İKSV’nin düzenlediği 41. İstanbul Film Festivali devam ediyor

İKSV’nin düzenlediği 41. İstanbul Film Festivali devam ediyor

Berlin Film Festivali’nde “Rabiye Kurnaz George W. Bush’a karşı” filmiyle En iyi Senaryo ve Meltem Kaplan’a En İyi Başrol Oyuncusu ödüllerini getiren film, sadece bir sinema olayı değil, bir insan hakları davası.

İKSV’nin düzenlediği 41. İstanbul Film Festivali devam ediyor

Berlin Film Festivali’nin de açılış filmiydi, ayakta alkışlandı. İstanbul Film Festivali’nin de açılış filmiydi, ayakta alkışlandı. Rabiye Kurnaz’ı canlandıran oyuncu Meltem Kaptan, Berlin’de En İyi Başrol ödülünü aldı. En İyi Senaryo ödülü de cabası! Filmin hem Berlin, hem İstanbul’da gösterilmesi, aynı anda hem Türk, hem Alman olmuş bir ailenin dramatik hikâyesi olmasından kaynaklanıyor. Almanya’ya işçi olarak göçüp orada yerleşmiş Kurnaz ailesinin babası Mercedes fabrikasında çalışıyor. Anne Rabiye ev kadını. Ama kocasının her yıl yenilediği arabaları da kullanıyor. Tam bir geçiş kuşağı. Büyük oğlu Murat, 19 yaşında camideki tebliğcilerden etkilenip bir gün ansızın Pakistan’a gidiyor. Tam da ABD’nin 11 Eylül olaylarının intikamını almak için orada burada bulduklarını sorgusuz sualsiz terörist diye yaftalayıp Küba’daki Guantanamo Üssü’ne götürüp esir tuttuğu dönem. Murat da asılsız bir ihbarla işkencelerden geçirilip kendisini Taliban suçlamasıyla Guantanamo’da buluyor!

SIRADAN İNSANLAR

İşte bizim Türk-Alman ev kadını Rabiye Kurnaz’ın içinden bir insan hakları kahramanı çıkaran durum böyle başlıyor. Yol, yöntem bilmez Rabiye, evladını kurtarmak için dağları delen bir kahramana dönüşüyor. O kadar samimi, o kadar içten ki önce bir avukat buluyor, onu haklılığına inandırıyor ve olay ABD Başkanı’na dava açmaya kadar gidiyor. Rabiye Kurnaz ve avukatı kükreyen fare oluyor!

Hikâye çok çarpıcı ama ödüllük olmasının nedeni, böylesine dramatik bir konuyu, güldüren, boğmayan ve umut aşılayan bir dille anlatabilmek. Rabiye’nin kahkahalarıyla gözyaşlarını aynı anda verebilmek. Filmin yönetmeni Andreas Dresen’in başarısı burada. Murat Kurnaz’ın yazdığı “Hayatımın 5 yılı” kitabını okuduktan sonra kendisiyle görüşmüş. Ama bu kadar acıyı filmde anlatmayı doğru bulmamış. Hikâyeyi filme çekmeye karar vermesi, annesiyle görüştükten sonra onun gözünden yaşadıklarını anlatmak için.

UMUTSUZ VAKA

Guantanamo Üssü’nde bir insan hakları ihlali, hukuk katliamı yaşandı. Esirlere ne kendi ülkeleri sahip çıktı, ne de ABD’de başvuracak mahkeme bulunabilindi. Orada hâlâ 49 esirin yaşadığını bilmek ne kadar korkunç! Filme gelince, sadece biri değil, kostümcüsüden oyuncusuna, ışıkçısından sesçisine, hepsi çok başarılı! Amacınız iyi de olsa, bir sinema filmini izletebilmek ekip işi!

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

Duygusal derinliklerinle yüzleşmek için mükemmel bir zaman. İçsel sezgilerin seni yönlendirecek, gizli hislerini keşfetmende yardımcı olacak. Yaratıcı projelerine odaklanmak için ilham alabileceğin bir ortam yaratmalısın. Sosyal etkileşimlerde daha duyarlı olman, başkalarının hislerine karşı empati kurmana olanak tanıyacak. Geçmişten gelen anıların gün yüzüne çıkabileceği, bu anıları değerlendirip, onları geleceğe taşımak için fırsat sunacak. Kendini ifade etmekte zorlanıyorsan, yazmak iyi bir seçenek olabilir. Ayrıca, sevdiklerinle arandaki bağları güçlendirmek için samimi bir konuşma yapabilir, hislerini açıklığa kavuşturabilirsin. Özellikle, ruhsal ve bedensel sağlığına özen göstermek, dengeyi bulmanda önemli bir rol oynayacak. Karar verme aşamasında dikkatli olmalı, aceleci davranmamalısın. Doğa yürüyüşleri veya meditasyon gibi aktiviteler, zihnini sakinleştirip, yeni açılımlara kapı aralayacaktır. Kendine zaman ayırmayı es geçme; bu, iç huzurunu bulmanda etkili bir yol olacak. Pozitif enerjini paylaşırken, kendi sınırlarını da korumayı unutmamalısın.

YAZARLAR / Tümü
Güven Bayar: Merhaba, Telefon rehberi duruyor mu?
2024-12-12 01:46:05