İlk gösterimi yapılan “Keypa 12500” oyununun yazarı ve oyuncusu Tuncay Özel, “Oyun, Hasankeyf’in kendi ağıdı. Hasankeyf, sahnede bir ruh olarak var ve hesap soruyor” dedi.
İstanbul’da 2017’den beri tiyatro gösterimleri yapan Şa Performans, Hasankeyf ve Dicle Vadisi için “Keypa 12500” adıyla oyun sergiledi. İlk gösterimi önceki akşam, Fatih’te bulunan Su Gösteri Sanatları Sahnesi’nde yapılan tek kişilik oyun, adını Hasankeyf’in ilk isminden alıyor. Çocukluğundan beri Hasankeyf’e gidip geldiğini söyleyen Tuncay Özel, “Batman’a gelen her misafiri Hasankeyf’e götürürdük. Şimdi ise biri geldiğinde ‘Hayde sizi Hasankeyf’e görürelim’ diyemiyoruz. Bu acı bir şey. Hasankeyf yok edilmeden önce belki de daha fazlasını yapabilirdim” diyor.
Oyunun Hasankeyf’in kendi ağıdı olduğunu belirten Özel, “Karakter yok, Hasankeyf kendisi konuşuyor. Sahnede bir ruh olarak var. ‘Binlerce yıl insanlığa ev sahipliği yaptım ama insanlık bana sahip çıkmadı. Bakın ne hale geldim. Beni yok etmiş olabilirsiniz ama ruhum aranızda olacak, katillerimi affetmeyeceğim’ diyor. Ve hesap soruyor” diye konuşuyor.
Özel, oyunun çıkış hikâyesine ve amacına dair de “En son mart ayında gittiğimde oturup ağladım. ‘Bu noktadan sonra Hasankeyf’in anca ağıdı yapılır, ruhu oynanır’ diye düşündüm ve yazmaya karar verdim. Ne büyük bir değeri kaybettiğimizi, neden sahip çıkamadığımızın sorgulamasını yapmak istedim. Bu acıyı, hafızayı diri tutmak istedim” diyor.
Oynarken çok farklı bir ruh haline girdiğini söyleyen Özel, son olarak “Sanki ben, ben değilim. Bütünleşiyorum. Hem yazıp ve oynadığım ilk oyun olması hem de konusu itibarıyla benim için büyük öneme sahip. Türkiye’de, dünyada insanoğlu kapitalizmle birlikte bir doğa, kültür katliamına girişmiş. Başka Hasankeyf ve Dicle vadilerinin yok edilmemesi için bu oyunu herkese ulaştırmak istiyoruz” açıklamasında bulunuyor.
Oyunu izleyen Hevi Işık ise şunları söyledi: “Dicle ve Hasankeyf’teki yıkım dile geldi. Hasankeyf’in ruhunu izliyor gibiydim. Yaranın hâlâ sıcak olduğunu hissettiriyordu. Ağladım. Hasankeyf oyununda, ‘12 yıllık tarihi kabul etmeyen modern insanlar’, hayat veren suyu bir silah olarak kullandı.”
Duygusal derinliklerinle yüzleşmek için mükemmel bir zaman. İçsel sezgilerin seni yönlendirecek, gizli hislerini keşfetmende yardımcı olacak. Yaratıcı projelerine odaklanmak için ilham alabileceğin bir ortam yaratmalısın. Sosyal etkileşimlerde daha duyarlı olman, başkalarının hislerine karşı empati kurmana olanak tanıyacak. Geçmişten gelen anıların gün yüzüne çıkabileceği, bu anıları değerlendirip, onları geleceğe taşımak için fırsat sunacak. Kendini ifade etmekte zorlanıyorsan, yazmak iyi bir seçenek olabilir. Ayrıca, sevdiklerinle arandaki bağları güçlendirmek için samimi bir konuşma yapabilir, hislerini açıklığa kavuşturabilirsin. Özellikle, ruhsal ve bedensel sağlığına özen göstermek, dengeyi bulmanda önemli bir rol oynayacak. Karar verme aşamasında dikkatli olmalı, aceleci davranmamalısın. Doğa yürüyüşleri veya meditasyon gibi aktiviteler, zihnini sakinleştirip, yeni açılımlara kapı aralayacaktır. Kendine zaman ayırmayı es geçme; bu, iç huzurunu bulmanda etkili bir yol olacak. Pozitif enerjini paylaşırken, kendi sınırlarını da korumayı unutmamalısın.