
Bir okurumun gönderdiği mektup: Ben hem üniversite öğrencisi hem de öğretmen adayıyım. Son sınıfım. Umarım her şey hayırlısıyla olur. Soru soracak ve anlatacak o kadar çok şeyim var ki… İyi bir insan ve ögretmen olmak istiyorum. Bu yüzden gelişmem ve öğrenmem gereken çok şey var; yanlış yaptığım ve takıntı haline getirdiğim. Ve olaylar karşısında ağlamalarım, her şeyi sorun yaptığım günlerim varken en büyük problemim soru soramamak hocam. Çünkü bize soru sormayı değil susmayı öğrettiler dirsek çürüttüğümüz sıralarda. Tek doğru varmış gibi herkes kendi doğrusunu kabul ettirdi. Ve üniversite gibi bir ortamda dahi susmayı ve soru sormamayı devam ettirdiler. Şu sıralarda bir hoca bizim konuşmamızı istiyor, farklı ve iyi bir hoca, hayatımıza son anda girdi. O konuşun diyor, sorun, yorum yapın diyor. 40 kisiden biri bile konuşamıyor, soru soramıyor. Siz şimdi gözlem yapıp soru yöneltin, sorun deyince ben bunları yazmak istedim…
Duygusal derinliklerin, yaratıcılığının ve sezgilerinin zirveye çıktığı bir gün. İçsel dünyanda kendine dönme ihtiyacı hissedebilir, hayal gücünü serbest bırakmak için güzel fırsatlar bulabilirsin. İnsanlarla olan etkileşimlerinde anlam arayışında olacaksın; belki birinin gözlerinde kaybolmak bu hisse kapılmana neden olacak. Kendini ifade edebileceğin sanatsal projelere yönelmek, ruhsal olarak seni besleyecek. Ancak, başkalarının duygusal yüklerini üzerinize almak konusunda dikkatli olmalısın; sınırlarını korumak önemli. Özellikle romantik ilişkilerde, partnerinle arandaki bağın derinleşebileceği bir atmosfer var. İyimser kal, kalpten dinle ve hayatın sunduğu güzellikleri kucakla.