BEMBEYAZ

BEMBEYAZ

Aklımda kalmış kırık-dökük bi bilgidir;
-”Murat Ülker, her gününü holdingin ayrı bi şirketine ayırırmış”!
Bi ihtimal ”Türk insanına özgü boş boş gonuşma klasiği” olan bu muhabbetin, yarı hayran-yarı şaşkın bi ses tonuyla yapılanı yeğdir.
Ki, vurgu yerini bulsun.
Biraz; ”vay be” duygusudur yaşanan.
Biraz; ”helal olsun herife” coşkusu…
Sonuçta, eski patronumdur, saygı duyarım, Allah daha da ”dünya devi” etsin derim, başka söz bilemem!
****
Kendimi düşündüm sonra, esastan herif yerine koyup.
Bi günümü Yeşilgiresun yazılarıma ayırsam? Bi günümü Ulus Gazetesi yazılarıma? Bi günümü Bilgi Yurdu’muza ayırsam? Bi günümü Hilalspor’a? Bi günümü gıda markamız Belemit’e ayırsam? Bi günümü yeni ürünler geliştirmeye? Ve ekonomiye, muhasebe işlerine diğer bi günü mü?
Çok zormuş ula!
Derhal vazgeçtim.
****
İşin gerçeği, bi ajandam var tabi. Kapağı beyaz. Uzaktan bakılınca Bir Delinin Hatıra Defteri’ni çağrıştıran… Üç ay geri, beş ay ileri de olsa, ne planlamışsam tek tek yaşama katmamı sağlayan… Şükür, 2025’e öngörüp de bugünden gerçekleşmiş bi icraatım olmamıştır! (Tam tersi de geçerlidir)
Ama…
Büyütmenin bi anlamı yoktur böyle şeyleri. Minicik hazlar yetmeli insana, şu alemde. Yaşamı abartmanın da bi sınırı olmalı.
Kırmızı-siyah formalı renktaş iki takımın, bi tanesi ”beyaz” giyinir maçlarda. İşte benim hayatım oradadır. Misal diye konuşuyorum. Öyle ya, biri düz kırmızı, diğeri düz siyah formalarla çıkamaz mı sahaya?
Hayır! Biri beyaz giyinmeli illa!
Buna karar veren kimdir; hakem mi, malzemeci mi, federasyon mu, kulüp başkanı mı, takım kaptanı mı?
Atomun parçalanmasından daha mühimdir kalbimde, dünyadaki tüm kırmızı-siyahlı renktaş maçları. Acep hangisi beyazlara bürünecek? Şortlar ve çoraplar da beyaz olacak mı?
Varsın eski patronum bu sabah uyandığında;
-”Hmm, dün şirketlerimden İçim Süt’le ilgilenmişim, dur, bugün de uçağa atlayıp Godiva’ya ağırlık veriyim” desin. Benim derdim başka.
****
Cep telefonu rehberimde unutulmaz Cimbomlu Ergün Penbe’nin de numarası var. Geçenlerde fark edip, boş boş bakındım.
Niye ulan? Ne zaman aldım? Nasıl aldım? Hayatımın neresinde gördüm?
Arasam mı yarın;
-”Yahu Ergün Abi, senin bende niye cebin var’?
Gassaray’ın da bembeyaz forması var idi, belki ondandır.
****
Hepinizin bildiği fıkradır işte;
Temel bi türlü ölmezmiş. Azrail en sonunda huzura çıkmış;
-”Allah’ım, vadesi çoktan doldu, ama ben bu herifin canını alamıyorum”!
-”Haa, bizim Temel’dir o, bana uzun uzun dua etti. Bembeyaz, tertemiz bi kulumdur. Milli Piyangodan para çıkmadan canımı alma rabbim, diye çok yakardı. Gayet içtendi, ben de kabul ettim. Ama 30 yıldır bilet almıyor”!
Benimkisi de benzer bi durum; buraya bile kim bilir kaç kez yazmışımdır, halk ozanı öldüğünde duvardaki sazının bi teli kopar imiş. Buldum ölümsüzlüğün sırrını.
Bağlamamı duvara asmıyorum.
****
Beni boş verin şimdi. O mertebeye erişmek için milyon fırın ekmek yemeliyim daha. Ömrüm yetmez. Mesela, kiminkisi kopmuştur? Aşık Veysel kesin! Mahsuni Şerif, Neşet Ertaş mutlaka! Kıvırcık Ali garanti! Ruhi Su usta yüzde yüz!
Bembeyaz adamlardı hepsi. Tertemiz.
Bi de Fikret Kızılok elbet… O’nun gitarının teli bile kopmuştur.
****
Bu yazı, vatanımda siyasetin birbirine girdiği bi esnada yazılıyor. Kim vatan derdinde, kim ikbal peşinde, ayırt etmek mümkün diğil. Tepemizdeki bulutlar beyaz mı, kara mı belli diğil.
Allah tümünü bildiği gibi yapsın, ne diyim? Atatürk’e yakın olun, gidip Çankaya Köşkü’ne oturun, bundan başka bişeye gerek mi vardır?
Özay Gönlüm sağ olaydı keşke. Bu dünya bu kadar “siyah” olmaz idi.
Murat Bey her gün “un” fabrikasını denetlerdi yalnızca.
Bembeyaz.
***
Siz yine de beyaz giyinmeyin.
Söz olur.
*** ***
(Kıymetli Okurlarım; 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü herkese kutlu olsun. Yalnız, uyarmak insanlık görevimdir, Emekçi Kadınlar Günü dünyanın en anlamsız eylemini yapıp Giresun Gazi Caddesi’nde zılgıt çekmekle kutlanmaz. Gidip, Giresun Garılar Pazarı’nı tavaf eylesin bunlar. Emek neymiş, kadınlık neymiş görür, belki ”adam” olurlar)

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

Duygusal derinliklerinle yüzleşmek için mükemmel bir zaman. İçsel sezgilerin seni yönlendirecek, gizli hislerini keşfetmende yardımcı olacak. Yaratıcı projelerine odaklanmak için ilham alabileceğin bir ortam yaratmalısın. Sosyal etkileşimlerde daha duyarlı olman, başkalarının hislerine karşı empati kurmana olanak tanıyacak. Geçmişten gelen anıların gün yüzüne çıkabileceği, bu anıları değerlendirip, onları geleceğe taşımak için fırsat sunacak. Kendini ifade etmekte zorlanıyorsan, yazmak iyi bir seçenek olabilir. Ayrıca, sevdiklerinle arandaki bağları güçlendirmek için samimi bir konuşma yapabilir, hislerini açıklığa kavuşturabilirsin. Özellikle, ruhsal ve bedensel sağlığına özen göstermek, dengeyi bulmanda önemli bir rol oynayacak. Karar verme aşamasında dikkatli olmalı, aceleci davranmamalısın. Doğa yürüyüşleri veya meditasyon gibi aktiviteler, zihnini sakinleştirip, yeni açılımlara kapı aralayacaktır. Kendine zaman ayırmayı es geçme; bu, iç huzurunu bulmanda etkili bir yol olacak. Pozitif enerjini paylaşırken, kendi sınırlarını da korumayı unutmamalısın.

YAZARLAR / Tümü
Güven Bayar: Merhaba, Telefon rehberi duruyor mu?
2024-12-12 01:46:05