sokakta insanlar bu küçük perdeden bu figürleri izlemeye başladılar.
Karagöz-Hacivat görmeye alıştıkları perdede Fazıl Say’ı, Louis Armstrong’u görünce tabi hoşlarına gitti, çok farklı geldi insanlara… Güzel oldu. İnsanlar baya ilgi gösterdiler.
Yurtiçinde ve yurtdışında birçok festivale davet ediliyorum. Tunus’a Romanya’da, Bulgaristan’da festivallere katıldım. Bu ay Moldova’ya, Ekim ayında Portekiz’e gideceğim. Alışılmışın dışında varyate, müzik üzerine oynayan gölge kuklası olduğu için herkesin ilgisini çekiyor.
“KAĞIT TOPLAYAN ÇOCUĞU UNUTAMIYORUM”
“Bir akşam çöpten kağıt toplayan çocuklardan birini hiç unutmuyorum. Geldi arabasını bir kenara çekip gösteriyi sonuna kadar izledi. Sonra o büyük zorluklarla kazandığı parasını cebinden çıkardı ve kutuya attı. Bu benim için çok değerli.”
Duygusal derinliklerinle yüzleşmek için mükemmel bir zaman. İçsel sezgilerin seni yönlendirecek, gizli hislerini keşfetmende yardımcı olacak. Yaratıcı projelerine odaklanmak için ilham alabileceğin bir ortam yaratmalısın. Sosyal etkileşimlerde daha duyarlı olman, başkalarının hislerine karşı empati kurmana olanak tanıyacak. Geçmişten gelen anıların gün yüzüne çıkabileceği, bu anıları değerlendirip, onları geleceğe taşımak için fırsat sunacak. Kendini ifade etmekte zorlanıyorsan, yazmak iyi bir seçenek olabilir. Ayrıca, sevdiklerinle arandaki bağları güçlendirmek için samimi bir konuşma yapabilir, hislerini açıklığa kavuşturabilirsin. Özellikle, ruhsal ve bedensel sağlığına özen göstermek, dengeyi bulmanda önemli bir rol oynayacak. Karar verme aşamasında dikkatli olmalı, aceleci davranmamalısın. Doğa yürüyüşleri veya meditasyon gibi aktiviteler, zihnini sakinleştirip, yeni açılımlara kapı aralayacaktır. Kendine zaman ayırmayı es geçme; bu, iç huzurunu bulmanda etkili bir yol olacak. Pozitif enerjini paylaşırken, kendi sınırlarını da korumayı unutmamalısın.