İBB Şehir Tiyatroları’nın “Yaşamak mı Yoksa Ölmek mi?”

İBB Şehir Tiyatroları’nın “Yaşamak mı Yoksa Ölmek mi?”

 Oyunu Üzerine Söyleşi

“Vazgeçtim bu dünyadan tek ölüm paklar beni,

Değmez bu yangın yeri, avuç açmaya değmez.

Değil mi ki çiğnenmiş inancın en seçkini,

Değil mi ki yoksullar mutluluktan habersiz,

Değil mi ki ayaklar altında insan onuru,

O kızoğlan kız erdem dağlara kaldırılmış,

Ezilmiş, hor görülmüş el emeği, göz nuru,

Ödlekler geçmiş başa, derken mertlik bozulmuş,

Değil mi ki korkudan dili bağlı sanatın…”

Çığrından çıkmış bir dünyada, sahne zamana tutulmuş bir aynadır madem…o aynanın tuzla buz olmaması, korunması gerekmektedir, öyle değil mi? 

Hüseyin Köroğlu “Yaşamak mı Yoksa Ölmek mi?” için şunları söylüyor:

“Savaşın kazanını yoktur. Tarih boyunca, olan her zaman masum insanlara ve ne yazık ki çocuklara olmuştur. 1974’te Kıbrıs Savaşı’nı on yaşında yaşamak zorunda kalan bir çocuk olarak özellikle yönettiğim oyunlarda insanlara savaşın ne kadar kötü, ne kadar aşağılık olduğunu anlatmaya çalışıyorum, nefes aldığım sürece de anlatmaya devam edeceğim. Belki de ilk kez “Yaşamak mı Yoksa Ölmek mi?” oyununda savaşa tanıklık eden bir çocuğun yüreğinden bakarak izleyeceksiniz bütün yaşananları…”

Foto: Esra Kılıçer

Foto: Esra Kılıçer

Maria, Josef, Dowasz, Anna, Eva, Rowicz, Grünberg’in ve sonradan aralarına katılan Stanislaw’ın her koşulda ortaya koydukları direniş başarıyla sahneye aktarılmış. Heyecan, kahkaha, gerilim, acı, umut, korku, kıskançlık, tedirginlik, atlayan  silahlar. Bomba yağdıran savaş uçakları, çalan sirenler.

Hüseyin Köroğlu hassas dengeler üzerine kurduğu rejisiyle son derece özenli bir sahne üstü çalışması gerçekleştirmiş.Yönetmenle oyuncu bütünleşmesini tam olarak sağlamış.Sahne düzenini, trafiğini başarıyla tasarlamış, ortaya koymuş. Olayları ve kahramanları sahnede doğru biçimde estetize etmiş ve ortaya kusursuz bir takım oyunculuğu çıkmış.

“Yaşamak mı Yoksa Ölmek mi?” ticari ucuzluklara, alkış avcılığına taviz vermeden, (hele son dönemde en galiz küfürlerin, kulak parçalayan haykırışların sözümona gerçeklik adına havalarda uçuştuğu öyle çok oyun izler olduk ki) tiyatroya hak ettiği ciddiyeti, önemi, estetik duyarlılığı sunan, rejisi, oyunculukları, kısaca her detayıyla, iyi bir oyun, düşündüren bir kara komedi. Bu arada Gamze Kuş imzalı dekor ve kostüm tasarımına hayran kaldığımı da, belirtmek isterim.

Şenay Saçbüker sesini, jestlerini, sözcüklerini, yüz ifadesini mükemmel biçimde kullanıp, ustalığını konuşturarak, yaşar kıldığı ‘Maria Tura’ karakterine çok şeyler katmış. Aslında yukarıda da belirttiğim gibi, tüm oyuncular canlandırdıkları kimliklerin içsel hareket noktalarını, duygularını çok iyi algılayıp, yansıtmışlar.

“Yaşamak mı Yoksa Ölmek mi?” izleyiciyi etkisi altına alan, düşündüren, sorgulatan bir oyun. Hüseyin Köroğlu ve Şenay Saçbüker ile İBB Şehir Tiyatroları’nın “Yaşamak mı Yoksa Ölmek mi?” oyunu üzerine konuştuk.

Foto: Esra Kılıçer

Pınar Çekirge – Perde açıldığında 1939 yılında buluyoruz kendimiz. Nazi bayrakları, SS subayları… Dahası seyirciler arasında oturmuş, sahnede olup bitenleri izleyen bir havacı teğmen…

Hüseyin Köroğlu – Polonya’da Nazi işgalinin hemen öncesinde, Varşova Tiyatrosu’nda Hitler karşıtı bir oyunun genel provası yapılmaktadır. Diplomatik bir skandala yol açma ihtimali yüzünden son anda gelen bir haberle sansür kurulu tarafından, söz konusu oyun derhal yasaklanır. Daha önce oynadıkları “Hamlet“i yeniden sahnelemek durumunda kalırlar. Tiyatronun ünlü oyuncusu Jozef Tura Hamlet’i;  Polonya’da çok hayranı olan eşi Maria Tura ve Polonya Tiyatrosu oyuncuları ile beraber oynamaktadır.

