“Ama Onlardan Beni, Gerçekten Beni Sevmelerini İstemiştim”

“Ama Onlardan Beni, Gerçekten Beni Sevmelerini İstemiştim”

“Buğulu bir pencere camına ne yazarsınız?” diye sorduğumda, bir an yüzüme bakıp: “Hiçbir şey yazmam… Buğu silinir çünkü. Oysa insan düşünceleriyle, ilkeleriyle, gerçekleştirdikleriyle kalıcı olmak zorundadır, sanat kalıcı olmayı gerektirir. Sahnede sözünü esirgemeden söylemeyi…”  demişti.

“Sanatçılar toplumu iyiye, güzele, doğruya götüren, yücelten, hümanist, din, dil, ırk ayırd etmeden seven, çalışan, durmaksızın üreten, kendini yenileyen insanlardır. Savundukları çağdaş ilkelere, değerlere aykırı bir tutum, davranış görürlerse de karşı çıkar, eleştirir, tepki verirler. Bu yüzden sadece kendileri için yaşayan, yani bencil, toplumu öz çıkarları doğrultusunda idare edip, yönlendirmek isteyen, onları işine yarayan, yaramayan, kendi gibi düşünen, düşünmeyenler diye ayıran kesimler gerçek sanatçıları sevmez. Oysa sanat yaşamdır. Yaşamımıza sahip çıkmalıyız…”

Kendi serüveninin kahramanı olmuştu Filiz Coşkuner. Rüzgara karşı yürümeyi göze almıştı her defasında. Suyun akışına bırakmıştı bazen her şeyi, gün olmuş suyun mecrasını değiştirmişti cesurca. Sanat ile hoyrat, anlayış, zarafet, hoşgörü yoksunu insanlara karşı kendini korumuş, şimdilerde öğrencilerine tekrarladığı gibi “umudu, başarı ve özgüveni salt sanatla geliştirmeyi, bilmiş”ti.

Yirmili yaşlarının başlarında üç arkadaşıyla Özgün Tiyatro‘yu kurmuştu mesela. Çok daha öncesine gidelim, henüz dört yaşında televizyonun deneme yayınları yaptığı günlerin birinde Teknik Üniversite’nin Maçka Stüdyosu’nda, üç kez canlı bale gösterisine çıkmak, kendisi ile röportaj yapılması… Az şey midir sizce? Program sunucusu kim miydi? Tabii ki, Halit Kıvanç.

(Yıllar sonra Şemsi İnkaya ve Pelin Körmükçü ile yaptıkları çalışmada yolları Halit Kıvanç ile  tekrar kesişecekti.)

“Daha TRT yokken, ben televizyon ekranındaydım…”

Filiz Coşkuner hep şaşırtıyor beni anlattıklarıyla. An geliyor usum kayıyor, nutkum tutuluyor adeta. Ne diyeceğimi bilemiyorum. Ne soracağımı da.

Hayatında Haldun Dormen, Yıldız Kenter, Ayla Algan gibi, birazdan etraflıca anlatacağım üç önemli kilometre taşı var örneğin.

Bir başka fotoğrafa takılıyor gözüm.

İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları dönemi.

Haldun Dormen‘in yönettiği, “Kuşlar” müzikali.

Ayla Algan, Hümeyra, Zihni Göktay, Kerem Yılmazer, Osman Görgen, Oya Palay, Birsen Kaplangı, İsmet Ay, Erhan Dilligil, Can Başak, Ayhan Kavas, Engin Alkan‘lı kadroda yer alıyor Filiz Coşkuner

“Hatırlıyorum ‘Kuşlar’ın provasında bacağım kırıldı, koltuk değneği ile provaları izledim ve oyuna çıkabildim. Belim kırıldı, sadece izleyici olduğum derse gittim, film çektim, çelik korse ile yatarken öğrencilerimi eve getirdiler. Evde onlara prova yaptırdım… Mücadeleden yılmadım. Geri adım atmadım. Mazeretlerin arkasına sığınmadım.”

Albüm sayfalarını çeviriyoruz beraberce.

İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nde çocuk dansçı Filiz Coşkuner… Kar beyazı tütüsü içinde nasıl güzel, nasıl sevimli. Hele, o kömür karası gözlerindeki ışık çakımları…

“O zamanlar AKM inşaat halindeydi. “Kral Çinçül ile Konuşan Bülbül”ü Taksim Sahnesi’nde sergilemiştik.”

Yine Şehir Tiyatrosu’ndan, “Barış Kervanı” adlı çocuk oyunundan bir anı fotoğrafı. Can Doğan, Naşit Özcan, Aydan Burhan ve Filiz Coşkuner neşeyle objektife bakarken…

Bağımsız Sinema Kollektif Tiyatrosu günlerinden, “Toros Canavarı”‘ndan bir fotoğraf… Bizim Tiyatro’dan olmalı şu fotoğraf  da.

Gülriz Sururi – Engin Cezzar Tiyatrosu’nun “Oyuncu” adlı oyununda küçük bir rolde (Gişe çalışanı Neşe) bu kez. Sapsarı saçlarıyla bambaşka biri.

A, Çağdaş Bale Topluluğu’nda “Romeo ile Juliette” temsilinde dadı rolünde… Zafer Diper ile “Woyzeck”in kulisinde sahne sırasını beklerken, habersizce çekilmiş olmalı bir önceki sayfada yer alan fotoğraf.

“Beni Dünya Kadar Sev” adlı oyunda Metin Belgin‘in yönetmen yardımcısı Filiz CoşkunerDilek Türker ile konuşurken biri yine usulca, gümüş nitrata sabitlemiş o anı.

Biraz geriye dönelim albüm sayfalarını karıştırırken.

1989 yılı. Haldun Dormen “Hisseli Harikalar Kumpanyası”nı farklı bir biçimde televizyona aktarma kararı veriyor.

Kimsenin önemsemediği, pek dikkate almadığı, evde kendi kendine klasik bale yapan, Şebo yorumuyla Filiz Coşkuner belleklere yerleşiyor sessizce.

“Toros Canavarı”nın Mihriban’ı ve “Gulyabani”nin Ruşen Kalfası için daha var henüz. Birkaç sene daha var bizi bekleyen.

Evet, yine kronolojiyi yerle bir ettiğimin farkındayım. Yayın yönetmeninin affına sığınarak, daldan dala, seneden seneye, konudan konuya sıçrıyorum. Ne yapayım, oldum olası salkım saçak söyleşileri severim.

Ama şimdi nasıl hatırlamam, Filiz Coşkuner’in  “Gulyabani”de, malzemesi bol, nüanslı oyunculuğu, üstün sahne hakimiyetiyle değil günlerce, yıllarca etkisini yitirmeyecek, ölçüt niteliğinde bir yoruma imza atmış olduğu gerçeğini. Dakikalarca ayakta alkışlandığını.

Filiz Coşkuner ile konuşurken, çok uzun seneler önce Orhan Boran‘ın Filiz Akın için söylediği sözler geldi aklıma: “Filiz Akın, Victoria çağının porselen üstüne işlenmiş ince bir minyatür; ya da Ming devrinden bugüne kalmış dikkatsiz bir hareketin kolayca kırabileceği zarif bir bibloyu akla getiriyor. Filiz Akın ile konuşurken, bir klavsen konçertosunun hüzünlü kadansını dinlermiş gibi duygulara kapılır insan..”

Evet, o kırılması an meselesi olan çok değerli bir biblo, içe işleyen hüzün dolu bir konçertonun notaları gibiydi Filiz Coşkuner de. Hep o manolya küskünü içe çekilişler, hep o sınır tanımaz samimiyet, alçak gönüllülük. Ve hep o ipeksi yumuşaklık, nezaket. Birilerini kırma, yanlış anlaşılma korkusu…

Filiz Coşkuner öğretmen bir anne ile psikoterapist bir babanın kızı olarak dünyaya gelmiş. Düşünün, adına çocuk yuvası açmış anne babası: Özel Filiz Anaokulu!

Hayır, aile baleyle, tiyatroyla ilgilenmesine asla karşı çıkmamış. Tam aksine, daha üç yaşına yeni adım atmış kızlarını bale ile tanıştırmışlar. Lili Barokas, Rezzan Abidinoğlu, Gönül Gülyüz ve Olga Nuray Olcay‘dan bale, hayret edeceksiniz ama Verda Erman‘dan daha o yıllarda piyano dersi almış!

Dokuz yaşında, şimdiki adıyla İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Bale Bölümü’ne sınıf atlayarak üçüncü sınıftan başlamış. Bu arada Rezzan Abidinoğlu Bale Dershanesi’nde de eğitimine devam ediyormuş. 1978 yılında, lise birinci sınıftayken, diplomasını almış. O artık tescilli bir balerinmiş…

Bir okul değişikliği… Yaşadığı mutsuzluklar onu ‘öteki’leştirilmiş insanlara seslenmeye, onları anlamaya, seslerine sesini eklemeye itmiş. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü’nü de başarıyla tamamlayıp, mezun olmuş.

“Üç mesleğim de birbiri için yararlı oluyor. Psikoloji eğitimim tiyatroda, dizilerde karakter analizinde, yazmamda, bale öğretmenliğim de öğrencilerimle ilişki kurmamda, sorunları ile ilgilenmemde, hatta bale ile çözmemde, tiyatro ve bale bilgim, terapide sorunlularla ilişki kurmamda, bale bilgim, tiyatroda sahne kullanımımda bana çok faydalı oluyor…”

“Sanatçı olmak, elbette kolay değil.Ama sanatçı ailesi olmak da, bir o kadar zor ve büyük bir özveri gerektiriyor. Zaman, emek, hatta para ayırmak, bir çok şeyden feragat etmeyi de… Anlayacağınız, hiç kolay bir iş değil bu iş.” 

Filiz Coşkuner psikolog, bale eğitmeni, oyuncu, koreograf, yazar, yönetmen, dahası yarı zamanlı konservatuar eğitimine denk, Filiz Coşkuner Bale Okulu’nun sahibi… Hayata füsun serpen, anlam katan, şarabı üzüme dönüştürebilen, yüreğinin sesini kaybetmemiş, sahne ışığıyla doğmuş, gökkuşağının tüm renklerini hayatın aynasına taşıyan bir sanatçı.

Ayla Algan ile “Kuşlar”da tanışmıştı Filiz Coşkuner. Araya zamanlar, yeni projeler, farklı çalışmalar girmiş ister istemez.

2004 senesinde Ayla Algan‘ın Sanat Yönetmenliğini üstlendiği Ekol Drama Sanat Evi’nin Tiyatro Bölümü’nü ve 2012’de de İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları T.A.L. Biriminde Kamera Önü Oyunculuğu Bölümü’nü bitirmiş.

Pınar Çekirge – Ayla Algan  “Oyunculuk ve metnin Dario Fo’ya benziyor” diyerek son derece amatör biçimde kotardığınız doğaçlama ağırlıklı çalışmanızı tek kişilik oyun olarak yazıp oynamanızı önermiş. Ve teksti okuduğunda Dario Fo‘dan daha iyi olduğunu fark etmiş. Bu süreci anlatır mısınız?

Filiz Coşkuner – Kamera oyunculuğu eğitimim sırasında, derse erken gittiğim bir gün Ayla Hanım’ın asistanı  Ersin Erçin (daha sonra “Toros Canavarı”nda yönetmenim olmuştu) benim gibi erken gelen iki genç hanımla bana, “Hadi bir pratik yapalım. Tanıdığınız biri olun birbirinizle sohbet edin. Ama önce kendinizi tanıtın” dedi. Ben de bir yıl önce kaybettiğim teyzem oldum. Onun hayatımda çok önemli yeri vardı. Ama asıl önemlisi yaşamı boyunca herkese özverili olan, ama özveride bulunduğu insanların hayatında hiç yeri olmayan, hatta onlar tarafından acı çektirilen biri olması, daha da önemlisi ölümünden sonra onların hayatında hiçbir değerinin olmadığını görmemdi. Ben de hayatım boyunca özverimin, nedense hep cezasını görmüş biri olarak, bu durumdan hayli etkilenmiştim. Doğaçlamamı dikkatle izleyen Ayla Algan ‘Bunu tek kişilik oyun yap. Diğer arkadaşların da Dario Fo ‘nun kadın oyunlarını oynasın, böylece ‘Boşluk ve Kadın’ projesini gerçekleştirelim’ dedi. Tek kişilik oyunun haddim olmadığını, teyzemin yaşamını oynamamın annemi üzeceğini söyleyerek, bu öneriyi kabul etmedim. Ama Ayla Hanım üç ay beni zorladı. Sonunda on dakikalık doğaçlamamı, teyzemin hayatından yola çıkarak bir saatlik bir oyuna dönüştürdüm. Doğaçlamamı, danslar, hareket düzenleri ekleyerek renklendirdim. ‘Özveri’ böyle gerçekleşti. Amacım hem teyzemi ölümsüzleştirmek, hem de bir tür psikodrama tarzı olan bu oyunla, ‘öz alıcı’lar konusunda  farkındalık yaratmaktı.

Pınar Çekirge – “Özveri”ye dönelim. Duygu Asena  “Özveri mi, öz verilmemeli mi?” demişti bir defasında. Sizce özverili insanlar neden hep örselenir, neden sevilmez?

Filiz Coşkuner – Oyunun kahramanı bakın ne diyor: ” Hayatım boyunca beklediğim hep buydu benim. Ben hep birileri için yaşadım. Ben bunu seçtim… Bununla mutluydum, mutluydum… Ama onlar da beni sevsinler istemiştim. Sevgiyi zorla almaya çalıştım ben. Aldım mı ben?” Şimdi, buradan yola çıkarsak, hiç kuşkusuz özveri erdemdir. Ama dozu, sınırı olmalı. Kime, ne için özveride bulunacağımız önemli. Teyzem son derece fedakar bir insandı. Aile öyle yönlendirmişti, hep boyun eğmek, başkalarının mutluluğu için çabalamak ve giderek kendini yadsımak… Hayal kırıklıklarını, yaşatılan ıstırapları, keskin yalnızlıkları geliştirdiği savunma tarzıyla yok sayar olmuştu.

Aslında ‘özverili insanların kendilerine zarar verecek şekilde nasıl yanlış yetiştirildiklerini, acı çekmelerine neden olan davranış kalıplarını anlatan bir oyun yazmak amacıyla teyzemin kişilik analizini yaparak bu teksti oluşturdum’ diyebilirim. Oyun sonrası seyirci ile söyleşi yapıyorum. Bu beni oyun oynamaktan daha da mutlu ediyor aslında. Dağıttığım formlar, maillerle de seyircilerin yorumlarını alıyorum. Bazan grup terapi gibi oluyor adeta. Oyunumu yazmaktaki amacımı söyleşi ile pekiştiriyorum. “Salona girdiğim gibi çıkmadım”, ” Hayatıma dair yeni kararlar aldım” gibi cümleler işitmek mutlu ediyor beni.

Pınar Çekirge – Bir gün Doğan Cüceloğlu “Özveri”yi izliyor ve kulise gelip bir öneride bulunuyor...

Filiz Coşkuner – Bana şöyle dedi: “Kitaplarımda her ne anlatıyorsam, oyununuzda onlardan izler, onlardan yaşanmışlıklar var. Gelin, beraberce seminer yapalım.” Sevinçle kabul ettim bu teklifi. Bir yıl sürdürüdük. Şimdi de sürdürmek amacındayım.

Pınar Çekirge – Ve Ragıp Ertuğrul desem…

Filiz Coşkuner – Onunla tanışmam da büyük onur, mutluluk ve şanstı. Şöyle bir yazı yazmış: “Özveri” oyununu yaratan Filiz Coşkuner’i de çağdaş sanatçı normuna sokan bu yaklaşımdır; geçmiş bir hikâyeyi, o hikâyenin  kahramanlarını dillendirerek, vücuda getirerek ama öte yandan bu anlatıma paralel bir barkovizyon aracılığıyla kurgulanan  belgesel nitelikli anlatımla, seyircinin aynı hikâyeye objektif pencereden yaklaşmasını da sağlamasıdır. Eskiler nasıl ki “isim isme, cisim cisme benzer” diyerek girmişse söze hikâyelerimiz de birbirinden çok farklı değildir. Taşkınlıklarımız, utangaçlıklarımız, arsızlıklarımız, sevinçlerimiz, umutlarımız, hayâl kırıklıklarımız benzerdir. Bütün bunları farklı kılansa nasıl baktığımız, nasıl farkına vardığımız ve nasıl anlattığımızdır. Coşkuner, teyzesinin tüm yaşamına sirayet eden özveri kavramı üzerinden kurgulamış anlatısını. Bunu teyzesine bir vefa bir saygı duruşu olarak nitelendiriyor. Nereden mi biliyoruz? Sanatçı, bu hepimizin aile ağacının dalarının birinde geçebilecek hikâyesini farklı anlatmakla kalmıyor, oyunun sonunda seyircilerle hasb-ı hâl ederek  seyircinin bu anlatıyı algılamasındaki benzerlik veya farklılıkları da anlamaya çalışıyor. Böylece oyun fikri, kendi içinde yeniden bir ivme kazanıyor ve temel mesele olan yaşamı anlamlandırmaya giden yolu açıyor. Filiz Coşkuner’in günlük kullanım halleriyle özel seçilmiş güzel Türkçe’sine, ses tonunda hikâyeye tanıklığının verdiği sahicilik, içindeki çocuksu heyecanı ve sevgiyi hissettiren sıcaklık, karşılıklı bir terapiye evrilen paylaşma arzusu da eklenince “Özveri”, bizi anılarımızda ve ruhumuzun derinliklerinde yolculuğa çıkaran bir mihmandar oluveriyor… Ve Filiz Coşkuner’in yeni hikâyeleri için de merak uyandırıyor” demişti benim için. Çok etkilendiğim bir yazıydı. Bir türlü karşılaşıp, kendisine teşekkür etmek fırsatım olmadı, ne yazık ki…

Pınar Çekirge – Emeklilik ve sanatçı iki zıt sözcük…

Filiz Coşkuner – Devlet Tiyatrosu, Şehir Tiyatrosu sanatçıları memur gibi emekli ediliyor. Sanatçı emekli olmaz, olamaz, olmamalı. Depresyona giriyorlar, yaşlı rolünü gençler oynamaya çalışıyor, onların demlenmiş tecrübelerinden seyirci de, genç sanatçılar da feyz alamıyorlar…

Pınar Çekirge – Haydi ” Sokak Kızı İrma “nın ilk gecesine gidelim. Muammer Karaca Tiyatrosu’na. Gülriz Sururi yıllar sonra üstelik üçüncü kez yine Tatlı İrma rolünde. Ve yönetmen Haldun Dormen galada sahnede…

Filiz Coşkuner – O müzikalde yönetmen yardımcılığı görevini de üstlenen İsmet Üstekin’in yardımcısıydım. Ama ışık tasarımı yapan Engin Cezzar’a, yeri geldiğinde Osman Şengezer’e yardım ettim, Oktay Keresteci’nin gerçekleştirdiği koreografi çalışmasında korepetitörlük yaptım, kostüm ve aksesuarlara  kadar her şeye elimden geldiğince destek olmaya çalıştım. O gece Haldun Bey, “Bu oyun, çok yoğun olduğum bu günlerimde onlar olmasa çıkmazdı” diyerek Eftal Gülbudak ve beni alkışlar arasında sahneye davet etmişti.

Pınar Çekirge – Haldun Dormen’i arıyorsunuz bir gün.

Filiz Coşkuner – Aslında bale yaparken de mimik ve jest kullanırdım duygularımı ifade etmek için. Hep karakter rolleri, konulu oyunları daha çok severdim. 1985′ de yaşamıma tiyatro girince de, bilmediğim şeyi yapmamak için Haldun Bey’e telefon ettim. Prova izlemeye davet etti. Bir süre sonra ilgimi, titizliğimi, öğrenme çabamı ayrımsayan Çetin Akçan, “Haldun Ağabey ile konuş, konservatuarda derslere katıl” dedi. Haldun Bey, memnuniyetle kabul etti ricamı. Böylece Yıldız Kenter, Müjdat Gezen’in derslerini de takip etme fırsatım oldu. Büyük bir şans ve eğitimdi bu benim için.

Pınar Çekirge – “Yılan Hikayesi”, “Küçük Besleme”, “İlişki Durumu Karışık, Evli” gibi televizyon dizilerinde rol aldınız.

Filiz Coşkuner – Pek çoğu ödül alan “Cadı”, “Namaste”, “Burun” gibi kısa metrajlı filmlerde de çalıştım bu arada.

Pınar Çekirge – Atıf Yılmaz’ın yönettiği “Eylül Fırtınası”nda Deniz Türkali, Tarık Akan ve Zara ile kamera karşısına geçtiniz.

Filiz Coşkuner – Ceyda Aslı Kulıçkıran’ın yönettiği “Kilit” adlı filmde Füsun Kostak, Müjde Ar, Ayla Algan, Mustafa Alabora ile çalışmıştım. Reklam filmlerinde de görev aldım geçmişte.

Pınar Çekirge – Ve eğitmen Filiz Coşkuner’in kriterleri nedir ?

Filiz Coşkuner –  Bale okuluma öğrenci alırken tek kriterim baleyi sevmeleri. Yaş, beden yapısı, zekaları beni ilgilendirmiyor. Bedensel özürlü bir kızım (öğrencim ) oldu.geçmişte. Utancından bahçede oynamıyordu ve okula başlamıyordu. Resitalde Pamuk Prensesin cücesi olarak onun elini tutarak bale yaptı. Ertesi gün bahçede oynadı, o yıl okula başladı. Zeka özürlü bir kızım okulun en yaratıcı öğrencisi idi. Buna karşın bale için yaratılmış bir kızım baleyi bırakmak istediğinde hemen kabul ettim. Hep şunu söylerim öğrencilerime “İyi insan, iyi sanatçı olunacak. Yıldız Kenter’in dediği gibi” Asla oldum” denilmeyecek. Müşfik Kenter’in şu cümlesi hep hatırlanacak: “Hiçbir zaman olamayacağım bir mesleğim var.”

Pınar Çekirge – Durup dururken, sanatçı olmaya karar verilmez, diyorsunuz…

Filiz Coşkuner – Öyle. Sanatçı olarak doğulur. Sanatçı toplumun malıdır. Duygusu, bedeni, ortaya koyduklarıyla, fikirleriyle topluma karşı sorumludur. Bakın, bu sorumluluk nedeniyle çok istediğim halde bedenime dövme bile yaptırtmadım.

Pınar Çekirge – O “Altın Yıllar” geri gelecek mi?

Filiz Coşkuner – Pek umudum yok. İzleyicinin beğenileri, profil ve tercihleri, hayata bakış biçimleri değişti zaman içinde.Yeni değerler çıktı ortaya… Sanat bir öncelik, sanat çok önemli, ertelenemez bir ihtiyaç olmaktan çıktı nicedir. Bu arada, bir şey söylemek istiyorum; siz bu röportajlarınızla insanların içindeki renkleri adeta bir kristal gibi ortaya çıkartıyorsunuz.

Filiz Coşkuner az sonra beyaz Buick otomobilinin arka koltuğuna geçip, el sallayacak küçük hanımefendi Belgin’i hatırlatıyor bana. Şapkası, zarafeti, şıklığıyla Muazzez Tahsin‘in Nerime’si sanki Filiz Coşkuner‘de yeniden gövdelenmiş.

PINAR ÇEKİRGE

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • Koç
  • Boğa
  • İkizler
  • Yengeç
  • Aslan
  • Başak
  • Terazi
  • Akrep
  • Yay
  • Oğlak
  • Kova
  • Balık
KOÇ BURCU YORUMU

Bugün enerjin yoğun ve motivasyonun yüksek. Hedeflerine ulaşmak konusunda kararlı adımlar atabilirsin. Sosyal ilişkilerin ön plana çıkacak; arkadaşlarınla yapacağın planlar senin için keyif verici olacak. Ancak, ani kararlar almaktan kaçınmalısın; iç sesine kulak ver. İş yerindeki projelere olan yaklaşımın, enerjini daha verimli kullanmanı sağlayacak, bu da seni daha başarılı kılacak. Sağlık konularında dikkatin dağılabilir, bu nedenle bedenine özen göster. Kendi iç dünyana dönecek geniş bir zaman bulup, hedeflerini gözden geçirmen faydalı olabilir. İnatçılığın, bazen sorun oluştursa da bugün bu özelliğinle zorlukların üstesinden gelebilirsin.

BOĞA BURCU YORUMU

Bugün, hissiyatların ve içsel düşüncelerin derinleşiyor. Kendini sorgulamak ve yaşamındaki değerleri gözden geçirmek isteyebilirsin. Aile ve yakın dostlarla yapılan sohbetler, ruh haline olumlu etki edecek. Para ve maddi konular gündeminde yer alabilir; alışveriş yapmadan önce gerekliliği sorgulamak iyi bir fikir olabilir. Sağlık konuları da dikkatini çekiyor; özellikle beslenme alışkanlıklarını gözden geçirmen faydalı olacak. Kendine ayıracağın zaman, dengeyi bulmana yardımcı olabilir. İçsel huzurunu artıracak aktivitelerle ilgilenmek, stressiz bir gün geçirmeni sağlayacak. Rahatlatıcı bir yürüyüş ya da doğa ile vakit geçirmek, ruhunu canlandırabilir.

İKİZLER BURCU YORUMU

İletişim becerilerin ön planda ve çevrendeki insanlarla kurduğun diyaloglar gün boyunca seni besleyecek. Öğrendiklerin ve paylaşımın, kariyerinde yeni fırsatlar yaratabilir. Geçmişte bıraktığın bazı tavsiyeler, bugün beklediğinden çok daha olaylı bir şekilde geri dönebilir. Entellektüel tatmin arayışın, seni farklı bakış açılarına yönlendirecek. Sosyal ortamlarda dikkat çekici biri olabilirsin, yeni insanlarla tanışma şansını iyi değerlendirmelisin. Duygusal ilişkilerde ise belirsizlik hissi seni sarabilir, içgüdülerine güvenmek ve hislerini açıkça ifade etmek en iyisi. Bugün her şeyden biraz alabileceğin bir gün ama dengeyi koruma becerini unutmamalısın. Özgürlüğüne düşkünlüğün, bazı sorumluluklarla çatışabilir; bu dengeyi bulmak için çaba göstermelisin. Kendine güvenerek ilerlediğin sürece, fırsatlar seni bulacaktır.

YENGEÇ BURCU YORUMU

Bugün, duygusal yönlerin ön planda olacak. İçsel bir huzursuzluk hissi yaşayabilirsin; belirsiz hissetmek seni endişelendirebilir. Ailevi konularda daha fazla zaman harcamak, sevdiklerinle duygusal bağlarını kuvvetlendirmek açısından faydalı olacak. Empati yeteneğin yüksek, fakat bazen başkalarının sorunlarına fazla odaklanarak kendini unutabilirsin. Kendi ihtiyaçlarına daha fazla öncelik vermeyi ihmal etme. Duygusal olarak destek arayışında olduğunda, güvenilir dostların sana yardımcı olabilir. Ayrıca, yaratıcılığını serbest bırakmak için güzel bir fırsat. Sanatsal bir aktivite veya hobi ile ilgilenmek zihnini dinlendirirken, ruh halini de olumlu yönde etkileyecektir. Unutma, hislerini ifade etmekten çekinme; bu, hem senin hem de çevrendekilerin üzerindeki duygusal yükleri hafifletebilir. Kendini daha iyi anlayabilmek ve içsel huzurunu sağlamak için küçük bir yürüyüş veya doğa ile baş başa kalmak faydalı olabilir.

ASLAN BURCU YORUMU

Bugün, kendine olan güveninle etrafındakilere ilham verme gücüne sahip olacaksın. İçinde bir ateş yanıyor ve bu ateş, başkalarını da harekete geçirebilir. Gösterişli bir dönüşüm fırsatı belirebilir; yeni projelere adım atmak için harika bir zaman. Diğerleriyle olan ilişkilerin derinleşebilir, dikkatini çeken bir dostluk ya da romantik bir gelişme gündeme gelebilir. Kendini ifade etme şeklinle, sevdiklerin üzerinde kalıcı bir etki bırakabilir, samimiyetinle kalpleri kazanabilirsin. Ancak, aşırı gurur ya da kibirden kaçınmak önemli; alçakgönüllü olmak, seni daha da parlatacak. İletişim ve sosyal etkileşim alanında şans yanında; yeni fırsatlar kapını çalabilir. Gerçek potansiyelini keşfetmek için cesur adımlar atmaktan çekinme.

BAŞAK BURCU YORUMU
TERAZİ BURCU YORUMU

İlişkilerde dengenin ve uyumun ön planda olacağı bir gün. Karşıt görüşteki kişilerle bile yapıcı bir iletişim kurabilir, farklı bakış açılarına açık olabilirsin. Sosyal ortamlarda kendini rahat hissetmek, keyifli vakit geçirmek için fırsatlar doğacak. İçsel huzurunu sağlamak için sanat veya estetik içerikli aktivitelere yönelmen faydalı olabilir. Duygusal olarak başkalarına destek olma isteğin yükselebilir; bunu iyi bir şekilde yönetmek, seni ruhsal olarak besleyecektir. Kendinle olan ilişkini gözden geçirmek, kim olduğun ve ne istediğin hakkında daha net bir anlayışa ulaşmanı sağlayacak. Kendi ihtiyaçlarına da zaman ayırmayı unutma. Anlık kararların ve sezgilerin sana doğru yolu gösterecek.

AKREP BURCU YORUMU

Tutkulu bir ruh halindesin. İçsel duyguların ve düşüncelerin derinleşiyor. Geçmişteki olaylarla yüzleşmek, kendine karşı dürüst olmak ve bu süreçten güçlenerek çıkmak için doğru zaman. İkili ilişkilerde kaygı verici bir durum söz konusu olabilir; iletişimi açık tutmak ve hislerini paylaşmak önemli. Beklenmedik karşılaşmalar yaşanabilir; bu durum, yeni arkadaşlıklar ya da romantik ilişkilerin başlangıcını getirebilir. İş hayatında hırsın ve kararlılığın seni öne çıkaracak. Ancak dikkat, aşırı hırslanmak ve başkalarını göz ardı etmek, ilişkilerini zedeleyebilir. Bugün kendini ruhsal olarak yenilemek, meditasyon veya doğada zaman geçirmek, içsel huzurunu yeniden kazanmanı sağlayacak. Kendine karşı nazik ol ve iyi hissetmek için gereken zamanı tanı.

YAY BURCU YORUMU

Bugün özgürlüğün ve maceranın cazibesini daha derinden hissedebilirsin. Hayatındaki rutinler seni sınırlıyor gibi hissedebilir ve yeni deneyimler arayışında olabilirsin. İlginç insanlarla tanışmak, farklı kültürleri keşfetmek ve zihnini açacak aktiviteler içinde olmak için mükemmel bir zaman. Duygusal olarak belirli konularda cesur adımlar atabilirsin; bu da ilişkilerini yeniden şekillendirme fırsatı sunar. İçsel sorunlarla hesaplaşma isteğin, kişisel bir dönüşüm sürecine kapı aralayabilir. Ayrıca, sezgilerin güçlü, bu nedenle iç sesini dinlemek sana rehberlik edecek. Bugün hedeflerine ulaşmak için ilham verici fikirler zihninde şekillenebilir; bunları not almayı unutma. Eğitim ve bilgiye olan ilgin gün yüzüne çıkabilir, yeni şeyler öğrenmek seni heyecanlandıracaktır. Kendine güvenerek hareket ettiğinde, karşına çıkacak fırsatlar seni daha da ileriye taşıyacak. Unutma, hayat yolculuğunda her yeni deneyim, ruhsal gelişimine katkı sağlar.

OĞLAK BURCU YORUMU

Kendi içinde bir kararlılık ve disiplini barındırıyorsun. Bugün, hedeflerine ulaşma yolunda atacağın adımlar, daha önce düşündüğünden daha fazla önem taşıyacak. İş ve sorumluluk alanında, ekip içindeki dinamikleri gözlemlemek ve gerektiğinde liderlik etmek için fırsatlar çıkabilir. Bu durum, sana hem kişisel hem de profesyonel alanda itibar kazandıracak.Ancak, kendini biraz fazla hırslı hissetme ihtimalin var. Bu durumda, esneklik göstermek ve başkalarının fikirlerine de açık olmak faydalı olabilir. İlişkilerde dengeli kalmaya çalışmalısın; duygusal bağların güçlenebilir ama bu, yalnızca açık iletişim ile mümkün.Kendini sorguladığın, belki de bazı alışkanlıklarını değiştirmek istediğin bir dönemdesin. Dışarıdan gelen eleştirileri yapıcı bir şekilde değerlendirerek, kendini daha da geliştirme fırsatı bulabilirsin. İçsel bir yolculuğa çıkmak, seni huzura kavuşturacak düşünceler üretmene yardımcı olacaktır. Bugün, başarılar kadar, kendi iç dünyanda devrim yapmanın da önemi çok büyük.

KOVA BURCU YORUMU

Bugün, yenilikçi fikirlerin ve sosyal bağlantıların ön planda olduğu bir gün. Aklınızdaki projeler için cesaretle adım atabilirsiniz. İçsel bir merak, yeni insanlarla tanışma isteği yaratabilir. Farklı bakış açılarına açık olmak, size ilham verecek. Duygusal derinliklere inmekten kaçınmayın; zira bugün, aklınızdaki soruları sorgulamak için harika bir fırsat. Beklenmedik sürprizler yaşayabilir, günlük rutininizden çıkmanın keyfini çıkarabilirsiniz. Sadece kendinize şans tanıyın ve kalbinizin sesine kulak verin. Eğlenceli ve sosyal bir atmosfer, çevrenizdekilerle olan ilişkilerde sıcak bir bağ kurmanızı sağlayacak. Hedeflerinizi netleştirirken, özgün kalmayı unutmayın.

BALIK BURCU YORUMU

Bugün derin duyguların ön plana çıkacağı bir gün, içsel huzurun içinizde dalgalanmalara neden olabilir. Kendinizi ifadeye dökmek için sanatsal ve yaratıcı projelere yönelmek isteyebilirsiniz. Sevdiklerinizle ruhsal bağlarınızı güçlendirmek ve derin sohbetler yapmak için ideal bir zaman dilimi. Hislerinizi kıymetli kılacak olan bu bağ, ilişkilerinizi daha anlamlı hale getirecektir. Ancak dikkatli olun, duygusal yoğunluğunuz sizi zorlayabilir; kendinize karşı nazik olun. İçsel sesinize kulak vermek, kararlarınızı yönlendirebilir ve ruhsal olarak size rehberlik edebilir. Gelecek ile ilgili kaygılar, bugün biraz geri planda kalabilir; anı yaşamanın büyüsüne kendinizi kaptırmayı deneyin. Kendinizi sevdiklerinizin yanında güvenli hissedeceğiniz ortamlar yaratmanız önemli. Unutmayın, çevrenizdeki enerjilerle uyum sağlamak, tüm bu hisleri dengeye getirebilir.

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM