Dergimizin 64 nolu Ağustos 2023 sayısının son dokunuşları yapılıyor. Yarın tashih çalışmalarını tamamlayıp Cuma matbaada olmayı hedefliyoruz.
Çok başarılı, göz yaşartıcı bir sayı olmuş, tüm yol arkadaşlarımın göynüne sağlık diyeyim.
Ben de gaza gelip doğrudan dergiye önsöz yazdım, buradan da paylaşayım.
Buyrunuz, okuyunuz.
****
İzler’in Değerli Okurları,
Böyle bir dergiyi sizlere sunan muhteşem ekibi koordine etmek gerçekten Allah’ın bir lütfudur. Mutluyum, gururluyum, yerimde duramıyorum. Herkes 64. sayımıza hoş gelmiş.
İlkin dünyadaki en büyük özür dileme sözcüğü ne ise, kullandığımı kabul ediniz. Bir önceki kapağımızda yer alan Türkiye haritası hatalıydı. Gözümüzden nasıl kaçtığını halen anlayabilmiş değiliz. Suçlu aramaya gerek yok, son kontrolü ben yaptım. Bir hata varsa benimdir. Aziz şehitlerimizden ve Yüce Türk Ulusundan tüm ekibimiz adına özür diliyorum.
Mustafa Kemal Paşa’mıza, dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti’ne esin kaynağı olabilmiş büyük şair Tevfik Fikret ve 30 Ağustos Zafer Bayramı bu ay ana konularımızdı.
İlk sayfalarımızı bu iki konuya ayırdık. Anadolu’nun en güçlü kalemlerini bir güzel okuyun derim. Sindire sindire okumanızı öneririm.
Tevfik Fikret’in şiirleri de ayrıca sayfalarımıza onur kattı. Milli Eğitim müfredatında vatan şairi Tevfik Fikret’ten yeterince söz edilmediğini düşünüyorum. Hatta salt yaşadığımız şu “zavallı” dönemi değil, bizim neslin öğrencilik yıllarını da kast ederek iddia ediyorum bunu. Türk genci, Tevfik Fikret’e tam eremeden büyümüştür.
İstanbul’a lanet okuyan ve istibdat dönemini anlatan Sis şiiri bugün bile ne denli anlamlıdır.
Korkarım daha da anlamlıdır.
****
Rahmetli Derya Sayın ağabeyimin karikatürü de o büyük zaferi bambaşka bir yönüyle anlatıyor.
Bugün, halkların kardeşliği kavramı, vatanımızda hadsizce at oynatan bir güruh tarafından tamamen etnik kökenli boş bir klişe haline getirilmişse de… Önemsemeyiniz.
Kurtuluş Savaşı’nda omuz omuza can veren Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Gürcü Mehmetçiklerimizden öte bir kardeşlik dünya tarihinde yoktur.
Halkların kardeşliği, Gazi Kemal Paşa’mızın Anzac annelerine yazdığı mektuptur bir de…
****
Ağustos, Can’ımızın hem doğduğu, hem de 50 yaşında bu dünyaya veda ettiği aydır.
Geçen yıl Can Akengin özel sayısı yayınlamıştık, kendimizi tekrar etmeyelim. Giresun’un bu çok güçlü ama çok kırılgan, çok asilzade ama çok gariban, çok varlıklı ama beş parasız ozanını benzeri henüz yazılmamış dizeleriyle anıyoruz.
“yaldız, yalız, yalın, akide, akik ve kehribar
herşey, bu akşamda senden gayri hepsi var
ah gelin olmadan giden yar”…
Mezarı başında ettiğim yemin son soluğuma değin geçerlidir.
****
Kimbilir nelerin özlemi birikti?
Kimbilir hangi yitirdiğimiz değerlerin?
Kimbilir hangi yok olmuş güzelliklerin?
Kimbilir toprağa düşmüş hangi arkadaşların?
Kimbilir kokusu üzerimize sinmiş hangi aşkların?
Kimbilir nelerin yokluğu birikti?
Ahmet Kutsi Tecer’in unutulmaz şiirine de yer verdik bu ay.
“Orda bir köy var uzakta”…
Gitmesek de kalmasak da o köy bizim köyümüzdür.
1
2
3
4
5
6
