gerek şehrimin, gerekse ülkemin yüz akı, değerli akademisyen ihsan çetin ağabeyim bugün yeşilgiresun gazetemizde yayınlanan makalesinde benden söz etmiş ve toktamış hoca için yazdığım çarşamba günkü köşe yazıma yanıt vermiş..
sağ olsun kıymetli büyüğüm..
****
rahmetli uğur mumcu’nun; tercüman gazetesinin dangalak yazarlarıyla alenen ”dalga geçtiği” yazılarla büyümüş bi veledim..
ahmet kabaklı’lar, rauf tamer’ler, nazlı ve kemal ılıcak’lar.. neler çektiler uğur mumcu’dan.. neler?
severim böyle atışmaları..
****
canım ihsan çetin ağabeyim, toktamış hoca’yla iyi arkadaşmış.. ve kendisine haksızlık ettiğimi işlemiş özetle, bugünkü yazısında..
o’nun asla savrulmadığını, Atatürk’ü ve kuvva-i milliye’yi asla satmadığını, benim yanıldığımı dile getirmiş..
ihsan çetin ile asla hem fikir diğiliz bu konuda, ama saygı duyarım elbette..
eleştiri denen şey böyle düzeyli olduktan sonra, ceketimi iliklerim..
****
önümüzdeki çarşamba günü, yeşilgiresun’da hangi konuyu işleyeceğimi valla bilemiyorum şu an.. edebiyatçılık, öyle planla-programla olmaz.. ”dur şu konuyu yaziyim’ diye yazıya oturulmaz.. o, kendi kendine gelir.. bakarsın sabahın körüdür, bakarsın akşamın dibidir, yazmışsındır.. kendin de şaşarsın, hangi ara yazdım la diye? dememişsen, zaten berbat yazıdır o!!
(örneklerini yerel basında bolca görmektesiniz, laf ola torba dola cinsi köşe yazılarının)
ama, o yazıma bi dip not düşeceğim ve;
-”sevgili ihsan çetin ağabeyim, toktamış ateş konusunda kesinlikle size katılmıyorum, ben ne yazdığımdan eminim.. ama değer bilip-lütfedip benden söz etmişsiniz.. teşekkür eder, ellerinizden öperim” yazacağım..
****
eleştiri yaparken bile adam olmak lazım, adam..
bitti..