Yavuz Pak – Sonra?

Hüseyin Köroğlu – Polonya işgal edilir. Tiyatro kapanır ve oyuncular işsiz kalırlar. Ancak Maria’ya âşık olan havacı bir teğmen aracılığıyla, aralarına sızan bir Alman casusun Polonya’daki direnişçilerin adlarını oluşturduğu listeyi Nazilere iletmek üzere olduğunu öğrenirler. Bu duruma engel olmak için herkes üzerine düşeni yapma kararı alır. Meslekleri olan oyunculukları ile savaşa, Nazi’lere karşı direnmek zorundadırlar. Ellerinde sadece oyunculukları, kostüm ve dekorları vardır… Nazi’lere karşı gelmeleri oyun içinde oyun kurgusuyla devam eder.Aslında biliyor musunuz, on yaşında bir çocukken, 1974 yılında Kıbrıs Barış Harekatı esnasında yaşadıklarım, 1939’da Varşova’da, bugün Ukrayna, Gazze’de devam eden savaşlar birbirinden çok farklı değil. Güce yok ederek daha çok sahip olma duygusu körüklüyor bu kıran zamanlarını. Ocaklar sönüyor, insanlar ölüyor… Güzellikler hunharca yağmalanıyor. Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta barış, dünyada barış” sözünün önemini, kıymetini tam da bu noktada vurgulamak istiyorum.Yukarıda da söylediğim gibi, savaşın kazananı olmaz. Olmamıştır. Filler tepişiyor, çimenler eziliyor, yüzyıllardır durum tam da bu!

Foto: Esra Kılıçer

Pınar Çekirge – Oyunu ithaf ederek..

Hüseyin Köroğlu – Evet, “Yaşamak mı yoksa Ölmek mi?”yi 6 Şubat 2023 tarihindeki depremde hayatlarını kaybeden KKTC’li evlatlarımız,“Şampiyon Melekler”imize ve Cumhuriyetimizin 100. yılına ithaf ettim. Düşünün evlatların umutlarını, hayallerini… Ama katil binalar onları bizden aldı. Belki de kimisi doktor, kimi devlet adamı, kimi mühendis, kimi sanatçı olacaktı. Tarifi zor bir acı bu. Ailelerine, sevenlerine başsağlığı ve sabır diliyoruz… Bu acının tarifi yok. Ailelerin hep yanlarındayım. Onların evlatları, bizim de evlatlarımız. Bu acılara sebep olanların “Olası Kast” ile yargılanmaları lazım. 

Yavuz Pak – Haydi konuyu değiştirelim biraz, Shakespeare sadece “Hamlet” ile yok bu oyunda… Shakespeare’in 55. Ve 66. sonelerini oyuna şarkı formunda ekliyorsunuz. Bu besteler oyun için özel olarak mı yapıldı? 

Hüseyin Köroğlu – Çok doğru. 55. ve 66. sonelerinde yer alan muhteşem mısralar oyunumuz için, Orçun Tekelioğlu tarafından özel olarak bestelendi.

Pınar Çekirge – Ve bu oyun dünyada ilk kez çok farklı bir yorumla izleyici karşına çıkıyor demiştin.

Hüseyin Köroğlu – Oyunun yönetmeni olarak 1974’te Kıbrıs Savaşı’nı yaşamak zorunda olan benim, on yaşındaki bir çocuğun yüreğinden bakarak anlatıyorum seyirciye. Yer yer oyundaki çocuğumuz Genç Grünberg yerine koyuyorum kendimi. Benim için prova süreci çok zordu. Zaman zaman 1974’te yaşadıklarımı hatırladım. Anlattım da. Ama, anılarımı anlattıktan sonra provaya ara vermek zorunda kaldık hep. Savaş dehşet. Yaşamayanın anlaması mümkün değil. O yüzden oyun benim için sadece oyun değil. 

Foto: Esra Kılıç

Foto: Esra Kılıçer

Şenay Saçbüker – Tiyatronun büyüsü, etki gücü de işleniyor bu oyunda.Düşünün, eğer Varşova Tiyatrosu oyuncuları, herhangi bir biçimde başarısız olurlarsa, Polonya düşecek. Silahla değil, sanatlarıyla direniyorlar savaşa karşı… Bugüne çok ayna tutuyor oyun.

