(bugün sevgili saliha yayla ablam, ki, çağdaş gazeteciler derneği giresun il temsilcisidir, bi vesileyle ahmet abakay’ı ve ”hoşananın son sözü” adlı kitabını anmış.. ellerine sağlık canım ablamın..
ben de ADD il başkanı olduğum dönemde, giresun’da konuk ederek, abakay ile tanışma olanağı bulmuş bi şanslı herifim.. gelin lütfen 2014’ün şubatına dönelim, bakalım ne yazmışım..
abakay ve kansu ağabeylerime selam olsun)
**** **** ****
çoğu fıkrada;
-”ilahi hoca” diye hitap edilir nasrettin hoca’ya..
komşusu, momşusu, şusu, busu, şaşkındır çünkü, hoca’nın her yaptığına..
****
ahmet abakay.. ışık kansu..
konuğumuz oldular, gönüllerimizi kapladılar, dün..
varolsunlar..
****
tanımanızı isterim..
onca şöhrete rağmen, kazakları gömlekleri ”marka” olmadığı gibi, hiç ”şık” da diğillerdi..
çorapları sıradandı.. ayakkapları vasattı..
birer sırt çantasıyla gelmişlerdi sade, ankara’dan..
eşyalarını otele bırakmaya üşenecek kadar gündelik, bizdenlerdi..
böylesi heriflere ”Allah’ın adamı” denir anadolu’da..
yani siz, ”ilahi hoca” anlayın..
****
ahmet abakay lanlı lunlu gonuşan bi halk adamıydı.. arada bi ağzından küfür sayılmayan cinsten ”a koyim” kaçırdığı bile oldu..
ışık kansu devamlı fıkralar anlatıp bizi güldüren bi mahalle kaavesi abisi gibiydi..
-”yahu siz kesin yazılarınızdan, kitaplarınızdan telif melif de almazsınızdır” dedim..
ışık kansu, tüm teliflerini uğur mumcu vakfına bağışlarmış.. abakay;
-”ne telifi lan oolum, benim kitaplarımı basacak yayınevi bulamıyorum, korkuyo pezevenkler” dedi..
****
iyi adamlardı iyi.. herkes gibi.. ortalama..
kansu, eşini aradı, karalahana dolması istedi mesela.. abakay, onun çorbası da iyi olur dedi..
araya girdim;
-”ne karalahanası abi, biz ona pancar deriz.. pancar derseniz daha lezzetli oluyo”..
anlattım sonra.. giresun ve liverpool’un birer liman şehri olduğunu, her iki ilde de kaliteli pancar yetiştiğini, hayattaki en büyük isteğimin liverpool’da bi esnaf lokantasına girip pancar çorbası içmek olduğunu..
güldü abakay;
-”hastir lan gürselciğim”..
****
80 sene gizlemiş annesi herkesten, ermeni’liğini.. abakay’a bunu açıkladığının ertesi günü banyoda düşüp, beyin kanamasından ölüvermiş..
okuyun, ”hoşana’nın son sözü”nü..
dinlemesi de okuması kadar zevkliydi..
****
panelde yarım yamalak anlatabildiydi.. başbaşayken öğrendik gerçeği ışık kansu’dan; cumhuriyet gazetesi’nin nasıl bu hale geldiğini..
söz verdim, ben de tam yazamam..
özet;
ergenekondan içeri alınmamak için pazarlık yapmış kimileri cemaatle.. satmışlar kalemlerini, köşelerini, yönetmenliklerini..
-”bizi içeri tıkmayın, biz de gazeteyi bitirelim”..
pazarlık bu..
****
can dündar’ı bikez daha silin defterden..
o bomba haberler, mit tırları falan, savcı ropörtajları filan, cemaatten servis edilmiş..
ehh noolmuş, haber doğruysa kaynağın ne önemi var da demeyin..
para alınarak yapılmış bu işler..
ve yazıklar olsun, haber, ”yapılmış” olarak gelmiş, tek satırına dokunamamışlar..
(erdem gül’ü bilemem.. sürünsün can dündar godoşu o zaman kodeste)
-”direniyorum” dedi ışık kansu..
bırakmayacağım dedi..
****
cumhuriyet gazetesi, bu memlekette cumhuriyet halk partisi, ne bileyim Atatürkçü düşünce derneği, ne bileyim ziraat bankası, ne bileyim hatta türkiye cumhuriyeti’nin kendisi kadar önemlidir gözümüzde oysa..
babam, bana bi gece;
-”gerekirse bana bile inanmayacaksın, ama hıfzı veldet’in her harfine inanacaksın” demiş adamdır..
yalnızca üşüdüm, gazetemin fetullah’a peşkeş çekldiğini duyunca..
****
mayıs’ta öldü babam..
ama soğuktu hava biraz..
mayıs güneşine kanıp tişört giymiştim o gün.. cenazeden sonra babamın işyerine gidip oturdukdu öylesine.
üşüdümdü yine..
babamın ortaokuldan beri değişmez kankisi servet amca, unutmadım halen, böyle lacivert-uzun kollu, hafiften kalınca bi tişört alıp gelmişti bana..
boynum bükülmesin diye..
****
cumhuriyet gazetesi, fetullah’tan para alıp haber yapan bi zıkkım olmuşsa napacam ki??
servet amcam kürk alsa ne yazar..
dondum..