BERE

BERE

Yeni ergen, taze genç, bıyıkları henüz terlemiş delikanlı…
Ne denilirse artık, işte öyle bişeydim.
İyi niyetimden kuşkum yok, ama mevzuyu kurcalarken pot kırmıştım.
Hayat dersi verir gibi, Anadolu’lu olmanın bilincini kafama çivilercesine konuşmuştu;
-”Oğlum, biz de bu toprakların çocuğuyuz. Sen ne kadar Türk’sen, en az senin kadar ben de Türk’üm”.
Ermeni’ydi.
32 yıllık can arkadaşımdır bugün. Hiç azalmadı dostluğumuz o tarihten beri.
Ve ben düşündükçe altında ezilirim hala, bi üniversite kantini sohbetinde yediğim o haltın.
**** ****
Adam gibi adam, ta Cumhuriyet’i kurduğu günden görmüş geleceği meğer. Herkesi Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığı simgesinde toparlarken bildiği varmış.
Kürt müsün? Hayhay kardeşim.
Çerkes misin? Emrin olur.
Gürcü müsün? Tabi dostum, neden olmasın.
Ermeni misin? Elbette.
Laz mısın? Ooo, ne güzel.
Ama!!! Herşeyden önce Türkiye Cumhuriyeti yurttaşıyız. Hepimiz. Bayrağımız bir, marşımız bir, andımız bir, ordumuz bir.
Yoksa, yok. Yaşama şansımız yok, demeye getirmiş.
Şimdiki bilcümle deyyusların ”Faşizm” dedikleri bu.
Bölünmek-dağılmak istemiyoruz ya, süper ”kafatasçıyız”.
Bölündük ya, tamamdır, ileri demokratız!!
**** ****
Kafanı kaldır bak.
Beş dakkalık yol Avrupa.
Hırvat’ı ayrı. Boşnak’ı ayrı. Sırp’ı ayrı. Sloven’i ayrı. Makedon’u ayrı. Karadağ’lısı ayrı.
Yugo’su başka. Çek’i başka. Slav’ı başka.
Aç telefonu. Sor bakalım Makedonya Cumhurbaşkanı’na;
-”Bunların hangisiyle dost, hangisiyle düşmansınız koçum”?
Ezbere bilirse adam değilim.
**** ****
Sovyetler Birliği vardı biz çocukken.
Dünya devi.
Koskoca herifleriz şimdi.
Kırgız’ı ayrı. Azeri’si ayrı. Kazak’ı ayrı. Özbek’i ayrı. Beyaz Rus’u ayrı. Moldova’lısı, Ukrayna’lısı ayrı.
Nasıl oldu, ne oldu?
Yanıtı basittir;
-”Oralardan Mustafa Kemal geçmemişti”.
**** ****
Öldürüldüğü güne değin hiç düşünmemiştim Ermeni olduğunu, Hrant Dink’in.
Aklımın ucundan bile geçirmemiştim böyle bişeyi.
Bu toprakların çocuğuydu O. Hepimiz bir’dik.
Üniversite kantininde öğretmişti hayat bana bunu.
Beyaz bereli bi it tarafından öldürüldüğünde Hrant, içim karalar bağlamıştı.
Nefret eder olmuştum beyaz bere denen şeyden.
**** ****
Hrant Dink’i anma yürüyüşünde ”beyaz bereli” polislerin görev yapması, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en yüz kızartıcı eylemidir.
Emniyet kıvırmış gerçi;
-”Şeyyy, aslında, eee, kem küm”.
Takmayın.
İleri demokrat arkadaşların faşizmi, sözüm ona askeri vesayeti yenmiş üç kuruşluk aklıyla satranç oynuyo bizlerle.
Hamledir bu.
Karşılığını bulur.
**** ****
Aç kulağını iyi dinle şimdi.
Bere’lerin şahı ”bordo bere”dir.
Yakalar, kulağından tutar, süklüm püklüm getirir adamı. Katil demez, savcı demez. Terörist demez, üniformalı demez.
Mat olduğun gün,
Görürsün.
(ulus gazetesi,
27 ocak 2014, p.tesi)
Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

Duygusal derinliklerinle yüzleşmek için mükemmel bir zaman. İçsel sezgilerin seni yönlendirecek, gizli hislerini keşfetmende yardımcı olacak. Yaratıcı projelerine odaklanmak için ilham alabileceğin bir ortam yaratmalısın. Sosyal etkileşimlerde daha duyarlı olman, başkalarının hislerine karşı empati kurmana olanak tanıyacak. Geçmişten gelen anıların gün yüzüne çıkabileceği, bu anıları değerlendirip, onları geleceğe taşımak için fırsat sunacak. Kendini ifade etmekte zorlanıyorsan, yazmak iyi bir seçenek olabilir. Ayrıca, sevdiklerinle arandaki bağları güçlendirmek için samimi bir konuşma yapabilir, hislerini açıklığa kavuşturabilirsin. Özellikle, ruhsal ve bedensel sağlığına özen göstermek, dengeyi bulmanda önemli bir rol oynayacak. Karar verme aşamasında dikkatli olmalı, aceleci davranmamalısın. Doğa yürüyüşleri veya meditasyon gibi aktiviteler, zihnini sakinleştirip, yeni açılımlara kapı aralayacaktır. Kendine zaman ayırmayı es geçme; bu, iç huzurunu bulmanda etkili bir yol olacak. Pozitif enerjini paylaşırken, kendi sınırlarını da korumayı unutmamalısın.

YAZARLAR / Tümü
Güven Bayar: Merhaba, Telefon rehberi duruyor mu?
2024-12-12 01:46:05