
Batı Avustralya Üniversitesi (UWA) ve Flinders Üniversitesi’nden bilim insanları, dünyanın en büyük bitkisi olduğuna inanılan, 200 km2lik bir alanı kaplayan ve en az 4.500 yaşında olduğu tahmin edilen eski ve inanılmaz derecede dayanıklı bir deniz otunu buldu. UWA tarafından yapılan açıklamada, ekibin 18 bin genetik işaretleyici kullanarak 180 kilometre aralıklı yerlerden deniz otu filizlerini incelediğini ve sonuç olarak tüm filizlerin tek bir bitkinin parçası olduğunu saptadığı ifade edildi.
GENETİĞİ DE FARKLI
Bilim insanları açıklamada Bu deniz otu bitkisini diğer büyük deniz otu klonlarından ayıran şey, muazzam boyutu dışında, okyanus akrabalarından iki kat daha fazla kromozoma sahip olmasıdır ifadelerini kullandı. Bilim insanları, bunun anlamını ise şöyle ifade etti; genellikle bitkilerde babanın genlerin yarısı ve annenin genlerinin yarısının saklandığı ancak bu bitkinin hem anne hem baba genlerinin hepsini sakladığı vurgulandı.
ÇOK ÇEŞİTLİ DENİZ TÜRLERİNE EV SAHİPLİĞİ YAPIYOR
Bitkinin bir çayır gibi yayıldığı; kaplumbağalar, yunuslar, yengeçler ve balıklar dahil olmak üzere çok çeşitli deniz türleri için yaşam alanı sağladığı belirtildi. Bitkinin, tuzluluğun körfezdeki diğer yerlere göre iki kat fazla olduğu bölgelerde 15C ile 30C arasındaki değişken su sıcaklıklarında hayatta kalmanın bir yolunu bulduğu vurgulandı.
Duygusal derinliklerinle yüzleşmek için mükemmel bir zaman. İçsel sezgilerin seni yönlendirecek, gizli hislerini keşfetmende yardımcı olacak. Yaratıcı projelerine odaklanmak için ilham alabileceğin bir ortam yaratmalısın. Sosyal etkileşimlerde daha duyarlı olman, başkalarının hislerine karşı empati kurmana olanak tanıyacak. Geçmişten gelen anıların gün yüzüne çıkabileceği, bu anıları değerlendirip, onları geleceğe taşımak için fırsat sunacak. Kendini ifade etmekte zorlanıyorsan, yazmak iyi bir seçenek olabilir. Ayrıca, sevdiklerinle arandaki bağları güçlendirmek için samimi bir konuşma yapabilir, hislerini açıklığa kavuşturabilirsin. Özellikle, ruhsal ve bedensel sağlığına özen göstermek, dengeyi bulmanda önemli bir rol oynayacak. Karar verme aşamasında dikkatli olmalı, aceleci davranmamalısın. Doğa yürüyüşleri veya meditasyon gibi aktiviteler, zihnini sakinleştirip, yeni açılımlara kapı aralayacaktır. Kendine zaman ayırmayı es geçme; bu, iç huzurunu bulmanda etkili bir yol olacak. Pozitif enerjini paylaşırken, kendi sınırlarını da korumayı unutmamalısın.