Pınar Çekirge – Albay Erhard dikkatimi çekti oyun boyunca. Çırpı bacaklı, kolları da incecik fakat çok şişman…

Hüseyin Köroğlu – Sürekli yemiş, hep hareketsiz yaşamış. Emir komuta zinciri nedeniyle kendini korkunç bir baskının altında hissediyor. Mutsuz. Zaman buldukça eğlenmek istiyor ve dediğim gibi emir-komuta zincirindeki ağır baskıdan dolayı daha çok yemek yemeğe veriyor kendini. 

Şenay Saçbüker – Bu arada Maria ve Erhard’ın karşılıklı sahneleri yönetmen Hüseyin Köroğlu’nun tercihi ile böyle bir yorumla ilk kez oynanıyor. Sahne bir anda, sanki büyü değişiyor ve Albay Erhard’ın dünyasının, ruh halinin içinden anlatılıyor o sahnelerde. Eğlendiği anlar aslında bir eleştiri, bir kara komedi olarak ele alınıyor.

Hüseyin Köroğlu – Ve Şenay, Erhard gibi adamların kafasından geçen hayalleri, onları etkileyecek davranışları bulup ortaya çıkaran, sürekli farklı pozlara giren Maria’yı çok başarılı bir biçimde yorumladı. Şu gerçeği özellikle vurgulamak isterim, bir meslektaşı ve oyunun yönetmeni olarak Şenay oyunculuğuyla oyunda muhteşem bir performansa imza atıyor. Yönetmen olarak Maria karakteri ile ilgili aklımdan her ne geçmişse sahnede fazlasını buldum, adeta Maria’ya can verdi Şenay. Çok az oyuncuyla yaşadığım bir durumdur bu. Çok çalıştı, yönetmen olarak benim Maria Tura rolü ile ilgili düşüncelerime değer verdi ve üstüne kendi Maria Tura’sını yarattı. Huzurunuzda Şenay’a disiplini, çalışkanlığı, mesleğine verdiği değer ve özveri için çok teşekkür ederim.

Foto: Esra Kılıçer

Pınar Çekirge – Ne dersin Şenay?

Şenay Saçbüker – Ben de çok teşekkür ederim, yüzüm kızardı. İçten ve aleladeliğe kaçmayan bir doğal oyunculuktan yanayım hep. İzleyici “Aaaa, bunları ben de yapabilirim sanki” duygusuyla izlemeli eseri. Tam da bu noktada üzülerek söylemek zorundayım, çoğu oyunda, üzerinde etraflıca çalışılmadan, çok çabuk çıkartılıyor oyunlar. Oyunu izliyorsunuz; kendi kendinize “Neden izledim bu oyunu?!” diyorsunuz. Tiyatromuz adına çok üzücü. 

Hüseyin Köroğlu – Ankara’da konservatuvarda öğrenci iken İstanbul’a Müşfik Kenter ustanın derslerini heyecanla izlemeye gelirdim. Hatırlıyorum, Müşfik Kenter Hoca, ders esnasında çok abartılı bir “Hamlet” karakteri canlandıran öğrencisine, “Sokakta böyle bir insan gördün mü hiç!?” diye sorup, “Önce insan ol, sonra Hamlet’i oyna” demişti. Ben bunu, yani hocaların derslerine girmeyi Yıldız Kenter ustadan öğrenmiştim. Yıldız Hoca Ankara’ya her turneye geldiğinde Cüneyt Gökçer hocamızın derslerine izin alıp katılır, anlattıklarını can kulağı ile dinler, notlar alırdı. Aslında altında hep öğrenmek, kendini aşmak arzusu var… Yıldız Kenter usta olmuş ama hala hocasından daha ne öğrenebilirim duygusunu yaşıyor olması beni çok ama çok etkilerdi. Şimdilerde özellikle genç oyuncular, öğrenme yanlısı değiller, kolaya kaçıyorlar, “Yaptım oldu, bitti” diyorlar. Bu durum beni de üzüyor. 

Şenay Saçbüker – Oysa sadece tiyatro değil, sanat evriliyor. Zaman, beğeniler, değerler, dünya değişiyor çünkü. Kırk yıl, elli yıl önceki oyunculuk tarzları bugün geçerliliğini yitirmiş durumda. 

Hüseyin Köroğlu – Bakın, çalıştığım oyunculara diyorum ki: Bende Cüneyt Gökçer var, Bozkurt Kuruç var, Başar Sabıncu, Yücel Erten var, Toron Karacaoğlu, Tomris İncer, Yalçın Boratap, Salih Sarıkaya, Alev Gürzap, Kamuran Usluer, Hale Akınlı, Özen Tutucu var. Onlardan aldıklarımı size aktarmak istiyorum diyorum. Ama….

Foto: Esra Kılıçer

Şenay Saçbüker – Darülbedayi’nin özü aslında, ustadan çırağa uzanan eldir.

