“Poprişçin Misiniz, Aklınızı Peynir Ekmekle Mi Yediniz?”

“Poprişçin Misiniz, Aklınızı Peynir Ekmekle Mi Yediniz?”

Dionysos’un Çocukları” söyleşi serimizin son konuğu Erdem Topuz ile tiyatrodan konuştuk.

Pınar Çekirge – Erdem Topuz, eskilerin ifadesiyle koltuğunun altında o kadar çok karpuz barındıran biri ki; öncelikle Dionysos Tiyatro’nun Genel Sanat Yönetmeni, oyuncu, sonra müzisyen, rock grubu Boşluk’un solisti, Salon ve Latin dansları eğitmeni… Doğru saydım umarım. Atladıklarım, unuttuklarım olmuşsa da affola. İlk soru neden Dionysos Tiyatro?

Erdem Topuz – Dionysos bağbozumu, bereket ve şarap tanrısıdır. Bizim tiyatromuz bitmeyen bir yaratıcılığı ve bitmeyen bir yaratma ve yaşam coşkusunu ilke edinmiştir kendine. İ.Ö VI.yüzyılda Yunanistan ve İonya’da Dionysos şenlikleri yapılırmış, bilirsiniz. Eski Yunan inanışında Dionysos yaz yağmurları ve şimşeklerle yeryüzünde varolan bütün bitkileri, bolluğu ve doğadaki verimliliği uyandırırmış. O şenliklerde flütler çalınır, Dionysos’un dünyaya geliş hikayeleri müzikli, danslı, şaraplı ayinlerle kutlanırmış. İşte biz, bu trajik, bazen komik masalların, ölümden sonra da devam eden trajik macera ve öykülerin 21.yüzyıl başındaki masalcılarıyız. O sebeple tiyatromuz tiyatronun ana ruhunu, yani Tanrı Dionysos’u sembolize eder.

Yavuz Pak – Bir repertuvar tiyatrosu olarak farklı oyunlar, turnelerle izleyici karşısına çıkıyorsunuz. Kaliteden ödün vermeden “Oblomov”, “Fareler ve İnsanlar” gibi önemli edebiyat uyarlamalarını sahneye taşıyorsunuz… Üstelik kadronuzda ekrandan tanıdık  şöhretli (!) bir isim de yok. Poprişçin misiniz, aklınızı peynir ekmekle mi yediniz?

Erdem Topuz – Çok fazla Poprişchiniz hem de…  Ne mutlu ki, öyleyiz. Aklımız piyasanın çürük, derinliksiz verilerini kesinlikle referans almaz. Biat etmeyi sevmeyiz ve uyuşuk, uyuntu klişeleri, genel geçer değerleri kendimize ölçüt olarak, belirlemeyiz. Dionysos’un özgürlükçü borusunu öttürürüz, yani. Eğer tiyatromuz gücünü ekran oyuncularının medyatik tesirinden alacaksa, biz bu kadar kanlı canlı bir sanat dalının içinde niye varız o zaman? Yaratıcılığımızın, oyunculuğumuzun gücü seyircimizle gönül bağı kurmamıza yeter ve yetmelidir. Taşıma su ile değirmen bir yere kadar döner. Tiyatro saf emek ve yaratıcılık ile yeterince güçlüdür zaten.

Pınar Çekirge – En başa dönelim, orta birinci sınıftayken bir öğretmen tüm hayatını değiştiriyor, öyle değil mi?

Erdem Topuz –  Amerikalı tiyatro ve edebiyat hocam Bill C. Talbert’la tanışmam hayatımı değiştirdi, diyebilirim. Okulda İngilizce olarak sergilenecek “Kral ve Ben” müzikalinin kadrosunda yer almamı önermişti. Hikaye böyle başladı aslında. On üç yaşındaydım. Mekanın cennet olsun Billy.

Pınar Çekirge – Peki ailen tiyatrocu olmana, müzikle ilgilenmene olumsuz tepki verdi mi?

Erdem Topuz – Babam gerçek bir sanatseverdir. İskenderun Lisesi’nde 1960’ların sürgün tiyatro ve sinema oyuncusu Suat Taner’le çalışmalar yapmış, oyunlarda oynamış. Suat Taner’de, tesadüfe bakın, babamın sanat tarihi ve tiyatro hocasıymış. Babam müzikalin İngilizce olarak sahneleneceğini öğrenince, bu durumun yabancı dilim üzerinde ne kadar etkili olacağı üzerine akılcı bir takım konuşmalar yaparak, annemi ikna turlarına başladı hemen. Her ikisi de kimya mühendisi olunca ancak böyle bir yol izlenebilirdi sanırım. Bu taktik tuttu. Babam beni haftasonları provalara götürmeye başladı. Sanat konusunda bu kadar disiplinli, kararlı ve inatçı olacağımı öngörmeleri beklenemezdi. Kaldı ki, Türkiye kültür sanat gelişimini tamamlamış bir ülke değildi o zamanlar, hala da değil. Beni kendi halime bıraktılar, “Yaşa ve gör,” dediler. Bu arada babamın sanat hayatım içinde tiyatro ve konser dahil, hemen hemen tüm gösterilerime geldiğini de, söylemeliyim.

Yavuz Pak – Studio Oyuncuları’nda yirmi küsur yıl önce, Şahika Tekand ile “Oidipus Nerede?”de rol alıyorsunuz… Biraz o günlerden bahsetseniz.

Erdem Topuz – Şahika Tekand ve Studio oyuncuları… İnanılmaz derecede zeki, detaycı, kültürlü, felsefi ve aynı zamanda bir disiplin abidesidir Şahika Tekand. Kafayı oyunculuğa gerçekten takmışsan, sabırlıysan ve çalışkansan kendi içinde devrim yaparsın. Bu özelliklerin yoksa tembelsen, azmin yoksa zaten başaramazsın. Bütün olay buydu aslında.Sekans sekans, saniye saniye keserek, bölerek, biçerek çalıştırırdı bizi. O okuldan gevşek, mızmız, disiplinsiz şımarık oyuncu çıkmaz zaten. “Oidipus Nerede?” Şahika Tekand’ın Sophokles’in başyapıtı olan “Kral Oidipus”dan uyarladığı avantgarde bir oyundu. Dünya Tiyatro Olimpiyatları’na seçilmiştik. 2002’de İstanbul Uluslararası Tiyatro Festivali, Delphi Yunanistan Antik Yunan Uluslararası Tiyatro Festivali, 2003’de Japonya Shizuoka Suzuki Uluslararası Tiyatro Festivali, Ankara Uluslararası Tiyatro Festivalleri ile hızlı bir serüvene başlamıştık adeta. Unutulmaz heyecanlar ve anılar, diyelim.

Pınar Çekirge – Sonrasında 2004’den beri devam eden, “Bir Delinin Hatıra Defteri”… Erdal Beşikçioğlu, Genco Erkal ve sen üç ayrı yorumla izleyici karşısına çıktınız. Bu rekabet seni korkutmadı mı?

Erdem Topuz – “Bir Delinin Hatıra Defteri”ni Studio Oyuncuları’ndayken çalışmaya başlamıştım. “Oidipus” provaları sürerken hazırlanmıştım bu esere. 2004’de Atölye Tiyatrosu ile perde açtığımda, bu oyunu Genco Erkal ve Erdal Beşikçioğlu henüz oynamıyorlardı. Benden çok sonra başladılar oynamaya.Erdal Beşikçioğlu 2010’larda Ankara’da sergiliyordu. Genco Erkal ise, son versiyonunu 2014 de yeniden oynamaya başladı. Yani ben, çoktan ilk Rusya turnemi yapmıştım oyunumla. Rekabet seni korkuttu mu, sorusuna gelince. Genco Erkal’ı 1993’de izlemiştim.1960’larda başlamış oynamaya. Kendisine tek kişilik bu dev eseri ülkemizle tanıştırdığı için teşekkür etmeliyiz öncelikle. Bence korkutucu, zorlayıcı olan Gogol’un hakkını, büyüklüğünü verebilmektir. Sanatçı kendisi ile yarışır. Bir başka sanatçı ile değil. Bunun aksi son derece çapsız, niteliksiz bir bakış açısı olur. Her oyuncunun ayrı bir parmakizi, lezzeti, aurası vardır çünkü. Takım tutan fanatik taraftar bakış açısı ile  oyuncuların birbirleri ile güdük bir biçimde yarıştırılmasını, son derece ayıp ve yakışıksız buluyorum. Seyircinin de, basının da bu sığlıktan bir an evvel beynini temizleyerek çıkması gerektiğini düşünüyorum.

Yavuz Pak – Rusya Arkhangelsk Uluslararası Tiyatro Festivali’nde “Bir Delinin Hatıra Defteri” büyük ilgi görüyor. Ardından  Uluslararası Anton Çehov Tiyatro Festivali’nde 8 Eylül 2015 tarihinde Rusya’da Türkçe oynanmış ve bir Rusya oyununu en iyi yorumlayan tiyatro olarak ödül alıyorsunuz…

Erdem Topuz – “Bir Delinin  Hatıra Defteri”nin 10.sezonundaydık. 2014’de Aydın Üniversitesi’nde gerçekleştirilen Gogol Haftası’nda Rus Dili ve Edebiyatı Kürsüsü’nün düzenlediği etkinlikte, Ataol Behramoğlu’nun davetlisi olarak, oyunumla sahne aldım. Oyundan sonra bölümün tüm Rusyalı hocaları bu oyunla Rusya turnesi yapmamı önerdiler. O günden sonra yazışmalarımız başladı Rusya ile. 2014 Eylül ayında Arkhangelsk Devlet Tiyatrosu Lomonosov Uluslararası Tiyatro Festivali’nde bine yakın Rus seyircisine “Bir Delinin Hatıra Defteri”ni Türkçe (Rusça üstyazı) ile oynadım. Orada yaşadıklarımı anlatmam gerçekten çok güç. Büyük bir şaşkınlık içinde, oyunu baştan sona benimle birlikte yaşadılar diyebilirim. Oyunumuz ana haber bülteninde yer aldı… Tiyatromuz adına büyük bir tanıtım sözkonusu oldu. Tam bir yıl sonra, yani 2015’de bu kez Yalta Anton Çehov Uluslararası Tiyatro Festivali’nde “Bir Delinin Hatıra Defteri” ile yeniden Türkçe oynayarak, sahne aldım. Oyunumuz “En İyi Klasik Yorum Ödülü”ne değer bulundu. O dönemde iki ülke arasında çok ciddi siyasal bir kriz vardı bu baskıya ve hayli gergin, tatsız devam eden iletişime rağmen sanatın gücü ile bu krizi ve önyargıları da aştık. Aldığım ödül bir tarafa, benim için asıl en büyük ödül, izleyicinin yüzünde beliren  “Nasıl olabiliyor da siz Gogol ‘ü böylesine başarıyla oynayabiliyorsunuz?” şaşkınlığıydı, hiç kuşkusuz.

Pınar Çekirge – Çehov’dan “Ayı”, ardından yine tek kişilik bir oyun “Zihinsel Anestezi.” Ve uyarladığın, yönetmenliğini üstlendiğin, oynadığın “Oblomov”. Bu oyun sana “Ekin Yazın Dostları Küçük Salon En İyi Erkek Oyuncu Ödülü”nü getirmişti. Bunlardan da konuşalım…

Erdem Topuz – Bu iki oyunun ardından Dionysos Tiyatro’yu kuruşumuz ve 2018’de romanın aslından uyarlayıp, yönettiğim ve başrolünü oynadığım Ivan Gonçarov’un dev klasiği “Oblomov”.Şimdi düşünüyorum, “Oblomov” kadromuz da unutulmazdı. Zahar rolünde Eraslan Sağlam, Stoltz rolünde Işık Tolgay, Natalya Stephanovna rolünde Arzu Suriçi Kireççi ve Ebru Alkanat, Aleksiyev rolünde Anıl Doğan Albayrak / Çağatay Varol. Umarım yakın bir tarihte “Oblomov”u yeniden izleyicisiyle buluşturabileceğiz.

Pınar Çekirge – Derken, Tiyatrokare’nin vaktiyle çok ses getiren bir oyunu, “Salaklar Sofrası” ile perde açıyorsunuz…

Erdem Topuz – “Salaklar Sofrası” oyunumuz da çok başarılı bir biçimde başlamıştı. Ancak zamanlama olarak belki biraz şanssız bir mevsimde perde açtığımız bir oyun oldu. Bahar ve yaz dönemi bir de ramazanla birleşince beklediğimiz yaz turnesini tam olarak gerçekleştiremedik. Bu arada “Fareler ve İnsanlar ” da perde açmıştı. “Salaklar Sofrası” hak ettiği ilgiyi göremedi. Ülkemizde tiyatro sanatı ne yazık ki, binbir türlü engel ve mantıksız, zorlayıcı parametrelerle mücadele etmek durumunda hep.

Yavuz Pak – Ve tiyatronun dördüncü yılında “Fareler ve İnsanlar”ı yönettiniz, oynadınız. Roman uyarlaması ve yine uzun bir oyun… Özellikle Covid 19 sonrasında izleyicinin elli birinci dakikada sıkılıp, yerinde kıpırdanmaya başladığı bir zamanda…

Erdem Topuz – “Fareler ve İnsanlar” 2019 Kasımı’ndan bugünlere gelmiş, pandemi krizini de atlatmış, tüm ekibin içinde olmaktan büyük mutluluk ve gurur duyduğu harika bir oyun oldu. Çevirisini yaptığım, yönettiğim ve George Milton karakterine benim Lennie Small rolüne müthiş yorumuyla sevgili Işık Tolgay’ın hayat verdiği eser John Steinbeck’in romanda yarattığı gerçek acımasız  dünyanın, sahne üzerindeki en epik sarsıcı karşılığı oldu, diye düşünüyorum. “Fareler ve İnsanlar” ilk sezonunda “Ekin Yazın Dostları En İyi Sahne Tasarımı Ödülü”nü alırken, diğer ödül organizasyonlarının o sene pandemi sebebi ile değerlendirme yapmayıp, bir sonraki sene saklı olan değerlendirilme hakkımızı, zaman aşımına uğramışlık açıklaması ile bize teslim etmemesi de, daha önce izah ettiğim, paradoksal parametreler gibi, bir durum aslında.Sebebini de hala anlamış değiliz bu garipliğin. Son derece etkileyici baykuş makyajıyla Erdem Topuz, tiyatronun dördüncü duvarını kaldırıyor, adeta telepatik bağ kurduğu izleyiciyi oyuna dahil ediyor. Ve yaşar kıldığı, delirium noktasındaki yaşsız, hiçbir zamana ait olmayan mezarcının cinnet dolu kahkahaları, haykırışları, sanrılarını en sahici biçimiyle, büyük bir ustalıkla yansıtıyor.

Pınar Çekirge – Bu proje nasıl oluştu? 

Erdem Topuz – Gazi Tuğrul Ertuğrul’un ilk oyununu yirmi yaşındayken oynamıştım. Ve ikinci oyunu olan “Mezarcı” yı ki, ilk bölümü 1997’de ikinci bölümü 2021’de tamamlanmıştır, tam yirmi beş sene sonra oynadım.

Pınar Çekirge – Sahi kim bu mezarcı?

Erdem Topuz – Kaderinin kölesi olmuş, ölmeden ölmüş, sonsuzluğa takılı kalmış biri aslında. Kıstırılmış.Önerilen, dayatılan yaşamlar, kurallar arasında kıstrılmış. Anlatıyor. Ama hesap sormuyor. İnsanların birbirlerinin ruhlarını yemeleri, birbirlerini hunharca örseleyip, maniple etmelerinin gerisinde yatan isyanın, çaresizliğin tezahürü mezarcı. Babası tabut yaparken, o baba mesleğinde ilerleme zorunluluğuna rağmen, mezarcı olmayı seçiyor. Oyunda semboller kullanılıyor. Örneğin baykuş babayı simgeliyor. Hayatta sürüp giden karmaşa sahnede hiçbir ayrıntının diğerinin dengi olmamasıyla gösteriliyor izleyiciye. Dahası karşı gerçekçilik çizgisinde, Dante’ye geçişler yapan, epik bir kahraman var elimizde. Olaylara dışardan bakan oysa aynı zamanda olayların içinde olan biri.

Pınar Çekirge – Oyuna başladığında yönetmen ve oyuncu olarak kafandaki hayalin yüzde kaçına eriştin?

Erdem Topuz – Tamamına diyebilirim.

Yavuz Pak – Buğulu bir pencere camına ne yazardınız? 

Erdem Topuz –  İlk müzik albümümüzdeki “Yalan” parçamı hatırlattı bu soru. “Buğulu camlara çizilen kalpler yalan” diye giderdi sözleri. Buğulu bir pencere camına “Hayallerinizden asla vazgeçmeyin” diye yazardım.

Yavuz Pak – Alternatif mekanlarda yapılan tiyatrolar hakkında görüşlerinizi de alabilir miyiz?

Erdem Topuz – Alternatif mekanlarda yapılan tiyatrolarla ilgili genelleyici yorum yapmam yanlış olur. Eser ve sahneleme gücü, neyin, nasıl ifade edildiği, performans kalitesi baz alınarak yapılmalıdır bu analiz. Kantite veya mekandan ziyade oyun nasıl olmuş? Ortaya olgun bir eser çıkmış mı, diye bakmalıyız projelere. Elbette çok şık, özenli, inovatif işler çıkabildiği gibi, hedefi ıskalamış ya da daha titiz çalışılması gereken işler de çıkabiliyor. Sanatçı yanlışlarından da ders çıkarmalı ve dönüşümünde bu yanlışları da kullanabilmelidir, bana göre. Sanat bir maraton koşusu, sanatçı da maratoncudur aslında. Sanat gibi yaşayan ve gelişen organizmalar, bugün yaptım yarın da olur ya da bugün olmadıysa yarın daha iyisi olmaz, klişeleri ile değerlendirilemez.

Yavuz Pak – Tiyatroda sanatçıların giderek daha çok maruz kaldığı  sansür ve otosansansür hakkında ne söylersiniz?

Erdem Topuz – Sansür ve otosansür, ne yazık ki hala ülkemizde ve dünyanın bazı ülkelerinde, ciddi, aşılamamış bir sorun. Sanat ve sanatçı kalıplar, genel geçer kabuller, dogmalar, yerel kabul görmüşlüklerle, dayatılan değerlerle kısıtlı ve sınırlı olmamalıdır. Evrensel hatta evren ötesi bir hayal gücü ve yaratma özgürlüğü ile hareket edebilmelidir. Çoksesliliğe saygılı, rafine, kültürün, sanatın, bilimin yükselen değer olarak yüceltildiği toplumlar sağlıklı bol oksijenli toplumlardır. Oralarda sanatçı primitif engellemelerle uğraşmaz elbette. Felsefe, düşünme, sorgulama, okuma, yazma kültürünün, sofistike bakış açısının yüceltilmediği toplumlar konformizm batağına saplanır giderek. Beyin rahata yaslandı mı, orada rafine üretim olmaz, olamaz. Enerjiniz ve ruhunuz çapsızlık bataklığında boğulur. Çok acıdır ama gerçek budur!

Yavuz Pak – Bir oyuncu / yönetmen olarak, yeni tiyatro metinlerinin tematik yönelimlerini ve sahne pratiğiyle kurduğu ilişkiyi nasıl değerlendirirsiniz?

Erdem Topuz – Yeni tiyatro metinlerinin, tematik yönelimleri, sahne pratiği ile kurduğu ilişki konusu da kaba çizgilerle ve genellemelerle değerlendirilmemeli kanımca. Yazarın, yönetmenin birikimi, hayal gücü, kültürü ve mukayeseli düşünebilme yeteneği, estetik algısı, soyutlama gücü ile orantılı olarak sonuçlar elde edilebilen bir dinamik söz konusu çünkü. Bir yandan yeni yazarlar çıkmıyor diyoruz, bir yandan da tiyatronun yerleşik kurumları, faal tiyatrolar, ödenekli olanlar bile sahip çıkmıyor genç yazarlara, yeni yazarlara. Biz Dionysos Tiyatro olarak yeni eserlere özellikle Türk yazarlarının inandığımız eserlerine hep umut ve cesaretle sahip çıktık. Çıkmaya da devam edeceğiz diye düşünüyorum. Tabii, bazen bir esere inanmanız ve onu sahneye taşıma çabanız da yeterli olmayabiliyor. Bir sürü maddi imkansızlık da bizleri yeni projelerden alıkoyabiliyor. Ülkemizde sanat ve kültüre maddi yatırım konusunun rasyonel bir biçimde değerlendirilip, sağlam bir maliyet analizi doğrultusunda hakkaniyetli şekilde çözülmesi gerekiyor acilen.

Pınar Çekirge – Erdem Topuz ve Dionysos Tiyatro’ya nice başarılı sezonlar diliyoruz. Çok teşekkürler…

Erdem Topuz – Ben de size ve Tiyatro… Tiyatro… Dergisi’ne çok teşekkür ederim.

PINAR ÇEKİRGE – YAVUZ PAK
Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • Koç
  • Boğa
  • İkizler
  • Yengeç
  • Aslan
  • Başak
  • Terazi
  • Akrep
  • Yay
  • Oğlak
  • Kova
  • Balık
KOÇ BURCU YORUMU

Merhaba! Bugün, Koç burcundaki insanlar için ilişkilerinde daha anlayışlı ve sabırlı olmaları gerekebilir. Enerjileri yüksek olacak ve hareketli bir gün geçirebilirler. Özellikle iş hayatında hızlı kararlar almaları gerekebilir. Ancak, duygusal anlamda da dengeli ve nazik olmaya özen göstermeleri faydalı olacaktır. Bugün, kendilerine zaman ayırmaları ve içsel dengeyi korumaları da önemli olacaktır. Umarım bu bilgiler işinize yarar. Her şey gönlünüzce olsun!

BOĞA BURCU YORUMU

Merhaba! Bugün, Boğa burcu için sevdiklerinizle zaman geçirmek ve ilişkilerinizi güçlendirmek için harika bir gün olabilir. Duygusal olarak tatmin olacağınız etkileşimler yaşayabilirsiniz. İş hayatınızda sabırlı ve kararlı bir tutum sergilemek başarıyı getirebilir. Bugün, kendinize zaman ayırarak dinlenmeyi ve stresi azaltmayı unutmayın. Enerjinizi doğru yönlendirdiğiniz takdirde güzel gelişmeler yaşayabilirsiniz. Umarım keyifli bir gün geçirirsiniz!

İKİZLER BURCU YORUMU
YENGEÇ BURCU YORUMU

Merhaba! Bugün, duygusal açıdan hassas olabilirsiniz ve küçük detaylar sizi fazla etkileyebilir. Kendinizi ifade etmekte zorlanabilir, duygularınızı paylaşmaktan kaçınabilirsiniz. Ancak önemli olan sakin kalmak ve içsel dengeyi sağlamak olacaktır. İletişimde açık olmaya gayret edin ve duygularınızı paylaşmaktan çekinmeyin. Keyifli bir gün geçirmenizi dilerim.

ASLAN BURCU YORUMU

Bugün iş hayatınızda önemli gelişmeler yaşayabilirsiniz. Projelerinizde ilerleme kaydedebilir, yeteneklerinizi konuşturabilirsiniz. Maddi konularda dikkatli olmanızda fayda var, harcamalarınıza özen göstermelisiniz. Aşk hayatınızda ise romantik ve duygusal bir gün geçirebilirsiniz. Partnerinizle derin ve anlamlı sohbetler içinde olabilirsiniz. Enerjinizi pozitif ve yapıcı yönde kullanarak keyifli bir gün geçirebilirsiniz.

BAŞAK BURCU YORUMU

Bugün, detaycı ve titiz doğanızla ön plana çıkabilirsiniz. Mantıklı ve pratik kararlar almak için içgüdülerinize güvenebilirsiniz. Aynı zamanda, detaylara fazla takılmadan büyük resmi de göz önünde bulundurmanız faydalı olabilir. İletişim konularında açık olmaya özen göstermelisiniz. Sevdiklerinizle yaşadığınız iletişim sorunlarını çözmek için sabırlı ve anlayışlı olmalısınız. Enerjinizi doğru yönlendirerek verimli bir gün geçirebilirsiniz.

TERAZİ BURCU YORUMU

Bugün ilişkilerinizde daha dengeli ve sağlam adımlar atabilirsiniz. Kararlarınızı daha objektif bir şekilde almak ve partnerinizle iletişiminizi güçlendirmek için uygun bir gün olabilir. Duygusal konularda denge sağlamak önemli olacak. Kendinize zaman ayırarak içsel dengeyi bulmaya çalışın. Keyifli bir gün geçirmeniz dileğiyle!

AKREP BURCU YORUMU

Bugün duygusal olarak oldukça derin ve yoğun hisler içinde olabilirsin. İçsel düşüncelerin seni daha da derinleştirebilir ve kendine odaklanmana neden olabilir. Ancak dikkat et, olumsuz düşüncelere kapılmamaya çalış ve pozitif enerjini korumaya özen göster. Ayrıca, bugün iletişimde dikkatli olman gerekebilir, doğru ifadeleri bulmak ve anlaşılmak önem taşıyabilir. Özel hayatında ise romantik ve duygusal anlar sizi bekliyor olabilir. Keyifli bir gün geçirmen dileğiyle!

YAY BURCU YORUMU

Arkadaşlarınıza ve aile üyelerinize ne planladığınızı ve nereye gittiğinizi bildirin, ardından onları geziye katılmaya davet edin. Bugünün Venüs-Mars bağlantısı, diğer insanları planlarınıza dahil ederek bazı ciddi liyakat puanları kazanabileceğiniz anlamına gelir.

OĞLAK BURCU YORUMU

Merhaba! Bugün, Oğlak burcundaki insanlar için finansal konularda dikkatli olmanız gereken bir gün olabilir. Sabırlı ve disiplinli bir şekilde hareket etmelisiniz. İş hayatında ise hedeflerinize odaklanmak ve planlarınızı uygulamak için iyi bir gün olabilir. Kişisel ilişkilerinizde ise iletişim konusuna dikkat etmeniz gerekebilir. Sevdiklerinizle anlayışlı ve sabırlı bir iletişim içinde olmaya çalışın. İyi bir gün geçirmeniz dileğiyle!

KOVA BURCU YORUMU

Bugünün Venüs-Mars bağlantısı, haritanızın en dinamik iki açısını kesiyor, bu nedenle yaratıcı bir çabada başarılı olmak istiyorsanız, şimdi ona en iyi şansı vermenin tam zamanı. İnsanların fikirlerinize ne kadar açık olduklarına şaşırabilirsiniz.

BALIK BURCU YORUMU

Bugün duygusal olarak daha hassas olabilirsiniz. İnsanlarla iletişimdeki inceliğiniz sayesinde yanınızdakilere destek olabilir, onları rahatlatabilirsiniz. Ancak, kendi duygusal ihtiyaçlarınızı da göz ardı etmemelisiniz. İçsel dengeye odaklanmak ve kendinize zaman ayırmak için fırsatlar yaratın. Enerjinizi doğru yönlendirmek, hobilerinize zaman ayırmak veya rahatlama teknikleri kullanmak size iyi gelecektir. Kendinizi yeniden motive etmek için yapıcı düşüncelere odaklanın ve geleceğe umutla bakın.

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM