Sahip oldukları yetenek ve ruhla, yaptıkları müziğin kalitesiyle adlarını daha fazla duyurmayı, daha fazla çalmayı ve dinlenmeyi hak eden üç müzisyenden oluşuyor Gürkan Özkan Trio. Pek çok ülkeden müzisyenle çalışmalar yapan tabla sanatçısı Gürkan Özkan, buradan ziyade yurtdışında tanınan sayısız isimden biri. Oluşturduğu üçlüde uzun zamandır birlikte çaldığı kemancı Serdar Pazarcıoğlu ve gitarcı Onur Aymergen bulunuyor. Bununla yetinmeyen Özkan, İtalyan sitarcı Leo Vertunni de bu projeye dahil ederek müziğin sınırlarını ve çalgısal gücünü artırıyor. Yılın başlarında yayımladıkları beş parçadan oluşan 28 dakikalık EP (kısaçalar) “Visal”, Hindistan, Anadolu, Akdeniz gibi kültürel coğrafyalardan esinlendikleri melodi ve ritimleri bir araya getiriyor.
Her ne kadar genç diyebileceğimiz bir yaş kategorisinde olsalar da bu çalışmadaki müzisyenlerin tamamı kolektif çalışmayı seven, projeci anlayışa yatkın ve kendilerine ait özgün çalışmalarda bulunan yaratıcı isimler. Ayrıca virtüöz mertebesinde çaldıklarını daha ilk notadan itibaren hissettiriyorlar bize. Adını koymak şart değil ama bu çalışmayı sadece bir etnik caz albümü olarak değil, yanı sıra coğrafi ve kültürel bir seyahat olarak değerlendirmek de mümkün.
Keskin Band, müzik uğruna gencecik yaşta hayatlarını, kalkıp Gelibolu’dan İstanbul’a gelerek şehirlerini değiştirmiş ikiz kardeşlerin topluluğu. Elektrik gitar çalıp şarkı söyleyen Mertcan Keskin ve Berkcan Keskin tarafından 2013 yılında kurulan Keskin Band, adını ilk kez on yıl sonra, Genç Caz yarışmasında yayımlanacak albüme girmeye hak kazanarak ve akabinde 30. İstanbul Caz Festivali’nde sahneye çıkarak yüksek sesle duyurmuştu. Keskin Band özgün beste çalışmalarını kendi olanaklarıyla sürdürdü ve sonunda “İstanbul” adlı yedi şarkıdan oluşan ilk stüdyo albümlerini dijital platformlardan yayımladı. Kardeşlere baslarda Ege Ozan Yılmaz ile Cem Ayar’ın davulda İlkay İçsezer’in eşlik ettiği kayıtlarda gerçek manada bir power blues gitar ruhu var.
Ancak bu sadece kendi kuşaklarının yeni gitarcılarına has bir yakınlık değil; Keskin kardeşler 70’li yılların roker gitarcıları ile günümüzün gitarcılarının ruhunu ve soundunu aynı kazanda kaynatıyor. Yavuz Çetin’den Tommy Bolin’e kadar uzanan bir duygu seli içinde geçmişin yön gösteren isimlerine karşı saygı duruşu sergiliyorlar. Sözlerde ise yabancılaşma, arayış, coşku ve öfke gibi temalar öne çıkıyor. Modern zamanların enerjik blues-rock müziği bu.
Duygusal derinliklerinle yüzleşmek için mükemmel bir zaman. İçsel sezgilerin seni yönlendirecek, gizli hislerini keşfetmende yardımcı olacak. Yaratıcı projelerine odaklanmak için ilham alabileceğin bir ortam yaratmalısın. Sosyal etkileşimlerde daha duyarlı olman, başkalarının hislerine karşı empati kurmana olanak tanıyacak. Geçmişten gelen anıların gün yüzüne çıkabileceği, bu anıları değerlendirip, onları geleceğe taşımak için fırsat sunacak. Kendini ifade etmekte zorlanıyorsan, yazmak iyi bir seçenek olabilir. Ayrıca, sevdiklerinle arandaki bağları güçlendirmek için samimi bir konuşma yapabilir, hislerini açıklığa kavuşturabilirsin. Özellikle, ruhsal ve bedensel sağlığına özen göstermek, dengeyi bulmanda önemli bir rol oynayacak. Karar verme aşamasında dikkatli olmalı, aceleci davranmamalısın. Doğa yürüyüşleri veya meditasyon gibi aktiviteler, zihnini sakinleştirip, yeni açılımlara kapı aralayacaktır. Kendine zaman ayırmayı es geçme; bu, iç huzurunu bulmanda etkili bir yol olacak. Pozitif enerjini paylaşırken, kendi sınırlarını da korumayı unutmamalısın.