Pınar Çekirge – Röportajlarda konudan konuya atlamayı, salkımsaçak sorular sormayı oldum olası çok severim. Şimdi, mesela bir yönetmen olarak kurduğun hayalin yüzde kaçına eriştiğini sorsam…

Hüseyin Köroğlu – Var olan koşullar içinde, büyük emek vererek bir ödenekli tiyatroda yapabileceğimin en iyisini gerçekleştirmeye çalıştım, diyebilirim. Neler yaşadığımı ileride yazacağım kitabımda  anlatacağım. Yaşanan gerçekleri özellikle gelecek kuşaklar bilmeli.

Yavuz Pak – Prova sürecinden bahsetsek biraz…

Şenay Saçbüker – Ben uzun prova sevmiyorum. Oyunu, oldum olası izleyiciyle şekillendirmeyi, geliştirmeyi tercih  ederim. Örneğin evde ezber yapmam hiç, metroda, araçta çalışırım repliklerime. Hüseyin evde çalışmayı yeğler daha çok.

Yavuz Pak – Yönetmen olarak oyun esnasında müdahelelerin oluyor mu?

Hüseyin Köroğlu – Hayır. Oyunu yönettim ve bitti. Ben de artık oyunun içinde sadece bir oyuncuyum. Oyunun içinde yaşayan Josef Tura karakterine can vermeye çalışıyorum. Ödenekli kurumlarda çok önemli bir durum olmazsa tüm yetkiler artık nöbetçi rejisörde. Tabii ki gerek duyulduğunda, isteyen meslektaşlarıma elimden geldiğince yardımcı olmaya devam ediyorum.

Pınar Çekirge – Yani yetki Şenay’da.

Foto: Esra Kılıçer

Hüseyin Köroğlu – Evet nöbetçi rejisör Şenay, ona güveniyorum. Bir de şu noktaya dikkat çekmek isterim. Oyunda taşlar yerine tam olarak oturmaya başlayınca, yani oyun doğru çizgide oynandıkça iyi anlamda değişir, gelişir, mükemmele doğru yol alır. 

Pınar Çekirge – Salkım saçak röportaj kuralımızı ihlal etmeden, tekrar başa dönüp sormak istiyorum:  Nick Whitby’ın “To Be  Not To Be / Yaşamak mı Yoksa Ölmek mi?” oyununu sahnelemek fikri nasıl gelişti?

Hüseyin Köroğlu – “Kuş Operasyonu” adlı oyun vardı gündemimizde, biliyorsunuz. Ondan telif hakkı sorunundan dolayı vazgeçmek zorunda kalınca savaş karşıtı, savaşın dehşetini gösteren bir oyun arayışına girdim. Yücel Erten ustanın yıllar önce dilimize kazandırdığı bu eserde İstanbul Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeliği ile beraber karar verdik. Müthiş bir yakınlık duydum oyunla, diyebilirim. İBB ŞehirTiyatroları’na da çok yakıştığını düşünüyorum. Hem oyuncu, hem yönetmen Hüseyin Köroğlu’nu, hem de 1974 yılında savaşı yaşayan çocuk Hüseyin’i buldum oyunda… Çocuk oyuncularımızla duvar arkasında kurguladığımız sahnelerde, çocukluğumda doya doya oynayamadığım seksek, bilye oyunlarını oynuyorum. Savaşı yaşamış bir çocuk olarak oyun benim için çok kıymetli. Oyundan çok öte, tabii benim için…

Şenay Saçbüker – O dönem yirmiye yakın tekst okudum.İçlerinde çok beğendiğim, gönlümün aktığı roller olmadı değil, ama çeşitli nedenlerle hepsinden vazgeçildi.Nihayet, Hüseyin “Yaşamak mı Yoksa Ölmek mi?”yi okumamı istedi. Resmî olarak asılmadan okumayacağımı söyledim. 

Hüseyin Köroğlu– Nitekim okumadı.

Foto: Esra Kılıçer

Hüseyin Köroğlu – Bu arada oyun resmi olarak asıldığı zaman Şenay hangi rolü oynayacağını, diğer oyuncular gibi bilmiyordu.

Şenay Saçbüker – İçime sinen, kendimden çok şey katabileceğime inandığım bir rolü, çok keyif alarak yorumladım.Kendi hayalime, Hüseyin’in hayali eklendi, diyebilirim.

Hüseyin Köroğlu – Bir oyuncunun provaya her gün yeni doğumlarla gelmesi, malzemesini cömertçe ortaya koyması, sahnedeki rol ve duygu alışverişine tam olarak uyum göstermesi çok kıymetli benim için. Her zaman özellikle provalarda söylerim; benim için oyun temposu demek, duygu temposunu doğru yakalamak, karakterler arası iletişimi kurarak, doğru duyguları seyircilerle paylaşmaktan geçer. Mesela bu oyunda salonda izleyici olarak yerini alan seyircilerimizi de sürprizler bekliyor oyun sırasında. 

Yavuz Pak – Ve o maskeler…

Şenay Saçbüker – Kim o maskelerdeki yüz.. Kime ait ?

Pınar Çekirge – Hitler’e.

Foto: Esra Kılıçer

Hüseyin Köroğlu – Hayır. Grünberg’ın maskesi. Oyun içinde oyunda Grünberg olarak Hitler rolünü oynayan Volkan Ayhan arkadaşımızın yüzünün maskesi o. Gerçek Hitler’in değil.

Yavuz Pak – Dünya tarihine baktığımızda, savaşın bir kural, barışın ise istisna olduğunu görüyoruz. İnsanlık için iyi ve doğru olanın yanında saf tutan sanat ve tiyatro, Aristofanes’ten bu yana, asırlardır barış için mücadele ediyor. Sizce bu cesaret isteyen, iktidarlara karşı dik bir duruş gerektiren mücadelenin Türkiye ayağında, sanatçılar savaş karşıtlığına yeterince önem veriyorlar mı?

Hüseyin Köroğlu – Sanatçı, gerçek sanatçı bence muhaliftir. Savaşı, insanlığa karşı işlenen suçları destekleyen bir sanatçı düşünemiyorum, düşünmek bile istemiyorum. Ama ne yazık ki günümüzde ruhunu  Mefisto’lara satan kendini sanatçı sanan çok kişi var… Ben yönetmen olarak oyunun bana verdiği güçle, savaşa karşı durmayı, bunun altını daha çok çizmeyi özellikle tercih ettim. Bu yüzden de hep, savaşı 1974’te Kıbrıs’ta yaşamak zorunda kalan bir çocuğun yüreğinden bakarak izleyeceksiniz oyunu diyorum. Savaş ne yazık ki filmlere izlediğimiz gibi değil. Çok daha aşağılık, çok daha iğrenç. Oyunda Hitler rolünü oynayan Grünberg; oğlunun oyuncaklarını ellerine alıp,  Shylock oynamaya, kendini göstermeye çalışırken “Yahudi’nin elleri yok mu?” derken, bir elinde uçak, diğerinde tank var ve o anda Hitler kostümü ve makyajı ile oynuyor bu cümleyi.  Bu an bile tiyatronun gücü ile savaşı, özellikle günümüzdeki savaşları eleştiri olanağı veriyor bize. Bugün  Gazze’de, Ukrayna’da yaşananları düşünün. Savaşların, çocuklar ve masum insanlar için acımasızlığını anlatmak adına bizler oyun bittikten sonra selam veriyoruz ya, işte o andan sonra sürprizimiz  var seyircilerimize. Hümanist bir bakışla savaşın kötülüğünü göstererek barışın ne kadar kıymetli olduğunu anlatıp farkındalık yaratmak istiyorum.

Foto: Esra Kılıçer

Pınar Çekirge – “Arka Bahçe”den sonra yönetmen Hüseyin Köroğlu ile yeniden çalıştın.

Şenay Saçbüker – Aslında, bir daha çalışmam desem de. (Karşılıklı gülüşmeler) Öncelikle belirteyim sahne ve gerçek hayatı her zaman ayırabildik.Sanat konusunda hep aynı frekansta kalabildik.Sahne için, oyunun daha sahici, inandırıcı olması için arada tartıştığımız oluyor ki, bu çok doğal.

Hüseyin Köroğlu – Evet, Şenay’ın dediği gibi, sahnedeki oyun için, doğruyu bulma adına fikirlerimizi söyleyerek tartışmak benim için çok kıymetli. Bu arada bir detayı daha özellikle vurgulamak istiyorum. Oyunun başında Yönetmen Hüseyin Köroğlu olarak; oyundaki yönetmen karakterimiz Dowasz’ın yönettiği “Hitler’den Bir Armağan” piyesini tamamen Rus Tiyatro adamı Yengevi Vakhtangov tarzı bir reji anlayışıyla yönetmeyi tercih ettim. Bu detay benim için önemli. Görebilenlere benden selam olsun.

Pınar Çekirge – Yine araya gireceğim, konuşmuştuk Hayati Asılyazıcı’nın Hüseyin Köroğlu ile ilgili önemli bir tespiti var, değil mi? 

Hüseyin Köroğlu – A, evet. Hayati Hoca, tiyatromuzda en çok Shakespeare karakteri canlandıran oyuncu olduğumu söylediğinde hem şaşırmış, hem de çok mutlu olmuştum.

Şenay Saçbüker – Yedi karakter…

Foto: Esra Kılıçer

Hüseyin Köroğlu – “Bir Ata Krallığım”, “III.Richard”, “Kral Lear”, “Troilos ile Kressid “. Bu arada Yiğit Sertdemir ile kurguladığımız, benim İBB Şehir Tiyatroları adına yönettiğim ve İstanbul Tiyatro Festivali’nde oynanan “Düş Oyuncakları” oyunu.

Şenay Saçbüker – Ve bir de bu oyunda “Hamlet”.

Hüseyin Köroğlu – Josef Tura karakteri iyi bir insan, ama oldukça kötü bir oyuncu. Şimdi, yedi Shakespeare oyununda rol almış bir tiyatro oyuncusu olarak, Josef Tura karakterini başarısız bir “Hamlet” oynarken yorumlamak kolay değildi. Bu da Hüseyin Köroğlu olarak  beni heyecanlandırdı.

Yavuz Pak – Bu güzel söyleşi için çok teşekkür ederiz.

Hüseyin Köroğlu – Biz de size ve Tiyatro… Tiyatro… Dergisi’ne çok teşekkür ederiz.

PINAR ÇEKİRGE – YAVUZ PAK

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • Koç
  • Boğa
  • İkizler
  • Yengeç
  • Aslan
  • Başak
  • Terazi
  • Akrep
  • Yay
  • Oğlak
  • Kova
  • Balık
KOÇ BURCU YORUMU

Hareket dolu bir gün seni bekliyor; enerjin yüksek ve etrafındaki insanları etkileyebilirsin. Cesaretini kullanarak yeni projelere adım atmak için harika bir zaman. Kendine olan güvenin artıyor, bu da seni lider pozisyonlarına daha da yakınlaştıracak. İlişkilerde samimi ve açık bir iletişim kurman, sorunlarını çözmene yardımcı olabilir. Bugün resmi konularla ilgilenmek ve resmi işlere odaklanmak senin için faydalı sonuçlar doğurabilir. İçsel sezgilerine kulak vermekle birlikte, kararlılık ve irade gücün sayesinde istediğin sonuçlara ulaşma şansın yüksek. Kendine zaman ayırmayı unutma; bu, seni daha da güçlendirecek ve gelecekteki hedeflerin için motivasyon verecek.

BOĞA BURCU YORUMU

Bugün, yaşamın tadını çıkarma isteği ve huzur arayışın ön planda olacak. Maddi güvenlik konusunda adımlar atmak için uygun bir zaman. Yaratıcılığını ortaya çıkarmak ve estetik güzelliklerle çevrili olmak sana iyi gelecek. Zihnini ve ruhunu besleyecek aktiviteler için fırsatlar bulabilirsin. İlişkilerde biraz daha sabırlı olman gerektiğini hissedebilir ve sevdiklerinle olan bağların derinleşebilir. Duygusal olarak daha kararlı hissettiğin bu gün, sıradan gibi görünen olayların bile derin bir anlam taşıyabileceğini fark edebilirsin. Doğaya çıkmak, sakinleştirici bir etki yaratacak ve zihnini arındırmana yardımcı olacak. Kendi değerlerini gözden geçirerek, sana gerçekten önemli olan şeyleri netleştirme fırsatı bulabilirsin.

İKİZLER BURCU YORUMU

Bugün zihinsel enerjinin zirve yapacağı bir dönemdesin. Sosyal çevrenle daha fazla vakit geçirme isteği duyabilirsin, bu da ilginç sohbetlere ve yeni bağlantılara kapı aralayabilir. Fikirlerin ve projelerin başkalarının dikkatini çekebilir; özellikle yaratıcılığını serbest bırakmak için harika bir zaman. Ayni zamanda, duygusal ilişkilerinde daha açık ve samimi olman gerekebilir. İçsel çatışmalarını çözmek için başkalarına güvenmekte zorlanıyorsan, kendini ifade etmekten çekinme. Meraklı doğan sayesinde yeni bilgiler edinmek, öğrenim konusunda yeni ufuklar açmak için fırsatlar seni bekliyor. Ancak, dedikodu ve yüzeysel tartışmalardan kaçınman gerekiyor; zira bu süreçte sağlam dostlukların temellerini atmak daha önemli. Kısa yolculukların ya da ani plan değişikliklerinin gündemde olması da olası. Bugün aklındaki projeleri hayata geçirmek için sabırsız olabilirsin, bunun için biraz sabır ve dikkatle hareket etmen işine yarayacaktır. Kendini ifade ediş şeklin, karşı tarafı etkilemekte büyük rol oynayacak.

YENGEÇ BURCU YORUMU

Duygusal derinlikler içerisinde yüzme ve içsel dünya ile barışma zamanı. Ailevi ilişkiler ve yakın bağlar, huzur ve destek kaynağı olacaktır. Sevdiklerinle olan etkileşimlerinde şefkat ve anlayış öne çıkıyor. Bugün, geçmişle hesaplaşmak ve eski anıları tazelemek için uygun bir dönem. Özellikle yaratıcılığını iş veya hobi alanında serbest bırakman, yenilikçi fikirler doğurabilir. Kendi ihtiyaçlarını önceliklendirmeyi unutma; içsel dengeyi sağlamak, ruhsal sağlığın için kritik. Gün içerisinde karşılaşabileceğin ufak zorluklar, duygusal tepkilerin üzerinde düşünmene neden olacak. Kendini ifade ederken nazik ol, ancak içindeki duygulara da sahip çıkmayı ihmal etme. Unutma ki, kendini ifade etmenin birçok yolu var; yazmak, çizmek ya da sadece derin bir nefes almak bile faydalı olabilir.

ASLAN BURCU YORUMU

Bugün içsel bir güç ve özgüven hissi ile dolup taşabilirsin. Etkileyici bir karizman var ve bu seni çevrendeki insanlara çekici kılıyor. Sosyal ortamlarda dikkatleri üzerine çekebilir, liderlik vasıflarını öne çıkarabilirsin. Meraklı ve cesur bir tavır sergilemek, yeni fırsatlar kapını çalmanı sağlayabilir.Ancak dikkat etmen gereken bir nokta var; aşırı gurur ve mükemmeliyetçilik, ilişkilerinde çatışmalara yol açabilir. İş ilişkilerinde işbirliğine daha fazla odaklanmalısın. Bu dönem, fikirlerini açıkça ifade etmek ve duygularını samimi bir şekilde paylaşmak için uygun bir zaman. Enerjinin yükselmesiyle birlikte spor veya yaratıcı bir aktiviteyle meşgul olmak, zihnini ve bedenini canlandırabilir. Sevdiklerinle olan iletişimini güçlendirecek etkinlikler planlamak da ruh haline olumlu yansıyacaktır.

BAŞAK BURCU YORUMU

Bugün detaylara olan düşkünlüğün artacak. Her şeyin en ince ayrıntısına kadar gözden geçirilmesi gereken bir gün. İş veya kişisel projelerle ilgili olarak titiz bir yaklaşım sergilemek, sıkı bir planlama yapmanı sağlayacak. Etrafındaki insanlardan gelen eleştirileri ve önerileri dikkatlice dinle, onların fikirleri bazı konularda yeni bakış açıları kazandırabilir.Duvardaki küçük çatlaklar gibi, ilişkilerinin de dikkat edilmesi gereken noktaları var. Sevdiklerinle tutkulu bir şekilde derinlemesine konuşmak, aranızdaki bağı güçlendirebilir. Empati yeteneğin sayesinde, karşı tarafın hislerini anlamak senin için daha kolay olacak. Kendini ifade etme şeklin, ilişkilerini olumlu yönde dönüştürebilir.Zihnindeki karmaşayı sakinleştirmek için bir süre yalnız kalmak, meditasyon veya yazmak gibi aktiviteler faydalı olabilir. Kendi içindeki huzuru bulmak, dış dünyadaki karmaşaya dair daha sağlıklı tepkiler vermeni sağlayacak. Bu gün kendine olan güvenini tazelemek için harika bir fırsat. Başkalarına yardım etme isteğin artarken, bu iyi niyetinin karşılığını göreceksin.

TERAZİ BURCU YORUMU

Dengede kalmanın, uyum arayışının ön planda olduğu bir dönemdesin. İlişkilerdeki denge ve harmoni arayışın derinleşiyor. Kendi ihtiyaçlarını ifade etmek ve başkalarını da dinlemek arasında bir denge bulmak, ruhsal dinginliğine katkıda bulunacak. Sosyal ortamlarda karşına çıkan yeni fırsatlar, daha geniş bir perspektife açılmanı sağlayacak. Sanatsal yeteneklerin, yaratıcılığını ifade etmen için ideal zeminler oluşturacak. Duygusal bağların güçlenirken, yeni tanışmalar sana ilham verebilir. Ancak, içsel huzurun için kendi sınırlarını çizmekte tereddüt etme; bu, sana iyi gelecek. Akılcı kararlar alarak finansal konularda dikkatli olmalısın; harekete geçmeden önce her seçeneği değerlendirmen önemli. Unutma, kendi içindeki dengeyi bulmak, dış dünyanın dengesini sağlamana yardımcı olacak.

AKREP BURCU YORUMU

Bugün içsel derinliklerine inme arzusu hissedebilirsin. Duygusal yoğunluk, yaşamının birçok alanında belirginleşecek; geçmişle yüzleşmek, yaratıcılığını besleyecek. İlişkilerde güçlü bir bağ kurma isteği var; bu, bazı sırların açığa çıkmasına yol açabilir, ama bu süreç seni daha da güçlendirecek. Duygusal sezgilerin oldukça keskin, çevrendekilerin niyetlerini kolayca anlayabilirsin. Aynı zamanda, toplumsal ve arkadaşlık ilişkilerinde kendini ifade etme fırsatları karşına çıkacak. Sezgilerinle hareket et ve zihin açıcı deneyimlere kapı arala. Kendi içsel dönüşümüne odaklanarak, hedeflerine doğru kararlılıkla ilerleyebilirsin. Bugün için bir adım at; risk almak, yeni kapılar açacaktır.

YAY BURCU YORUMU

Bugün özgürlük arayışın daha da belirginleşebilir. Yeni deneyimler ve farklı bakış açıları keşfetme arzusu içinde olabilirsin. Eğitim veya seyahat konuları gündemde olabilir; yeni bilgiler edinmek seni daha da besleyecek. Sosyal çevrendeki insanlarla keyifli ve ilham verici sohbetler yaşayabilirsin. Kendini ifade ederken içindeki tutku ve heyecanı yansıtmakta bir sakınca görmeyeceksin. İçinde barındırdığın enerjiyi olumlu bir şekilde yönlendirdiğinde, hayal ettiğin hedeflere bir adım daha yaklaşabilirsin. Duygusal anlamda yaklaşan değişimler, seni daha derin düşünmeye itebilir, bu nedenle içsel yolculuğuna zaman ayırmayı unutma. Hayatına katmak istediğin yenilikler için cesur adımlar atmakta kararlı olmalı; bu, seni beklediğin fırsatlarla buluşturabilir. Unutma, hayallerin peşinden koşarken, kendine karşı nazik olmalısın.

OĞLAK BURCU YORUMU

Bugün, disiplin ve azim gerektiren konularda kendinizi güçlü hissedeceksiniz. Hedeflerinize odaklanarak ilerleme kaydedebilirsiniz. Çalışmalarınıza olan bağlılığınız, çevrenizdeki insanlara ilham verecek. Finansal konulara dikkat etmeniz gereken bir zaman dilimindesiniz; harcamalarınızı kontrol altında tutmak önemli olacak. İlişkilerde karşınızdakilere karşı daha anlayışlı ve sabırlı olmayı deneyin, bu durum aranızdaki bağları güçlendirebilir. Kısa vadeli hedeflerden ziyade, uzun vadeli planlarınıza yönelmek sizi daha tatmin edici sonuçlar elde etmenize yardımcı olacak. Kendinize zaman ayırmayı unutmayın, ruhsal ve fiziksel sağlığınıza dikkat etmek, genel verimliliğinizi artıracaktır.

KOVA BURCU YORUMU

Bugün, enerjiniz yüksek ve yeniliklere açık bir ruh hali içinde olacaksınız. Sizden beklenen sıradanlıktan uzaklaşarak, yaratıcı fikirlerinizi hayata geçirme şansını yakalayabilirsiniz. Sosyal çevrenizle bağlantılarınızı güçlendirmek, yeni insanlarla tanışmak veya mevcut arkadaşlıkların derinleşmesi için harika bir zaman. Ayrıca, toplumsal konulara duyduğunuz ilgi sizi harekete geçirebilir; bu, sizi tatmin edici projelerle bir araya getirebilir. İçsel huzurunuzu sağlamanın yollarını ararken, kendi ideallerinize sadık kalmayı unutmayın. Bugün, çevrenizdekilerin düşünceleri ve bakış açıları, kendi görüşlerinizi gözden geçirmenize neden olabilir. Yenilikçi ve özgün düşüncelerinizle başkalarına ilham verebilir, böylece fikirlerinizle etki bırakarak liderlik yapma fırsatı bulabilirsiniz. Kendinizi ifade etmekten çekinmeyin; ilham geldiği an harekete geçebilirsiniz.

BALIK BURCU YORUMU

Duygusal derinliklerin ön plana çıkacağı bir dönemdesin. İçsel huzur arayışın, sanatsal yaratıcılığını tetikleyecek. Özgün fikirlerle dolu bir gün geçirebilir, ilham verici projelere yönelmek isteyebilirsin. Sosyal çevrende, anlaşılmadığını düşündüğün durumlar gündeme gelebilir; bu, hislerini açık bir şekilde ifade etme ihtiyacı doğuracak. Duygusal yüklerinle yüzleşme cesaretini bulabilirsen, rahatlayacak ve kendini yeniden doğmuş hissedeceksin. Sağlık açısından, ruhsal dengeyi sağlamaya yönelik meditasyon veya doğa yürüyüşleri faydalı olabilir. İnsan ilişkilerinde karşılıklı anlayışın önemli olduğu bu gün, iletişimde sadelik ve samimiyetle hareket etmeyi unutma. Kendine güven, bu enerjiyi pozitif bir şekilde kullanabilirsin.

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM